KADINLARDA İDDET MESELESİ
İddet: Boşanmış veya eşi ölmüş bir kadının yeni bir evlilik yapabilmesi için beklemek zorunda olduğu süre demektir. Bu durumda olan bir kadının iddet beklemesi, evlenme yasağını içeren dinî ve hukukî bir görevidir.
Boşanan bir kadın hamile değilde adet gören bir kadın ise, üç hayız süresi iddet beklemesi gerekir. Konu ile ilgili ayet-i kerimede:
“Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler.” Buyrulmaktadır. (Bakara, 2/228)
Boşanan bir kadın Adet görme yaşını geçmiş ise, onunda yeniden evlenmesi için, üç ay süre ile beklemesi gerekir. Konu ile ilgili ayeti kerimede:
“Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır.” Buyrulmaktadır. (Talâk, 65/4)
Kocası ölen kadınlar hamile ise, onların bekleme süresi doğum yapmaları ile sona erer. Ayet-i kerimede:
“Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdetini görmemiş bulunanlardan eğer şüphe ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları, doğum yapmalarıdır.” (Talak Suresi 65/4)
Bunun örneği şöyledir:
Sahabeden Sübay'atü Bintil-Hâris hâmile iken kocası ölmüş ve on gün sonra doğum yapmıştı. Durumu Resulullah (s.a.v.)'a sorulduğunda, doğumla iddetin bittiğini, dilerse yeniden evlenebileceğini beyan buyurmuştur. (eş-Şevkânî,Neylü'l-Evtâr)
Eşinden boşanmış olan hamile kadınların iddet müddetinde süre sınırlaması yoktur. Onlar doğum yaptıkları zaman, iddet müddetlerini de bitirmiş olurlar. Ayet-i kerimede:
“Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.” Buyrulmaktadır. (Talâk, 65/4)
Zifafa girmeden boşanan kadınların durumu ile ilgili ayet-i kerimede:
“Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp da, henüz zifafa girmeden onları boşarsanız, onları sayacağınız bir iddet süresince bekletme hakkınız yoktur. O halde onları (bir bağışla) memnun edin ve onları güzel bir şekilde serbest bırakın”.Buyrulmuştur.” (Ahzab Suresi 33/49)
(Hanefi mezhebine güre; Nikâhlanıp, ancak zifafa girmeden boşanan kadınlar, nikâhlandığı kişi ile ıssız bir odada (Halvet-i Sahiha olarak) beraber olmamışsa, o kadının iddet beklemesi gerekmez. Boşayan kişi de tensip edilen mihrin yarısını öder.
Bir kadın nikâhlanan kişi ile ıssız bir odada beraber kalmış ise, O kadının da boşanmış kadınlar gibi iddet beklemesi icap eder. Böyle olduğu takdirde, erkeğinde ona tam mihir ödemesi gerekir.) . (Serahsî, el-Mebsût)
Ayet-i kerimede:
“Eğer bir eşi bırakıp da yerine başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mihir vermiş olsanız dahi ondan hiçbir şeyi geri almayın.” Buyrulmuştur. (Nisa Suresi 4/20)
İddet bekleme süresi, ölüme bağlı ise, kameri aya göre ölüm günü başlar. Boşanmada da, boşanmanın tam olarak gerçekleştiği gün başlar.
İddet bekleme süresi bitmemiş olan kadınların, başka bir erkekle nikâhlanması, dinimizce haram kılınmıştır.
Boşanan kadının psikolojik yönden başka bir evliliğe hazır hale gelmesi ve neslin korunması bakımından, tıbbi ve içtimaî bakımdan birçok sebepleri bulunmaktadır. Çünkü iddet müddetini beklemeden evlenen kadınların, eski kocasından aldığı cenini, yeni kocasına taşıma tehlikesi vardır.
Kocası ölen kadın hamile değil ise, onun iddet süresi de dört ay on gündür. Ayet-i kerimede:
“İçinizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi kendilerine dört ay on gün (iddet) beklerler.” Buyrulmaktadır. (Bakara, 2/234)
Ölüm iddeti bekleyen kadının davranışlarını belirten hadis-i şerifte ise:
"Kocası ölen kadın sarıya boyanmış veya kırmızıya boyanmış elbise giymez, zinet takınmaz, kına yakınmaz, sürmelenmez, başını tararken kokulu madde kullanmaz, başını sidre (temizleyici bir madde) ile kaplar." Buyrulmuştur.(Ebu Dâvud, Talâk; Nesâî, Talâk; Muvatta, Talâk )
Yani ölüm iddeti bekleyen kadının, yeni bir evlilik hevesi gösteren davranışlardan sakınması, süslü elbise giyme ve ziynet takma gibi fiillere girmemesi gerekir. Çünkü böyle hareketler, erkeklerin evlilik için rağbet etmesine sebep olabilir.
Ölüm iddeti bekleyen kadın, kendine yardım edecek kimse yoksa, ihtiyaçlarını temin etmek için gündüz bakkala kasaba gidebilir. Gece kalmamak şartıyla ihtiyaç için komşusuna gidebilir. Evi yıkılırsa ikametini değiştirebilir. Yardım eden yoksa bahçesindeki ziyan olacak meyveleri toplayabilir. Doktora gidebilir. Ahırdaki hayvanlarına bakabilir. Ama zevk için çarşıda dolaşamaz. Müddeti evinde bekler. 25. 03. 2021
Ali KARA
Emekli Müftü