İÇKİ KUMAR VE ŞANS OYUNLARI

  İÇKİ KUMAR VE ŞANS OYUNLARI
Adı her ne olursa olsun, nasıl sonuçlanacağı önceden belli olmayan bir oyuna bağlı kalarak, para veya bir mal alıp vermeye kumar denir.  Yani para kazanma veya kaybetmeye sebep olan, oyun kâğıtları, zar, spor-toto, piyango,...
Adı her ne olursa olsun, nasıl sonuçlanacağı önceden belli olmayan bir oyuna bağlı kalarak, para veya bir mal alıp vermeye kumar denir.  
Yani para kazanma veya kaybetmeye sebep olan, oyun kâğıtları, zar, spor-toto, piyango, loto, iddaa, At yarışı ve müşterek bahis gibi her türlü oyunlar kumardır. Kâr ve zarar getiren diğer şans oyunları da buna dâhildir.
Kur’an-ı kerim bu durumu şöyle anlatmaktadır.
"Ey iman edenler, içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık siz vazgeçtiniz değil mi?”   (Mâide Suresi,90-91)
Ayete göre, yasak ve günah olması bakımından, içki ile kumar arasında hiçbir fark yoktur. Midesinde içki olduğu halde ölenlerin, manevi durumunu düşünmek, Müslüman’ın aklına zarar verir
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz hadis-i şeriflerinde:
  "Şeytan, insana, damarlardaki kan gibi nüfuz eder. Ben, onun kalplerinize bir kötülük atmasından korkarım" buyurmuştur.  (Buhârî, İ'tikâf 8, Ebu Dâvud, Sıyâm 79)
Şeytanın, insan kalbini meşgul etme yöntemlerini şöyle özetlemek mümkündür.  
 Aşırı istek: İnsanın bir şeye aşırı istek duymasından dolayı, kendini kontrol edemeyecek duruma geldiği zaman, şeytan hücuma geçer. Şans oyunları ve piyango da, bunlardan biridir.
İhtiras: İhtiras, insanın ölçme ve değerlendirme kabiliyetini gölgeler. Gözü kör, kulağı da sağır hale getirir. Bu sayede kişi, haramı helal, çirkini de güzel görmeye başlar. Şeytanın beklediği ortamda zaten budur.
Servet düşkünlüğü: Allah’a güvenmeyi unutup, fakirlik endişesine düşen insanlar, zengin olmak maksadıyla, şeytanın kalbe attığı teşvik sayesinde, kumar ve şans oyunlarına düşerler. O zaman Piyangodan alacağı parayı meşru görmeye başlar ki, o andan itibaren kişinin Allah’a bağlılığı zayıflar veya biter.  
İslam dini, mümini haramlardan korumak için, kumar ve şans oyunlarını yasaklamış, ondan elde edilen parayı da, haram saymıştır.
Haram ile beslenen vücudun sonu felakettir Zira Rabbimiz:
 “Haram ile nefsinizi mahvetmeyin" buyurmaktadır.(Nisa Suresi 4/29).
Haramdan kazanan kişiler israf ettikleri için, tembellik girdabına düşer, o para ile beslenen ailede de anlaşmazlık ve huzursuzluklar baş gösterir. Kavgalar ve ayrılmalar görülür.
 Yani haram para, hem kişinin hayatını söndürür, hem de ailesini sefil ve perişan hale düşürür.
Allah aşkına internete girip, geçmiş yıllarda piyangodan en büyük ikramiyeyi kazananların hayatına bir göz atın. O haram para, hiçbir talihliyi mutlu etmemiştir. Aksine, hepsinin de ailesi dağılmış, hayatları zehir olmuş, ölenler de, sefalet içerisinde ruhunu teslim etmiştir.  
Rabbimizin insanoğluna verdiği akıl, büyük bir nimettir. Bu nimeti kumar ve şans oyunlarında harcamak, düzenli bir hayatı mülevves hale getirmek demektir.
Kumar ve şans oyunları yüzünden servetini kaybedip, sefalet girdabında boğulan insanların hepsi de, bu haram yola, kârlı bir eğlence düşüncesiyle başlamış, sonra para hırsına kapılmıştır.
Piyango bileti alanların, kimi cami, kimi köprü yaptırmayı, kimi de fakirleri doyuracağını vaat eder. Bu düşünceler Müslümanlar adına utanç verici durumdur. Çünkü alın teri ile bir liralık hayır yapmak, kumar parasının milyarlarından üstündür. Hatta karşılaştırılması dahi manevi yönden suç sayılır. Zira Ayet-i kerimede:
“Eğer mümin iseniz Allah'ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır” buyrulmaktadır.  (Hud Suresi 11/86)
Çocuklarımıza yedireceğimiz her haram lokmanın bizi kavuracak bir ateş topu olduğunu unutmamalıyız.
Çünkü haram para ile hayır yapılmaz. Yapılsa da ondan sevap beklenmez. Zira haram paranın sarfından sevap beklemek, imana zarar verir. Mesela:
Faizden aldığınız paranın şerrinden kurtulmak için, sevap beklememek şartıyla, onu bir fakire verebilirsiniz. Sevap beklediğiniz takdirde, günaha girmiş olursunuz.  
Dinimizin yasak ettiği haramları hafife almak, uhrevi hayatı zehirleyen musibetlerdir. Allah(c.c.) bizi, bu felaketlerden korusun.  19.12.2021
Ali KARA                                                
Emekli Müftü