CANINI ZEVKİNE FEDA EDENLER 

CANINI ZEVKİNE FEDA EDENLER 
Açık havada belediye konserleri başladı. Sayın sağlık bakanının maske ve mesafeyi her gün hatırlatmasına rağmen, Yığın yığın üstüne oyunu oynarcasına,  sahalar lebalep dolup taşmaktadır. Sağlık çalışanları...

Açık havada belediye konserleri başladı. Sayın sağlık bakanının maske ve mesafeyi her gün hatırlatmasına rağmen, Yığın yığın üstüne oyunu oynarcasına,  

sahalar lebalep dolup taşmaktadır. Sağlık çalışanları ve tıp profesörlerinin, maske mesafe diye çırpınıp durmasının, şu anda hiçbir önemi kalmadı. Çünkü toplumun sağlığı hiçe sayılmakta, konser adı altında virüs aşılama programları yapılmaktadır. Konser düzenleyenler, hastalıktan korunmanın, tedaviden daha önemli olduğuna inanmamaktadırlar.  

Konserlerde maske ve mesafenin kontrol edileceğini hangi akıl sahibi kabul edebilir. Çünkü konser mekanları, canını hiçe sayan, gözü dönmüş müzik severlerin akınına uğramaktadır. 

Bir avuç müzikseverin zevkini tatmin etmek, bir memleketi tehlikeye atmaktan daha mı önemlidir.?  

Malum olduğu üzere ayet-i kerimede: 

 “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.” Buyrulmaktadır (Şura Suresi 42/30 ) 

Yani kişinin dünya malı ve onun zevkine kendini kaptırmak suretiyle, Allah rızası için yapacağı çalışmayı terk veya tehir etmesi, kendini kendi eliyle tehlikeye atması demektir.  Açık havada, ayak üstü birbirine sürtünürcesine konser seyredenler, kendilerini kendi elleriyle tehlikeye atmıyor mu dersiniz?.  

Hz. Ömer(r.a.) fethedilen toprakları görmek için Şam’a gitmişti. Suriye’de yayılan taun hastalığını duyduğu zaman, istişare heyetini toplamış, şama girmeme kararı almıştı. Sahabeden Ebu Ubeyde b. Cerrah, bu kararı öğrendiğinde, Ya Ömer! “Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun?” dediği zaman, Hz. Ömer, Evet Allah’ın kaderinden, yine Allah’ın kaderine  kaçıyorum cevabını vermişti. (İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye.)  

Virüs merkezi olan konserlerden kaçmak, sağlık yönünden, Hz. Ömer(r.a) in şama girmemesinden daha önemlidir. Çünkü konserle deşarj olmaya çalışanlar, hastalıkla şarz edilmiş olarak evlerine döneceklerdir. Bu konserler, toplum sağlığını hiçe saymaktan başka bir şey değildir. 

Sağlık bakanlığı, bu hezimeti gördüğü halde, iç işleri bakanlığı kanalıyla mani olmuyorsa, bu durum cidden üzücü bir haldir. Mani olmak istediği halde, belediyelere güç yetiremiyorsa, o zaman vay halimize. 

            Açık hava konserleri devam ettiği müddetçe, sayın sağlık bakanımız, önümüzdeki aylarda, pandemi raporu verirken, ölü sayısını iki üç yüz yerine, beş yüzlerle zikrederse, ben hiç şaşmayacağım. Allah muhafaza buyursun. 

Bir hadis-i şerifte:

“Her kim, bilgisi olmadığı halde doktorluğa kalkışırsa, sebep olacağı zararı ödemek zorundadır.”  Buyrulmaktadır. (Ebu Davud, Süneni tirmizi) 

Doktorların çığlıklarına rağmen, onların çırpınışlarını yok sayıp, kervanı yürüten ve konser düzenleyen belediye başkanları, konserlerde virüs kapıp öleceklerin, ahiret hakkı şöyle dursun, dünyevi tazminatlarını ödeyebilecekler mi? Allah sonumuzu hayreylesin. 18.9.2021 

                                  Ali KARA  

                              Emekli Müftü