BABALAR GÜNÜ
Baba reklâm aracı ticaret yapmak için.
Ömürlük hizmetini günle kapatmak için.
Babaya iyilik etmek, dinin kesin emridir.
Sınırsız ikram etmek, evladın görevidir.
“Önce Allah’a iman, sonra babaya ihsan.”
Bunu inkâr edenin ahireti perişan.
“Engelsiz hakka varan, babanın duasıdır.”
Babayı ihmal eden, Allah’a da asîdir.
“Duası, bedduası, asla geri çevrilmez.”
Baba duası alan, eğilse de devrilmez.
Babaların duası, köleyi sultan eder.
Babanın bedduası servetleri kül eder.
Allah’ın her gününde, babaya ikram gerek.
İtip kakarak değil, hem de tazim ederek.
Babaya hizmet etmek, Allah’a da ikramdır.
Babaya asi olmak, ahirette hüsrandır.
Baba uzak olsa da, yürekte hissedilir.
Babasızlık acısı, ruhlara nakşedilir.
Baba kelimesinde, sevgiler dizilirler.
Babasız büyüyenler, bunu iyi bilirler.
Güçlü ağaçlar gibi, yavrusuna gölgesi,
Evlada şifa olur, babaların nefesi.
Ailenin yükünü, omuzlarında taşır.
Her derde çare olmak, babalara yakışır.
“Cennette orta direk”, dünyada dağ gibidir.
Aile etrafında, çelikten ağ gibidir.
Gençliğinde yorulmaz, gece gündüz çalışır,
Evlada hizmet için, meşakkate alışır.
Hizmetinde sınır yok, karşılıkta beklemez.
Tüm derdi kendi çeker, evladına yüklemez.
Yaşadığı müddetçe faydasız şey sananlar.
Kaybedince babayı, değerini anlarlar.
Ailenin direği, ulu bir çınar gibi,
Nesline ışık olur, mum olup yanar gibi.
“Babaya iyilik etmek Allah’ın vasiyeti.”
Senede bir gül vermek, batının ihaneti.
“Baba ihtiyarlarsa, hizmette kusur etme.
Hizmetini yaparken, ona öf bile deme”
“Babaya hizmet etmek, cihattan önce gelir.”
Gafiller bilmese de, müminler bunu bilir.
Evladın zavallısı, babayı ihmal eder.
Böyle evladın çoğu, köpeğe hizmet eder.
Baba huzur evinde, köpekler başköşede.
Hesaplar zor olacak, yarın ruz-i mahşerde.
Yılda bir kez babaya çiçek ikram edenler,
Nefsine köle olur, onun sesini dinler.
Babanın merhameti, bütün suçları aklar.
Nankör evlat babayı, huzur evine saklar.
Çaresiz kaldığında huzur evine gider.
Çok azı mutlu olur, çoğu beddua eder.
Huzur evi havası, babayı mutlu etmez.
Mutlu görünse bile, içteki derdi bitmez.
Huzur evi tercihi, çaresizlikten gelir.
Şefkatler tükenince, tercih öyle gelişir.
Ailenin içinde, açlığa da aldırmaz.
Huzur evi konforu, boşluğunu doldurmaz.
Para ile baktırmak, batının ihdasıdır.
Babaya bizzat bakmak, dinin tavsiyesidir.
Baba her gün yanında evladı görmek ister.
Onun şefkati ile, ömre son vermek ister.
Duası bedduası keskindir babaların.
Hiç birisi reddolmaz, yaptığı duaların.
Torunun cıvıltısı, müzik gibidir ona.
Bağırır ama kızmaz, çünkü âşıktır ona.
Babası olmayanlar, baba demeyi özler,
Yokluğunu doldurmaz, babadan başka sözler.
Senede bir gün sevmek, babaya ihanettir.
Hergün halini sormak, müslümanca hizmettir.
Yaşlanınca babalar, kuvvetini kaybeder.
Değer bilmeyen evlat, onu fazla zanneder.
Son nefesi verirken, evinde olmak ister.
Yasinler okunarak, Allah’a dönmek ister.
Hazreti ömer bile, şöyle bir dua etmiş,
“Yarab muhtaç eyleme çocuklarıma” demiş.
Haram evlere girdi, farzlar dışarda tutsak,
Yarab muhtaç eyleme, biz de ihtiyarlarsak.
Nohudoğlu anlatır, babanın kıymetini,
Baba olmayan bilmez, babalık nimetini.
16.06.2021
Ali KARA
Emekli Müftü
(Nohudoğlu)