Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayan gece, Kadir gecesidir.
Kadir Gecesi’nin tespiti ile ilgili olarak, birçok rivayet bulunmaktadır. Onların özeti olarak. Ubey b. Ka’b (r.a.)’tarafından rivayet edilen hadis-i şerife göre, Kadir Gecesinin, Ramazan ayının 27. gecesi olduğu tespit edilmiştir.
Bu gecenin gizli tutulması, müminlerin, Ramazanın son haftasının her gecesinde uyanık olmaları ve ibadet halinde bulunmaları içindir.
Kadir gecesini beyan buyuran surede:
“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilirmisin?
Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.
O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.
O gece, Ta fecrin doğuşuna kadar esenlik doludur.”buyurmaktadır. (Kadir Suresi 97/1-4)
Bu geceyi beyan eden Hadis-i şerifte ise:
“Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek, Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.” Buyrulmaktadır. (Riyazü’s-salihin,)
Kadir Gecesi, içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Ona bu değer ve kıymeti veren ise, Kur’ân-ı Kerim’in, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına bu gecede inmiş olmasıdır. Bundan sonra,. Cibril (a.s.) Rabbimizin emri ile, 23 yıl içerisinde, vahiy yoluyla Efendimize getirmiş ve yeryüzünü nurlandırmıştır.
Kıyamete kadar insanlara dünya ve ahiret mutluluğunu temin edecek olan Kur’an’ın geliş gününün yıl dönümü, elbette değerli ve kıymetli olacaktır.
Bu gece Cebrail (a.s.) ve melekler Allah’ın izniyle her türlü iş için dünya semasına inerler. Bu gecede, imsak atıncaya kadar yeryüzünde manevi bir esenlik hüküm sürer. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mümine selam verirler.
Kadir gecesi, kendisi hakkında özel sure inmiş bir gecedir. Yani bu gecenin fazileti, onun değer ve kıymetini bilip, hakkıyla ihya edenler içindir. Çünkü bu geceyi ihya etmeyenler, onun faziletindeki hisselerini kaybetmiş olacaklardır. Öyle ise, bu gecenin faziletinden faydalanmak için, imsak atıncaya kadar, uyanık olmak ve ibadet halinde bulunmak gerekmektedir.
Kadir gecesini nasıl ihya etmeliyiz.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye buyurmuş, Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz ve ibadet şeklinden bahsetmemiştir. (Tirmizî, Savm, 39).
Kadir Gecesi’ni ihya etmek için, uyanık ve şuurlu olarak, kaza namazı kılınmalı, kazası olmayanlar da nafile namaz kılmalıdırlar.
Namazda yorulan kimse, Kur’an okumalı, Kelime-i tevhit ve kelime-i şahadet getirmeli, salâvatı şerife okumalı, bunların arkasından da dua etmelidir. Malum olduğu üzere, dua başlı başına bir ibadettir. Zira ayet-i kerimede:
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin!” Buyrulmaktadır. (Furkan Suresi 25/77)
Bu gece nasıl dua etmesi gerektiğini soran Hz. Aişe validemize hitaben Efendimiz,
“Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.” diye dua etmesini tavsiye buyurmuştur. (Tirmizî, Da’avât )
Bu gece bolca sadaka vermeli, İbadet zikir ve dualarımızla, kışa dönmüş kalplerimizi bahara çevirmeliyiz. Çünkü ibadet zikir ve tövbe, ölmüş ruhlara hayat vermektedir.
Bu gece ve yarınki günümüzde mutluluğumuzu paylaşalım Zekât ve fıtır sadakalarımızı verelim. İhtiyaç sahibi kardeşlerimizi sevindirmek için,
Vacip olan Fıtır (fitre) sadakalarımızda cömert olalım. Küskün olduklarımızla barışalım. Yakın akrabalarımızı ziyaret edip, uzakta olanları da telefonla arayalım. İçimizdeki zayıf ve muhtaç kardeşlerimizin duaları ile, inşallah kurtuluşa ereceğiz. 05.05.2021
Ali KARA
Emekli Müftü