“Zehirlenme Kitlesel İmha Planı mı?

“Zehirlenme Kitlesel İmha Planı mı?
BBP Genel Başkan Yardımcısı Yanar’dan Korkutan Tespit “Zehirlenme Kitlesel İmha Planı mı?                Kurban Bayramı programı için Elbistan’a...

BBP Genel Başkan Yardımcısı Yanar’dan Korkutan Tespit “Zehirlenme Kitlesel İmha Planı mı?

                Kurban Bayramı programı için Elbistan’a gelen BBP Genel Başkan Yardımcısı Haşim Yanar, bir süre önce 80 bin kişinin zehirlenmesine yol açan içme suyu skandalına ilginç, çarpıcı ve bir o kadar da korkutan bir tespiti ileri sürdü: “Olayın kitlesel imhayı amaçlayan bir müdahale ile gerçekleşmiş olabileceği ihtimali de göz ardı edilmemeli.”

                BBP Elbistan İlçe Başkanlığında gerçekleşen bayramlaşma programına Elbistan’da sudan zehirlenme ve FETÖ davaları damgasını vurdu. BBP Elbistan İlçe Başkanı İbrahim Kılıç, ev sahipliği yaptığı programa, BBP Genel Başkan Yardımcısı Haşim Yanar, MKYK Üyesi İbrahim Alagöz, Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, çevre ilçelerin başkanları ve partililer katıldı.

Partililere hitap eden ve kamuoyuna ilginç ve çarpıcı açıklamalarda bulunan Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Haşim Yanar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

SUDAN ZEHİRLENME İLE AĞIR TRAJEDİ YAŞANDI

“Yaşaya geldiğimiz sıkıntılar derinleşerek devam ediyor. Bu nedenle buruk bir bayram yaşıyoruz. Bu bayramın Elbistan’la ilgili en önemli gündem maddesi, geçtiğimiz günlerde içme suyuna kanalizasyon karışması suretiyle olduğu iddia edilen bir zehirlenme olayı yaşanmasıdır. Bu salgında iddialara göre 70 ila 90 bin kişinin suyu kullanması sonucunda zehirlendiği söz konusu. Bununla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Bununla ilgili yaşanan çok ağır bir trajedi var.

ELBİSTAN DENEME SAHASI MI?

Bu kadar çok insanın zehirlenmeyle karşı karşıya kalmasının sadece kanalizasyon suyu ile içme suyunun karışmasıyla izah edileceği bir durum değil. Bunu anlamakta çok zorlanıyorum. Bu olayın ciddi bir güvenlik sorunu olarak değerlendirilmesi gerektiğini de düşünüyorum. Çünkü kullanım suyu önemli bir kitlesel imha aracı olarak her an istismar edilebileceği görülmüş durumda. Burada çok daha farklı bir uygulama sahası olabilir, ölümlerle bile sonuçlanabilir. Meselenin bu yönüyle ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Elbistan, bu yönüyle bir uygulama sahası, bir deneme sahası olarak ele alınmıştır.

ZEHİRLENME OLAYI KİTLESEL İMHA PLANI MI?

Elbistan’ın içme suyu müdahaleye açık bir noktadır. Güvenlik noktasında zafiyetlerinin olduğunu bilinmektedir. Bu Elbistan’a özgü bir sorun da değildir. Türkiye’de benzer yerlerde de bu güvenlik zafiyetinin olduğu söylenebilir. Elbistan’da yaşanan bu olayın Türkiye’nin tamamındaki içme suyuna bu şekilde öldürücü bir takım virüslerin de katılması suretiyle kitlesel imha planlarının uygulanabileceğinin anlaşılması bakımından bu önemlidir. Buna bağlı tedbirlerin alınması gereklidir.

ELBİSTAN 150 KİLOMETREDEN İDARE EDİLEMİYOR

İl büyüklüğündeki bir ilçenin ilden belki çok daha fazla ihtimam gerektiren bir noktasının bu şekilde 150 kilometre uzaktaki ilden kontrol edilemediği, idare edilemediği gibi bir durum da ortaya çıkmıştır. Bu itibarla Elbistan’ın il olması yönündeki beklentilerin, taleplerin yeniden gündeme alınması gerektiğini düşünmekteyim. Elbistan’ın il olması gerektiğini açıkça ifade ediyorum. Elbistan’ın il olmasını gerektiren haklı sebeplere ek olarak bugün başka bir zafiyet daha açığa çıkmıştır. İlgililerin ve yetkililerin bu konuyu bir kez daha ele alması gerektiğine inanıyorum. Bu noktada BBP olarak üzerimize düşeni de sonuna kadar yaparız. Bununla ilgili de bir çalışmamız var.

DARBE GİRİŞİMİ MİLLET VE GÜVENLİK GÜÇLERİNİN DİRAYETİYLE KARŞILAŞTI

15 Temmuz gecesi, TSK içerisindeki bir grup cuntacı tarafından ülkemizin birliğine, beraberliğine kasteden bir kalkışma, darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Hem güvenlik güçlerimizin dirayeti hem de milletimizin feraseti sayesinde bu darbe girişiminin üstesinden gelinmiştir. Bu darbe girişimi esnasında hayatını kaybeden kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, geride bıraktıklarına sabır diliyoruz. Darbe girişiminde bulunan insanlara karşı FETÖ operasyonu adı altında bir operasyon başlatılmıştır. Elbette ki bu haklı bir operasyondur. Buna bağlı olarak olağanüstü hal şartları çerçevesinde kanun hükmünde kararnamelerle darbe girişiminin içerisinde olan insanlara yönelik yürütülen FETÖ operasyonlarında birçok kişi görevinden alınmış, gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Bu gerekli ve önemli bir parametredir.

JURNALLEMELER VE İSPİYONLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ

Fakat bu arada özellikle son birkaç haftadır farklı bir trajedilerle de karşı karşıya kalmaktayız. Çoğu mesleki ya da ticari kıskançlıklara bağlı olarak gelişen jurnallemeler, ispiyonlamalar, aslı olmayan ihbarlarda bulunmalar üzerinden insanların yıpratıldığı bir durumla karşı karşıyayız. Buna farklı örnekler olduğu gibi partimizde de bu mağdurlardan var. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Başbakanın bu konuda samimi olduklarına inanıyorum. Fakat sonuçta ağır travmatik sosyal infiallere neden olabilecek bir takım art niyetli kişilerce sulandırılan bu jurnallemeler, at izini it izine karıştıran yaklaşımlara karşı da ihtiyatlı davranmalarını bekliyorum. Soruşturmalar çerçevesindeki hataların anlaşılabilir ve kabul edilebilir yanı da maalesef yoktur. Olayın bir de bu yönüyle ele alınması gerekiyor. BBP olarak bu konuya dikkat çekiyoruz.”

zehirlenme-kitlesel-2-copy