Verem Savaşı ve Propaganda Haftasının 66. Yılı Kutlanıyor
1947 yılından itibaren kutlanan Verem Savaşı ve Propaganda Haftasının 66. Yılı 6-12 Ocak tarihlerinde kutlanılacaktır. Bu amaçla ilimizde 6-12 Ocak tarihlerinde halkı ve sağlık personelini bilgilendirmek amaçlı konferans ve paneller düzenlenmekte, öğrencilerin dikkatini çekmek amaçlı kompozisyon, şiir ve resim alanlarında yarışmalar yapılmakta ve ilimiz sağlık kurum ve kuruluşlarında afişler asılmakta böylece toplumun her kesiminin verem hastalığı konusunda bilinçlenmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Bu haftanın ilk iş gününde açılış toplantısı yapılmış olup İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Sağlık Müdürlüğü idarecileri ve personellerinin katılımı sağlanmıştır.
Açılış toplantısında İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ahmet YENER ve Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Pınar ŞERBETÇİ ŞİRİKÇİ ve Verem Savaş Dispanseri doktorlarımızdan Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. Ömer KÜÇÜKGÖZ konuşmalarda bulunmuştur. Katılımcılar konuşmalarında “Dünyada tek etkene bağlı olan ve tedavi edilebildiği halde en çok ölüme neden olan hastalık veremdir.” diyerek bu hastalığın önemini vurgulamışlardır.
Tüberküloz il koordinatörü Dr. Ömer KÜÇÜKGÖZ verem hastalığı hakkında aşağıda yazılanlara ayrıca dikkat çekmiştir.
Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobu ile enfekte olur ve bu insanların %10’u hayatlarının bir döneminde verem hastalığına yakalanacaktır.
Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmakta ve yaklaşık 1,7 milyon insan buna bağlı olarak ölmektedir. Dünyada tek etkene bağlı olan ve tedavi edilebildiği halde en çok ölüme neden olan hastalık veremdir.
Bu hastalığın sebebi ‘’Mycobacterium tuberculosis’’ isimli basildir. Tedavi görmemiş verem hastalarının öksürük, aksırık, hapşırma vs. ile solunum yoluyla dışarıya attığı mikroplu havanın solunmasıyla hastalık bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta 10-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. Bulaşma en çok hasta ile yakın temasta kalan aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşları arasında olur. Tedavi edilen hastalar da 2-3 hafta sonra bulaşıcılık büyük oranda yok olur. Mikrop vücuda girdikten sonra, basil çoğalmaya başlar. Bu enfeksiyon halidir, hastalık değildir.
Hastalık en çok akciğerde olmak üzere bütün organlarda oluşabilir. Hastaların: öksürük, balgam, kanlı balgam, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi ve göğüs ağrısı gibi şikayetleri olur. Tedaviye rağmen 2-3 haftadan uzun süren öksürüklerde Verem Savaşı Dispanserleri’ ne başvurmak gerekir.
Tanı balgam da verem mikrobunun görülmesiyle konur. Hastanın şikayetleri, akciğer filmi, yapılan test ve diğer bulgular veremle uyumlu ise mikrop görünmeden de verem teşhisi konulabilir ve tedavisine başlanır.
-Tüberküloz hastalığı mikrobiktir. Kesinlikle kalıtsal değildir.
-Teşhis ve tedavisi ücretsizdir.
-Tedavisi standart olup, her ülke, şehir, hastane ve dispanserde aynı şekilde yapılmaktadır.
-Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı mümkünse bir sağlık personelinin gözetiminde, değilse dispanser hekiminin tayin edeceği bir kişi tarafından gözetim altında içirilmesi gerekmektedir. Buna “Doğrudan Gözetimli Tedavi” denir.
-Tedavi hastanede veya dispanserde başlar. Aylık takipleri Verem Savaşı Dispanserlerinde yapılır.
-Tedavi süresi en az 6 aydır.