Siirt'te geçen 10 Kasım'da askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit düşen 17 askerden Jandarma Uzman Çavuş 24 yaşındaki Ömer Büyükköse'nin Kahramanmaraş'taki nişanlısı 20 yaşındaki Güllü Kübra Baysal, olaydan 4 gün önce çeyizini dizdiği ancak oturamadıkları evinin anahtarlarını, alyanslarıyla aynı halkaya takıp saklıyor. Güllü Kübra Baysal, 9 Aralık'taki yapacakları düğün için nişanlısının bugünKahramanmaraş'a gelip, gelinlik ve damatlık almak için alışverişe çıkacaklarını söyledi.

3 yıldır görev yaptığı Siirt'ten geçen Temmuz ayında memleketi Kahramanmaraş'a izne gelen Jandarma Uzman Çavuş Ömer Büyükköse, daha önceden tanıştığı Güllü Kübra Baysal ile nişanlandı. Aile arasında yapılan törenin ardından nişanlı çift, 9 Aralık günü için düğün tarihi belirledi. Buna göre Güllü Kübra Baysal, çeyizini hazırlarken, Ömer Büyükköse de Siirt'te ev kiraladı. Geçen 6 Kasım'da çeyizini Siirt'e götüren Güllü Kübra Baysal, kuracakları yuvada mutlu olma hayalleriyle eşyalarını dizdi. Ancak 10 Kasım'daki helikopter kazası genç kızın bu hayallerini bir anda noktaladı.

Geçen 11 Kasım'da nişanlısını Kahramanmaraş'ta toprağa veren Güllü Kübra Baysal, çeyizini dizdiği Siirt'teki evinin anahtarlarını, nişanlısı ve kendisinin taktığı nişan yüzükleriyle aynı halkaya takıp, hatıra olarak saklamaya başladı. Nişanlısının şehit olmasının ardından psikolojik destek alan Güllü Kübra Baysal, zor günleri atlatmak için anahtarların ve yüzüklerin kendisine güç verdiğini belirtti.

'EN SON EVDEN ÇIKARKEN ELİNİ GÖRDÜM'

Nişanlısının şehit düştüğü helikopter kazasından önceki geceyi anlatan Güllü Kübra Baysal şunları söyledi:

"Ömer, Siirt'te ev kiraladı. Ben de ailemle çeyizimi dizmek için Siirt'e gitmiştim. Ömer, çeyizimi görünce 'Senin gibi çok güzel' demişti. Olaydan önceki gece saat 02.00'a kadar oturup, sohbet ettik. Bana sabah 04.00'te göreve gideceğini ama içinin rahat olmadığını söyledi. Sonra da 03.00'da kahvaltı hazırlamamı istedi. Ama uyuya kalmışım. Ömer'i titreşime aldığı cep telefonundan aramışlar. Beni uyandırmaya kıyamamış. Evden çıkarken en son elini gördüm. Kalktığımda arabaya binmiş, gidiyordu. Sabah ailemle kahvaltı yaparken, televizyonda 'Siirt'teki helikopter kazasında 17 askerin şehit düştüğü' yazısını gördüm. İçime kurt düşmüştü. Babam, 'Bir şey olmaz kızım, içini ferah tut' dedi. Ben de çeyizimi düzmeye devam ettim. Aradan birkaç saat geçti, acı haberi aldım. O an yıkıldım. Elimdeki bardak yere düştü. Ömer bugün Kahramanmaraş'a gelecekti. 8 Aralık'ta kınamız, 9 Aralık'ta düğünümüz olacaktı. Gelinlik, damatlık almak için alışverişe çıkacaktık. Şimdi geride kurduğumuz yuvada bir gün dahi oturamadığımız evin anahtarı ve bir çift yüzük kaldı. Onları aynı halkada birleştirdim. Her gün öpüp, kokluyorum."