Gençler ‘Hayata Erişim’ sağladı!

Gençler ‘Hayata Erişim’ sağladı!
Asitane Vakfı, Kahramanmaraş Valiliği ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında Kahramanmaraş’ın birçok lisesinde eğitim gören 9. Sınıf...

Asitane Vakfı, Kahramanmaraş Valiliği ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında Kahramanmaraş’ın birçok lisesinde eğitim gören 9. Sınıf öğrencilerine yönelik başlatılan projenin kapanışı yapıldı. Proje kapsamında 9. Sınıf öğrencilerine teknoloji bağımlılığı noktasında eğitimler verildi.

[otw_shortcode_button href="https://marastahaber.com/foto-galeri/kahramanmarasta-teknoloji-bagimliligina-karsi-hayata-erisim-sagliyorum-projesi-136032h.html" size="medium" icon_type="general foundicon-heart" icon_position="left" shape="square" color_class="otw-red"]Habere Ait Fotoğraflara Tıklayın[/otw_shortcode_button]

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Asitane Vakfı ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğince “Teknoloji Bağımlılığına Karşı Hayata Erişim Sağlıyorum” başlığı altında hayata geçirilen projenin kapanış programı yoğun katılımla yapıldı. İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşuyla başlayan programda, Asitane Vakfı’nın yaptığı çalışmaları anlatan slaytlar izlendi. Yaklaşık iki buçuk aylık kısa bir süre içerisinde on binlerce gencin teknoloji bağımlılığına karşı bilgilendirildiği proje kapsamında ayrıca ailelere yönelik düzenlenen eğitim seminerleri ve çalıştaylar yapıldı. Kültür Park Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Züver Çetinkaya, ASİTANE Vakfı Genel Başkanı Hasibe Nurhayat Turan ve Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt’un yanı sıra eğitim projesine katılan okullardan eğitimciler katıldı.

“EĞİTİMİ HAYAT BOYU DÜSTUR HALİNE GETİRMELİYİZ”

Projenin kapanışında bir konuşma yapan Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, insanların refah ve mutluluğu için eğitimin olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Konuşmasının başında Afrin’de teröristlere karşı başlatılan operasyona değinen Özkan, konuşmasına şu şekilde devam etti; “İnsanlarımızın refahı ve mutluluğu için eğitim gerçekten de olmazsa olmaz, böyle eğitim camiasıyla beraber sivil toplum kuruluşunun iş birliği yaparak önemli bir projeyi ilimizde uyguluyor olmasından büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Öncelikle memleketimizin birliği ve bütünlüğü için sınır ötesinde, sınırın içinde fedai can eden şehitlerimizin manevi huzurunda tağzimle eğiliyoruz. Bu özellikle Afrin’de müstekbirlerin memleketimizin birliğine, bütünlüğüne yönelik yerli maşalarla beraber oluşturmuş olduğu tehlikeye karşı bütün insanlarımız topyekûn dur deme iradesine sahiptir. Bu Kahramanmaraş’ta da Anadolu’nun dört bir tarafında da milli ve manevi refleksler oldukça kuvvetlidir. Bu medeniyetimizde, kültürümüzde vardır. Biz bunu kavileştirerek bu mukavemeti artırmanın yolu aynı zamanda yeni nesillerin çok iyi eğitimden geçmesidir. Teknolojiyi, bilimi herkesten daha iyi takip etmekten geçiyor. Medeniyetimizin de en esaslı umdelerinden olan okumaya, bilgiye, doğruya ulaşmanın nerede olursa olsun bir seferberlik halinde başlatmak da aynı zamanda hem bireysel refah hem toplumsal refah ve huzur hem de bu müstekbirlerin gerçekleştirmiş olduğu tehditlere karşı mukavemet potansiyelimizi artıracaktır. Bunun yolu ve yöntemi de ulusal ve milli düzeyde her yerde ve her zaman eğitimle başlamak, hayat boyu eğitimi bir düstur haline getirmek nitekim milli eğitim stratejilerimizden de hayat boyu eğitim, artık hem hükümet programlarına hem de Milli Eğitim Bakanlığı’nın operasyonel projelerine girerek Milli Eğitim Bakanlığı’mız tarafından çalışmalar yapılıyor. Bugünkü faaliyet de tam bu çerçevede hayat boyu eğitimin stratejisinin bir tezahürü olarak Milli eğitim Bakanlığı’mız, Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı’mız, yerelde Valilik koordinasyonunda belediyelerimiz özellikle, sivil toplum kuruşlarımızın yanı sıra velilerimiz ve öğrencilerimizle el birliğiyle insanlarımıza, gelecek nesillere doğruyla nasıl buluşturabiliriz bunun için oluşturulan bir proje.”

“ÇOCUKLAR BİZİM AYNAMIZDIR”

Proje kapsamında eğitim veren Asitane Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve psikolog Ece Kırık, teknoloji bağımlılığı konusunda önemli bilgiler verdi. Çocukların kullandıkları teknolojinin dozunu arttırmada velilerin nelere dikkat etmesi gerektiğini belirten Kırık, “Bizler birer aile olarak çocuklarımıza nasıl davranıyorsak, onlarda okulda, dışarıda, her yerde aynısını uyguluyor, o yüzden dikkat etmemiz gereken şeyler var” dedi. Kırık, “Biz toplamda 54 tane okulda 112 tane seminer verdik. Bu seminerlerimizle 10 bin 500’ü aşkın öğrencimize ulaşmış olduk. Bu 10 Bin 500 öğrenicimiz 9’uncu sınıf öğrencilerinde oluşuyordu ama bunun yanında bir okulumuzda onuncu sınıf öğrencilerine ulaşma imkânımıza da eriştik. Başka bir okulda da 12’nci sınıf öğrencilerimizle bir araya geldik. Hatta projemizin sonuna doğru Afşin ilçemizde de 5 tane ortaokulun öğrencilerine de yine teknoloji bağımlılığı seminerimizi verme şansını elde etmiş olduk. Teknoloji bağımlılığı seminerleri dediğimizde bizim aslında hedeflediğimiz şey farkındalık yaratmaktır. Çocuklarımıza teknolojiyi kullanmayın, kötüdür, azaltın değil, ne kadar kullandıklarının farkında olmalarını ve sorgulamalarını sağlamaktı. Ümit ediyorum ki bunu da başarmışızdır. Çocuklarımızın seminerler esnasında internet bağımlılığıyla ilgili anket çalışması da yaptık” şeklinde konuştu

“TEHLİKELİ BOYUTLARA YAKLAŞTI”

İnternet bağımlılığı noktasında aslında kullanımların çok yüksek olmadığını fakat tehlikeli boyutlara da gelindiğini dile getiren Kırık, “İnternet bağımlısı dediğimizde aslında kullanımlarının çok yüksek olmadığını ama tehlikeli boyutlara gelme noktasında, tekrar onları içinde farklılık yaramamız gerektiğini gördük. Ama bir yandan da o internet bağımlılığı anketini yaparken şunu fark ettik; biz hata yapıyoruz. Çünkü teknoloji bağımlılığı derken sadece internet ve telefon ele alıyoruz. Çünkü bunun içinde ele almamız gereken başka unsurlarda var. Oyunlar gibi, televizyon gibi ya da kullandığımız sosyal medya araçları gibi. Dolayısıyla biz çocuklarla anket çalışmasını yaparken fark ettik ki, kullandıkları bazı teknoloji unsurlarını bağımlılık yapıcı görüyorlar. Ama bazı teknoloji unsurlarını ise bağımlılık yapıcı olarak görmüyorlar. Bu yapılan seminerlerde bizim gördüğümüz bir şey şuydu; çocuklar keyif almak için teknolojiyi kullanıyorlar. Bizlerde aynı şekilde keyif alma, vakit geçirmek, ama bir noktadan sonra biz o keyif almayı özellikle çocuklarımız, ergenlerimiz ve gençlerimiz keyif alma olayını birazcık dozajını arttırarak vakit öldürüyoruz. Dolayısıyla da biz orada tehlike çanlarının çaldığını görmeye başlıyoruz. Bu şunu diyor bize; şuan için belki çok riskli noktada belki değiliz ama işte tamda bu yüzden bu noktada bu seminerleri yapmaya devam etmeliyiz. Çocuklarımız bağımlı değil belki ama kötüye kullanım dediğimiz bir nokta var, kötüye kullanım önlem alınması gereken bir nokta. Biz öğrenci semerlerinden sonra velilerimize yönelikte bir seminer gerçekleştirdik. Bu sayede 50 velimizle görüşme gerçekleştirdik. Fark ettik ki; bu sorun ailelerin de bilinçlenmesinden geçiyor ve yaptığımız bu çalıştay da şu kanıya vardık; veliler, öğretmenler ve öğrenciler, okul idareleri, yerel yönetimler ve gerekirse de STK’lar tarafından aralıklarla aydınlatılmalı, bilgilendirilmeli, bilinçlendirilmeli. Çünkü çocuklar aslında bizim aynamızdır. Biz neyi yapıyorsak, çocuklarımızda, evde dışarıda, okulda kullandıkları kelimelerle alışkanlıklarıyla onu gerçekleştiriyorlar. Dolayısıyla bilinçlenmeye çalışmaları aslında evde başlamalı, okulda başlamalı. Bu proje sayesinde Kahramanmaraş’ta olmaktan dolayı çok mutlu oldum” dedi.

“HAYATA ERİŞİM ASLINDA HAYATLA BAĞ KURMAKTIR”

ASİTANE Vakfı Başkanı Hasibe Nurhayat Turan ise hayata geçirdikleri projenin önemli olduğunu belirterek, “Bu proje sürdüğü müddetçe ne kadar önemli olduğunu, projeyi yaparken yaşadık. Bu bağlamda internetle ilgili, bağımlılıkla ilgili birçok makaleye ulaştık. Tabi bu arada kendimizi de geliştirdik. Teknolojinin özü her şeyi erişebilir ve optimize hale getirmekse, internet gerçekten mükemmel bir teknolojik aletidir. İnternetin yapmaya imkân vereceği şeyler tam anlamıyla sınırsızdır. Doğal olarak internetin neye dönüşeceğini acayip tahminler üretme noktasında bir yarışa sevk ediyor. İnternetin bilgiyi bağlama ve bilgiye ulaşma konusundaki yeni yöntemi sayesinde, internet iktisadi refah konusunda yeni bir çağ açacak. Tamda aradığımız bilgiyi de sunacak. Motorlarının gelişimini sağlayacak, yaygın eğitimin sorunlarını çözecek, bize aktüel gerçeklikle temas ettirecek. Gerçek hayatta sahip olduğumuz kimliklerden çok, daha esnek kimliklere sahip olmamızı sağlayan sanal dünyaları keşfetmemizi sağlayacak ve böylece yaşamımızda yeni anlam boyutları katacak. Ama maalesef ki internetin yeni ve daha doyurucu yaşam biçimi vadeden alanlardaki çalışmalar çok az laf üretip, mutlu sonla vermektedir. Bu gerçek buluşlar olmuyor manasına gelmiyor. Bilgileri bağlantılandırmanın yeni yolları dönüştürmektir. Kolejler ve üniversitelerde derslerin konulduğu internet siteleri sayesinde öğrenciler odalarından ayrılmadan dersleri dinleme ve tartışmalara katılma şansını yakalarlar. Hayata erişim aslında hayatla bağ kurmaktır. Bedenlerin ve ruhların aynı anda mesken ve zamanı paylaşması tamda internetin içerisinde kaybolmadan hayata ve insanlığa dair bir not bırakmaktır. Kahramanmaraş, bu projeyle iki buçuk ayda 11 Bin öğrenciyle yüz yüze, diz dize dokunarak aynı mekânı tam da internete karşı fiili olarak bir projeyle kendisi ortaya koymuş oldu. İnternete karşı hayata bir arada bağlanmış olduk, bir arada el sıkışmış olduk ve bir arada birbirimizi tanımış olduk. Bu birlikteliğimizin inşallah internetin o kutular içerisinde akıllı telefonlar içerisinde sizi yok eden bedeni aşarak, bedenin içinde olmayan ruhlarla dünyada dolaşmamıza engel olacak, noktalı bir virgül koyacak, bu konuda tedbirlerimizi alacak üst düzey bir çalışmanın kapılarını açmaya neden olur” ifadelerini kullandı.

“TEKNOLOJİ OLMAZSA OLMAZ HALİNE GELDİ”

Teknolojinin artık insanların olmazsa olmazı haline geldiğini belirten Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Züver Çetinkaya, Asitane Vakfı ile birlikte güzel işlere imza attıklarını belirtti. Çetinkaya, “Asitane Vakfı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Valiliği olarak bu bizim yaptığımız ilk çalışma değil. Tanıtım filminde de gösterdiği üzere bir atkı bereyle faaliyetlere başlamıştık. Bunun da ilk Kahramanmaraş’ta yapmak istiyoruz demişlerdi, ilk olarak beş bin sayısıyla başlamıştık. Sonra bu arttı hatta Asitane Vakfı ekip olarak geldi, rahmetli Vali yardımcımız Ferhat beyle Çadır Kenti dolaşmıştık. Ardından da şehir içerisindeki aileleri ziyaret etmiştik. Ve o zaman Hasibe hanım ve ekibi, “Bizim çalışmamız bir atkı ve bere meselesi değil, bizim bunu bir adım daha öteye taşımamız lazım” demişlerdi. Ondan sonra da hakikaten Asitane Vakfı ile beraber Kahramanmaraş’ta birçok güzel işler yaptık. Şuandaki teknoloji bağımlılığı ile ilgili konuda da hakikaten güzel bir çalışma çıktı ben bu manada da emeği geçen herkese özellikle Valimize bu işlerde bize destek oldukları için teşekkür ediyorum. Tabi burada hedef kitle anlamında da Milli Eğitim Müdürlüğü’müze çok teşekkür ediyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü’müz okulların kapılarını bizlere açtı. Tabi teknoloji olmazsa olmazımız, biz hiçbir zaman şunu demiyoruz çocuklarınızı teknolojiden, bilgisayardan uzak tutalım, internetten uzak tutalım. Zaten istesek de yapamayız, bunun da farkındayız. Tarihe, özellikle de Türkiye açısından bakarsak işte 1969 yılında ilk defa televizyon yayını başlamış, ben 87 yılında üniversiteye başladığımda üniversitemizde Gazi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okudum birkaç tane bilgisayar vardı  ve disket kayıtı da belliydi onlar da zaten hocaların elindeydi. 98 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başladığımda ben sadece ekranını kullandığımız yani daktilo gibi kullandığımız bir bilgisayar sistemi vardı. Sonra pc bilgisayarlar ilk kurulduğunda herkes birbirine bakıyor, şu tuşa basarsak ne olur, buna bakarsak ne olur gibi konuşuyordu” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARI TEKLOJİDEN UZAK TUTAMAYIZ”

Gençlerin artık teknolojiden uzak tutulamayacağını dile getiren Çetinkaya, gençlerin teknolojiden uzak tutulmadan sınırlarının belirlenmesi ve küçük yaşlarda teknoloji eğitimlerinin verilmesi gerektiğini söyledi. Çetinkaya, “Bugün geldiğimiz nokta itibariyle artık bilgisayar oyunları üzerinden dünyada yüzbinlerce insan statlarda toplanarak bilgisayar oyunları üzerinden olimpiyatların yapıldığı bir zamana geldik. Sanal alemde bir olimpiyatla karşılaştığımız döneme geldik ve bizim çocuklarımızı bundan uzak tutmamız mümkün değil. Ben öyle bakıyorum, belki çocuklara bunu ne kadar kullanabileceğini, sınırların ne olacağını tayin edebilirsek bu bizim için müthiş bir başarı. Bu bir çelişki bir yandan uzak tutamıyorsunuz ama bir yandan da bağımlılık haline gelmiş. Dolayısıyla Kahramanmaraş üzerinde baktığımız zaman hakikaten bizim çocuklarımızı teknolojiden uzak tutmadan ama sınırlarını belirleyerek doğru zamanda, doğru sitelerde, belki de doğru oyunla, çünkü oyundan da uzak tutmamız çok mümkün değil. Eskisi gibi çocuklarımıza in caddede çelik çomak, beştaş oyna diyemeyiz. Benim çocuğum iki buçuk yaşında bilgisayarı açıp istediğini oyuna girebilecek zekaya sahip ve bunu biz hiç öğretmedik. Ama evde bilgisayar olunca kendisi iki buçuk yaşında bilgisayarı açıp giriyor. Asitane Vakfı’na teşekkür ediyorum. Bu küçük yaşlarda çocuklar bilgisayarı açabiliyorsa, anaokuldan itibaren bilgisayar, internet, teknoloji konusunda bir takım bilgiler vermeye başlamamız, rehberlik etmemiz lazım. Çünkü eskilerin tabiriyle, ya davulcuya ya zurnacıya derlerdi. Bizde hem kendi kültürümüzü hem de kendi hassasiyetlerimizin yanı sıra değerlerimizi de katarak işin içerisine çocuklarımızı doğru bilgilendirmenin çabası içerisinde olmalıyız. Çocuğu bağımlı olmaktan kurtaracak en erken yaş neyse oradan itibaren bununla ilgili gerek ailelerimize gerekse de okullarımızda böyle bir eğitim yapmamız gerektiğine inanıyorum” açıklamalarında bulundu.

(Haber: Ahmet GÜNEÇIKAN-Hakan AYDIN)

Fotoğraf : Oğuz KARAKOÇ