BBP Türkoğlu İlçe Başkanı Kızıldağ'dan İktidara Sert Eleştiri

Büyük Birlik Partisi (BBP) Türkoğlu ilçe Başkanı Hasan Kızıldağ, gelecek yılın Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerde en iyi sonucu almak için çalışacaklarını öne sürdü.

Kızıldağ; “Yıllardır Siyonizm aleyhtarı siyaset yapanların maalesef bugün Siyonizme hizmet ettiklerini görüyoruz. Komşu ülkeler arası sıfır sorun diyen iktidar, sorunlu olmadığımız ülke bırakmadı, daha düne kadar (zincirler kırılsın Ayasofya açılsın) diyenler kimden sıkı yediyse soluğu ya Trabzon Sümela manastırında ya da Van Akdamar kilisesinde aldılar” dedi.

Geçen günlerde yapılan olağanüstü kongrede seçilen Kızıldağ, yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:

“Kıymetli divan, değerli gönül dostlarım; konuşmamın başında bizler henüz ortaokul öğrencisiyken manevi dünyamıza bir kahraman olarak düşen, 55 yıllık ömrünü bin yıllık terkibin uğruna adamış, Türk İslam medeniyetinin yeniden inşası ve aziz Türk milletinin derdini davasını iktidar yapmanın mücadelesini vermekteyken alçakça bir tuzak sonucu şehit edilen şehit liderim Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberinde şahadet şerbetini içen yol arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun. Ancak aradan 4 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen henüz açıklığa kavuşmamış bu alçak hadise karşısında camiamız ve milletimiz tarafından vefa ve samimiyet testine tabii tutulan devlet ve siyasi iradeyi bir kere daha sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz. Özellikle de içinden çıkamayacağı süreçlerle karşı karşıya kaldığında Muhsin Yazıcıoğlu’nun itibarını ve kredisini arkasına almak kastıyla söze (Muhsin bey kardeşim) diye başlayan Sn. Başbakan’ın siyasi hayatını şehit Muhsin Yazıcıoğlu’na borçlu olmasından dolayı şahsi vefasını göstermesini bekliyoruz.

Çok kıymetli dava arkadaşlarım tüm bunları ifade ederken bir şeyi daha hatırlatmak istiyorum; evet fiilen Muhsin başkan ve arkadaşlarına yapılmış olan bu alçakça tuzak esas itibariyle devlete ve millete karşı yapılmış bir tuzak olduğunu belirtmek isterim. Bunun en bariz örneği adına 28 şubat post modern darbesi ve 27 nisan e-muhtırası dedikleri O günleri hatırlayanlar çok iyi bilir. Devlet ve millet iradesinin zorda kaldığı, Sincan’da tankların paletlerinin gıcırdadığı o dönemde meselenin doğrudan muhatapları korkudan sesini çıkaramayıp, tabiri caizse saklanacak delik ararlarken; (TÜRKİYE İRAN OLMAZ! TÜRKİYE CEZAYİR OLMAZ! TÜRKİYE’NİN SURİYE YAPILMASINA DA BİZ MÜSAADE ETMEYECEĞİZ ve NAMLUSUNU HALKINA ÇEVİRMİŞ TANKA ASLA SELAM DURMAM) diyerek milletimizin göğsünü kabartan bu tarihi açıklama Muhsin YAZICIOĞLU tarafından yapılmıştır. Düşünün partimiz o dönemde 7 milletvekiliyle mecliste kilit parti konumuna gelmişti, 7 milletvekilimize her türlü imkanların seferber edilmesine rağmen, 4 tane bakanlık verilmesine rağmen delikanlı duruşlarını bozmadan hepsini ellerinin tersiyle itip yalnızca millet iradesinden yana tavır alan Muhsin YAZICIOĞLU ve arkadaşları olmuştur. Yine Allah resulü peygamber efendimizin kutlu doğumu nedeniyle ilahi ve kuran okuyan küçücük çocukları irtica sebebi göstererek bir gece yarısı yayımlanan 27 nisan e-muhtırası karşısında camiler kışlamız, minareler süngü, kubbeler miğfer, müminler asker diyerek, dini argümanları kullanıp iktidar olanların korkudan gıkı çıkmazken, orduya görev ve sorumluluk alanını hatırlatarak milletimizin gönlünde taht kuran en sert açıklama Muhsin YAZICIOĞLU tarafından yapılmıştır.

Değerli gönül dostlarım tüm bunları söylememdeki maksat; Devletin ve siyasi iradenin, hatta milletin de meseleye bu pencereden bakıp bir an önce açıklığa kavuşturmalarını bekliyoruz. Biz bu işin peşini bırakmış değiliz, bu konuda hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmasına da gerek yoktur, Muhsin YAZICIOĞLU’nun yol arkadaşları ve Alperenleri olarak hem bu hadisenin aydınlanması, hem de milletimizin değerleri adına mücadele edeceğimize ant içtik. Bu bizim en önemli meselemizdir. İşte bende bugün o büyük dava adamının 20 yıl tedrisatından geçmiş bir kardeşiniz olarak,iktidar ve muhalefetin basiretsizliğinden hasıl olan siyaset ve insan kalitesinin bozulduğu bu zaman diliminde partimin bana yüklemiş olduğu sorumluğun gereğini yerine getirmek adına buradayım.

Partimizin kurulduğu 1993 yılından bu yana tüm dava arkadaşlarımızla birlikte cihan devleti kurmuş bir ecdadın nesilleri olduğumuz duygusuyla, milli tarih şuurumuzla, milli duruşumuzla, heyecanımızla imanımızla milletimiz adına kutsal bir dava uğruna mücadele vermekteyiz. Davamız Kuran ve sünnetin yer yüzüne hakim olması davasıdır, davamız Müslüman Türk’ün yeniden cihana hakim olması davasıdır, davamız Allah’ın rızasını kazanma davasıdır. İşte biz siyaseti de bizi biz yapan bu değerlerimizden şevk ve ilham alarak yapıyoruz.

Bunca mücadeleye rağmen partimiz iktidarla taçlanmamış olabilir ama iktidar olanlardan ve iktidarda kalanlardan daha haysiyetli bir mücadele verdiğimizi buradan tekraren ifade etmek istiyorum. Geriye dönük bir baktığımızda; Halk ve demokrasi adına iktidar olanların darbelerle cuntalarla halkın inanç değerleriyle alay ederek,kardeşi kardeşe düşman ederek halka en büyük zulmü yaptılar. Milliyetçilik adına iktidar olanların milletin verdiği gücü heba edip katiller mecliste diyenlerle sarmaş dolaş olup,bebek katili it oğlu iti ipten kurtararak ülkesi için son nefesini idam sehpalarında veren ülkücü şehitlere ve zindanlarda işkence görmüş ağabeylerimize en büyük saygısızlığı yaparak milletimizi hayal kırıklığına uğrattılar.

Yıllardır Siyonizm aleyhtarı siyaset yapanların maalesef bugün Siyonizme hizmet ettiklerini görüyoruz. Komşu ülkeler arası sıfır sorun diyen iktidar, sorunlu olmadığımız ülke bırakmadı, daha düne kadar (zincirler kırılsın Ayasofya açılsın) diyenler kimden sıkı yediyse soluğu ya Trabzon Sümela manastırında ya da Van Akdamar kilisesinde aldılar. Irak savaşında petrol göletine düşen ördeğin çırpınışından yüreğimiz yandı diyen Sn. Başbakanın İncirlik’ten Amerikan uçaklarının kalkmasına müsaade ederek 1 buçuk milyon insanın ölümüne sebep olmasını ve (Amerikan askerlerinin sağ salim yurtlarına dönmeleri için dua ediyorum) demesini de takdirlerinize bırakıyorum. Bugün 40 bin vatandaşımızın ölümüne sebep olmuş terör örgütü pkk ile mücadele edip kökünü kurutmak yerine, Çanakkale’de bizi yenemeyenlerin dayatmalarıyla terörle müzakere yolunu tercih eden Sn. Başbakan’ın bu tutumu Bilal Erdoğan’ın anası hariç, ciğeri yanan tüm şehit analarını hayal kırıklığına uğratmıştır.

Kısaca mevcut partilerden B.B.P hariç tüm partiler iktidar oldular ama muktedir olamadılar. Dolayısıyla millet adına vebali olmayan tek parti B.B.P dir, millet adına ağzının dolusu söz sarf etme hakkına sahip tek parti B.B.P’dir. Buna rağmen milletimiz bugüne kadar haklıya ve doğruya değil,küresel projelerle dizayn edilmiş partilere oy verdi.Velhasıl Türkoğlundan da aynı paralellikte devam eden bu gayri ahlaki siyaset anlayışını değiştirmenin zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.Önümüzdeki yerel seçim bunun için bir ilk olacaktır.Bu seçimde bir taraftan yaklaşık 350 trilyon hazine yardımıyla millete kabadayılık yapan bir güç,bir taraftan da birazdan divanımızın size takdim edeceği yüreğini ortaya koymuş Anadolu insanı var.Bu arkadaşlarımla omuz omuza verip belediyeyi alma kararlılığındayız. Bakalım hizmeti iktidar partili belediyeler mi veriyormuş yoksa BÜYÜK BİRLİK PARTİLİ BİR BELEDİYE Mİ hep birlikte göreceğiz inşallah.

Bu kardaşınız sizi mahcup etmeyecektir.Kıymetli divan,değerli gönül dostlarım; önümüzdeki yerel seçimlerde B planı olamayan tek parti B.B.P dir. Diğer tüm aday ve partilerin B planları olduğunu da belirtmek isterim..Sizleri daha fazla tutmamak adına ve il başkanımızın konuşması nedeniyle konuşmamı sonlandırmak zorundayım. Son olarak ilçemde partimizin kuruluşundan bugüne kadar naktini vaktini ve enerjisini gülü peygamber efendimize olan sevdamızı, hilali Türklüğün ve islamın sembolü olan GÜL HİLALLİ bayrağımızın dalgalanması için harcamış tüm ilçe başkanlarıma ve yönetim kurullarına,Ortaokul 2.sınıf öğrencisiyken bana cezaevinden göndermiş olduğu bir mektupla ulvi davamıza olan mensubiyet şuurumun artmasına katkı sağlayan değerli Mehmet KIZILDAĞ ağabeyime, Bugün kongremize teşrif eden tüm değerli misafirlerimize, dava arkadaşlarıma, kıymetli hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. Fikirleriyle bizlere öncülük etmiş ilay-ı kelimetullah için nizam-ı alem davasının kilometre taşı büyüklüğündeki büyük dava adamlarından Osman Yüksel Serdengeçti’yi, Seyit Ahmet Arvasi’yi, Erol Güngör’ü, Gün Sazak’ı, Galip Erdem’i, Alpaslan Türkeş’i, Abdurrahim Karakoç’u ve önden gönderdiğimiz tüm kahramanları ve ülkücü şehitleri Rahmet ve minnetle anıyorum.Ayrıca bu gece idrak edeceğimiz mübarek berat kandilinizi tebrik eder,bu gecenin bütün müminlerin af ve mağfiretine vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ederken, SEVİNİN MEHMEDİM BAŞLAR YÜKSEKTE, ÖLSEKTE SEVİNİN EVE DÖNSEKTE, SANMA BU TEKERLEK KALIR TÜMSEKTE,YARIN ELBET BİZİM ELBET BİZİMDİR,GÜN DOĞMUŞ GÜN BATMIŞ EBED BİZİMDİR, duygularıyla hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

İLÇE YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELERİ

MUSTAFA NARLI

TURGUT AKKURT

MEHMET DURNA

ALİ BOZDAĞ

MISTIK KURT

RAMAZAN PINAR

ALİ ÇOMAK

TEVFİK AKSOY

SÜLEYMAN KOCA

YAKUP HANÇER

EJDER OĞUL