Baba Duası

Baba Duası
Babalar günüde geride kaldı. Geçtiğimiz Pazar günü babaların duası alındı. Anlayacağınız alladık, pulladık ve bir sonraki Babalar Gününe kadar olması gereken yere postaladık.  Tüm özel günler gibi Babalar Günü de...

Babalar günüde geride kaldı. Geçtiğimiz Pazar günü babaların duası alındı. Anlayacağınız alladık, pulladık ve bir sonraki Babalar Gününe kadar olması gereken yere postaladık.  Tüm özel günler gibi Babalar Günü de çok önemli bence. Çünkü ‘baba evlatlarının ardındaki karlı dağa benzer.’ Herhalde anlaşılmıştır.

Ben yaşamadım babasızlığı, ben bilmem ama babasız evler ıssız, soğuk, karanlık velhasıl sevimsiz olurmuş. Viraneler gibi korkuturmuş küçük çocukları. Babasız çocuk güvensiz hissedermiş kendisini. Babasız eve kurban gelirmiş, akrabalar gelirmiş, bayramlıklar gelirmiş ama bayram asla gelmezmiş. Büyükler böyle derlerdi eskiden. Büyükler diyorsa bize inanmak düşer, ‘baş göz üstüne’ demek düşer. Bir bildikleri vardır o eli öpülesi büyüklerin.

Çocuklar düşe kalka zor büyürlermiş. Düştüklerinde babaları tutar kaldırırmış onları. Babası olan çocuk çok umursamazmış hayatı, düşmeyi ve kalkmayı. Kafaya çok takmazmış yokluğu, yoksulluğu. Babası varsa başka bir şey istemezmiş hayattan. Babası varsa her şey tamammış. Eksik sayılmazmış, eksikler.

Erkek çocuklar babalarıyla çok iyi anlaşamazlarmış. Şair, ‘Hayatta ben en çok babamı sevdim,’ diyor ya, hepimiz hayatta en çok babalarımızı sevdik eminim. Sevdik ama çoğu zaman çok istememize rağmen söyleyemedik bunu babalarımıza. Bizim kuşak böyleydi işte. Anasına, babasına hatta aşkına ‘seni seviyorum’ diyemezdi bir türlü. Bayramlarda bile doya doya sarılıp öpemezdik. O niyetle yaklaşırdık yanlarına ama yapamazdık.

Bilirsiniz biz erkekler farlıyız işte. ‘Önce bir babaya oğul oluruz, sonra bir oğula baba… Bu yüzden yıllar geçtikçe daha iyi anlarız babamızı ve aynaya baktığımızda kendimizin yerinde zaman zaman onu görürüz’ ve gittikçe ona benzeriz.

Oysa rahmetliler ne güzellikler yaşattı bizlere. Mekânları cennet olsun inşallah. Artık evin babası bizleriz. Biz öğreteceğiz yavrularımıza kendi çocuklarına yaşatacakları güzellikleri. Bayram sabahları çocuklarını kucaklamayı ben öğreteceğim yavrularıma. Onlar benim arkamdan ‘Gösteremedik sevgimizi’ diyemeyecekler. Çünkü ben öğreteceğim onlara baba sevgisini. Benim ateşim ısıtacak evimizi. Benim sevgim kaplayacak genç yürekleri…

Bu konuda olmasa iyi ama elbette farklı düşünenlerde var. Hemşerimiz Ekrem Kemal Kırmacı ‘Keriz Baba’ başlıklı bir şiir yazmış. Keşke yazmasaymış. Allaha binlerce şükür ki bizim çevremizde çocuklar hala edepli ve terbiyeli, babalar hala saygın ve itibarlı. Keşke yazılmasa dediğim o uygunsuz şiir. Siz okuyun ama çocuklarınıza okutmayın. Allah muhafaza buyursun belki hoşlarına gidebilir çocukların. Keriz Baba:

  1. Evimizin direği.      2. Ona biz ‘Baba’ deriz                3. Varlık yokluk bilmeyiz

    Altın gibi yüreği                          O getirir biz yeriz.                         Sıramızı vermeyiz.

    Eşek gibi çalışır.                          Bulamayız dünya da,                     Siparişler gelmezse

    Sanki sağmal ineği.                     Babam gibi bir keriz                      Babamızı sevmeyiz.

  2. 'Hasta oldum' diyemez. 5.  Etrafına dolarız

    Biz doymadan yiyemez.            Köpek gibi dalarız

Ne mankafa uşaktır.                  Dediklerimiz olmazsa

Yeni bir şey giyemez.               Anamızı salarız.

Hemşerimiz Ekrem Kemal Kırmacı1943 yılında Kahramanmaraş da doğmuş. İlk ve orta öğrenimimi Kahramanmaraş ve Adana da tamamlamış. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra bir süre serbest Avukatlık yapmış. 1978 den bu yana noterlik yapmaktaymış. Halen Adana Onuncu Noteri olarak görev yapıyor. ‘Seni seviyorum’ isimli bir kitabı var. Muhtelif dergilerde yayınlanan şiirleri, Bütün Dünya dergisinde yayınlanan öyküleri var. İnşallah ‘Keriz Baba’ şiirini gölgede bırakan yeni Baba şiirleri yazar.

Hadis kitaplarında, kişinin anne ve babası ile olan ilişkilerini düzenlemesi için söylenmiş pek çok hadis bulunduğunu biliriz. Dünyada hidayete ermiş olmak, nimet içinde olmak ve hayırlarla kuşatılmak iyiliğin değişik tezahürleridir. Ahiret’te ebedî mutluluğu elde etmenin yollarından birisi de anne ve babaya gönülden bağlı olmak, onların kalplerini kırmamak, onlara yaşlılıklarında kol kanat germektir.

Bu davranışlar aynı zamanda Allah'a itaatin de bir ifadesidir. Denilebilir ki ana babaya iyilik etmek, insanı Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya götürür. Hal böyle iken annelerimizin ve babalarımızın rızasını mutlaka kazanmalıyız. İnanın bana Onların hayır dualarını almak çok ama çok işimize yarayacaktır. Ölenlere rahmet yaşayanlara hayırlı uzun ömürler versin Cenabı Hak…