Anadolu Gençlik Derneği'nin Basın Açıklaması
Öncelikle 1 Ocak gecesi İstanbul'da bir eğlence merkezinde meydana gelen terör saldırısında yaşamını yitiren insanlarımızın yakınlarına tekrardan başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu terör hadisesinin, 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta meydana gelen intihar saldırısının ardından peşpeşe gerçekleşen Gar, Merasim Sokak, Güven Park, İstiklal Caddesi, Atatürk Havalimanı, Gaziantep, Beşiktaş ya da Kayseri saldırılarından ayrı olarak Yılbaşı Gecesini kutlayanlara yönelik bir katliam şeklinde gösterilmesi sadece kaosa hizmet eder. Biz, bütün bu terör olaylarında tetikçi kim olursa olsun, olayı kim üstlenirse üstlensin, azmettiricinin aynı el olduğundan şüphe duymuyoruz.
Kendi çıkarları için enerji kaynakları ve enerji nakil yolları üzerinde bulunan Afganistan'ı, Irak'ı, Pakistan'ı, Libya'yı, Yemen'i, Suriye'yi ve daha birçok ülkeyi iç savaşa sürükleyen ya da terör örgütlerinin hedef tahtası haline getiren emperyalist akıl elbette Türkiye'nin de kaosa sürüklemesini istemektedir. Bunun bir komplo olmadığı, terör örgütlerinin silahlarının, patlayıcıların, kullandıkları teknolojinin ve lojistiğin izleri sürüldüğünde ayan beyan ortaya çıkmaktadır.
Dünyada bir sömürü düzeni vardır ve toplam nüfusun %1'i geri kalan %99'undan daha zengindir. Bu zenginlik çalışarak elde edilmiş bir zenginlik değildir. Gelir dağılımındaki bu adaletsizliğin temelinde somürgecilik, yağma ve talan vardır. Ellerindeki kitle imha silahlarının verdiği orantısız güç ile dünyanın jandarmalığına soyunanlar bu sömürü sisteminin devamı için he türlü yola başvurmaktadırlar. Ütülü beyaz gömlekleri ve boyalı ayakkabıları, gören gözler için ellerindeki kanı gizlemeye yetmemektedir. Buna rağmen, binlerce ekranla, on binlerce portalla, yüz binlerce matbuatla, kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gösterip, dökülen bütün kanın tetikçilerin üzerinden konuşulması uğraşı içersindedirler.
Emperyalist akıl, Irak ve Suriye'den sonra Türkiye'yi iç savaşa sürüklemek ve parçalamak istemektedir. Yöntem olarak da Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-antilaik, sağcı-solcu, asker-sivil, kadın-erkek hangi farklılık varsa bunların her birinden bir çatışma zemini oluşturmanın peşindeler.
İşte Anadolu Gençlik Derneği en başından beri bu sürecin farkında olan, ırkçılık ve mezhepçilik tuzağına düşmeyen, şiddet ve terörün her türlüsünü reddeden, kin ve nefret söyleminden uzak duran, yaptığı çalışmalarla iyilik ve güzelliğin kelimelerini taşıyan ve bu coğrafyanın bütünlüğünü savunan gönüllü bir kuruluştur.
Anadolu Gençlik Derneği, Müslüman olsun ya da olmasın bütün insanların birbirlerinin haklarını gözeterek yaşayabileceklerine inanmaktadır ve böyle bir dünyanın kurulmasının gayreti içersindedir. Bu inanç ve gayretin temelinde en başta kendinden olmayanların haklarını gözetme kaygısı vardır.
Ülke genelinde 81 ilde 600 noktada yaptığımız Mekke'nin Fethi Programlarında biz sadece fethin kronolojisini konuşmadık. Tarihi değerlendirirken de kronolojinin bir öneminin olmadığının da zaten farkındayız. Bu programlarda verilen en önemli mesaj, emperyalist aklın tuzağına düşmemek olmuştur. Sünni-Şii, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Arap-Farisi, Müslüman-gayri müslim bu coğrafyanın insanının birlikte yaşayabileceği vurgusu olmuştur. Fethin, kalpleri kanatma değil, kalpleri iyilik ve güzelliğe açma olduğu vurgulanmıştır. Şiddetle, terörle ve nefret söylemi ile ancak emperyalizme taşeronluk yapılacağı belirtilmiştir. Irak ve Suriye'nin Büyük İsrail için hazırlandığı anlatılmıştır.
Anadolu Gençlik Derneği'nin terör ve şiddet olayları karşında tutumu gayet net belli iken ve bu çizgi toplumun çok farklı kesimleri tarafından takdir edilirken bazı çevrelerin Derneğimizi şiddet olayları ile ilintilendirmesi kabul edilemez. Bu eğer bilinçsiz bir tavır ise bizi tanımamalarındandır, bir iletişim eksikliği vardır, bizim bu kişilere ulaşmamız ve kendimizi anlatmamız zaten görevimizdir. Fakat bu suçlamalar bilinçli bir şekilde yapılıyorsa, bunun arkasında mutlaka ama mutlaka emperyalist akıl vardır ve yapılmak istenen bu coğrafyanın insanları arasında düşmanlık büyütmektir.
Bizim asla tasvip etmediğimiz, beş altı yıl önce meydana gelmiş talihsiz bir olayın görüntülerini üstelik bir de barış ve kardeşlik ortamı adına bilinçli bir şekilde her yıl ısıtıp ısıtıp yeniden paylaşmak emperyalizmin kültür ajanlığıdır. Sevgi ve kardeşliğin kağıt üzerinde değil kalplerde olduğuna inanmışlığımız sistemli ve art niyetli olarak bizi şiddet olayları ile ilintilendirmeye çalışanlara karşı hukuki süreçleri işletmeyeceğimiz anlamına da gelmeyecektir. Bu tür çirkin ithamlara rağmen biz, toplumu germenin, kutuplaştırmanın, ayrıştırmanın değil bilakis farklılıklarımızla birlikte merhamet ve adalet eksenli bir dünya kurmanın gayretinde olmaya devam edeceğiz.
Bu ülkenin güzel insanları, kin ve nefret duygularını kabartmak, toplumu ve siyaseti emperyalizmin istediği yere çekmek olan terör saldırılarına da yalan haberlere de itibar etmeyecektir.
İyinin, güzelin, doğrunun, faydalının ve adaletin ekseninde birlikte yaşamak mümkündür. Bu ülkenin güzel insanları emperyalizmin tuzaklarını boşa çıkaracaktır.
Anadolu Gençlik Derneği