Kahramanmaraş'ın Kurtuluşunun 93. Yıldönümü Coşkusu
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün: “Kahramanmaraş’ın yeni kahramanları sanayicileridir, bilim adamlarıdır. Kahramanmaraş’ta ki sanayiciler ve bilim adamaları Maraş’ın yeni kahramanları olarak geleceğimizi aydınlatacak unsurlardır” dedi.
Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıldönümü etkinlikleri için kente gelen Bakan Ergün, Kahramanmaraş sanayisinden övgü dolu sözlerle bahsetti. Dün akşam saatlerinde kente gelen Bakan Ergün, daha sonra tören alanına geçerek halkı selamladı. Burada bir konuşma yapan Bakan Ergün, Türkiye’nin şu andaki durumu ve AK Parti iktidarının 10. yılını değerlendirdi. Kurtuluş savaşının ilk kıvılcımının Kahramanmaraş’tan atıldığına vurgu yapan Bakan Ergün: “Kahramanmaraş’ın tarihini, Sütçü İmamı, 12 Şubatı bir kere daha hatırlayalım. Milletin demokrasinin, kardeşliğin, birbirini sevmenin, birbirine sarılmanın Kahramanmaraş’a neler kazandırdığını bir kere daha hatırlayalım. Kahramanmaraş Kurtuluş mücadelemizde çok önemli bir yere sahiptir. Kahramanmaraş’ın çeteleri bir araya geldiler ve Maraş’ın kurtuluşunda halk ile beraber çok büyük bir fedakarlık gösterdiler” dedi.
O GÜNKÜ ATMOSFER KAHRAMANMARAŞ’TAN ÇOK BÜYÜK ŞAİRLERİN ÇIKMASINI İMKAN VERDİ
Kahramanmaraş tarihin bir noktasında, o günkü atmosfer; Kahramanmaraş’tan çok büyük şairlerin çıkmasını imkan verdi diyen Bakan Nihat Ergün şunları dile getirdi: “Şimdi Kahramanmaraş’ın atmosferi, coğrafyası Türkiye ve Kahramanmaraş yeni bir işaret vermektedir. Kahramanmaraş’ın yeni kahramanları sanayicileridir, bilim adamlarıdır. Kahramanmaraş’ta ki sanayiciler ve bilim adamaları Maraş’ın yeni kahramanları olarak geleceğimizi aydınlatacak unsurlardır. Kahramanmaraş hızlı bir şekilde bir bilim şehri, bir sanayi şehri olmak yolunda ilerlemektedir. Bunun için çetelerine ilaveden Maraş’ın şairlerine ilaveten şimdi Maraş’ın bilim adamlarına, Maraş’ın sanayicilerini iyi bakmamız gerekiyor. Onların Maraş’ın geleceğini inşa edecektir.”
BUGÜN NAMUS GÜNÜDÜR
Bakan Ergün, Maraş’ın Türkiye’nin milli mücadele tarihinde müstesna bir yeri olduğunu söyledi. Mukaddesatı uğruna canını vermekten kaçınmayan Maraşlıların, Türk milletinin nasıl bir millet olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini ifade eden Ergün, “Sütçü İmam’ın işgalcilere karşı sesini yükseltip, ‘bugün namus günüdür’ diyerek yaktığı meşale istiklalimizin yolunu aydınlatmıştır. Bizim o meşalenin aydınlığına bugünde ihtiyacımız var. Bizim o ruha o gönül dünyasına, o fedakarlığa bugünde ihtiyacımız var. Maraş’ı Kahramanmaraş yapan, Urfa’yı Şanlıurfa yapan, Antep’i Gaziantep yapan o manevi birliğe, bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. İstiklal harbi, birlik ve beraberlik duygusuna sahip olan bir milletin en zor en sıkıntılı dönemlerde bile neleri başarabileceğimizi hepimize göstermiştir. Burada çok uzun önce yaşanmış olaylardan, tarihin tozlu sayfalarında kalmış olan efsanelerden bahsetmiyoruz. Burada sadece 93yıl önce yaşanan gerçeklerden bahsediyoruz. Burada bulunan Maraşlıların dedelerinden amcalarından, ninelerinden teyzelerinden bahsediyoruz. Biz öyle bir toplumuz ki ailesinde şehit ya da gazi olmayan birini bulmak neredeyse imkansızdır. Mesela Çanakkale Şehitliğine gittiğimizde Antalya’dan veya Maraş’tan, Van’dan veya Bursa’dan hatta Filistin’den ve Bosna’dan şehitlerin mezar taşlarını görüyoruz. Bizim geleneğimizde emanete ihanet etmek, en çirkin davranışlardan biridir. Hele bu emanet vatansa. Hele bu emaneti bırakanlar şehitlerimiz ve gazilerimizse bugün hepimiz için çok büyük bir sorumluluk duygusu taşımamız gereken bir gündür” dedi.
ARTIK 1 MİLYAR DOLAR BU ÜLKENİN HAYIR HASENATI OLMUŞTUR
Bayramların anlamını daha da yüceltmek için millet olarak her ferdin üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapması gerektiğini, herkesin birbirine kardeşçe sarılmasını isteyen Bakan Ergün, “Ancak o zaman bugünü bayram olarak kutlamış oluruz” dedi. “Geçmişte bir istiklal mücadelesi veren bu ülke, bugün de istikbal mücadelesi vermektedir” diyen Bakan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişte atalarımız hangi değerlere sarılarak istiklal mücadelesini sürdürdüyse, bugünde aynı değerlere sarılmalıyız. Türkiye özellikle son 10 yıl içerisinde çok önemli mesafeler almış, kayıp yıllarını önemli oranda telafi etmiş, gücünü ve önemini yeniden hatırlamıştır. Bugün Türkiye 800 milyar dolar milli gelire, 152 milyar doları aşan ihracata sahiptir. Hatırlarsanız 2001 krizi yaşandığında IMF’den 1 milyar dolar gelecek diye bekler olmuştuk. Bu 1 milyar dolara muhtaçtık. Bugün bu 1 milyar dolar Türkiye’nin hayır hasenatıdır. Bir milyar dolar, dünyanın neresinde bir problem varsa oraya yaptığı yardımların miktarıdır. 2002’de göreve geldiğimizde 23 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. Şimdi IMF’ye Mayıs ayı itibariyle artık borcumuz kalmamış oluyor. Şu anda IMF Türkiye’den borç istemektedir. 5 milyar dolar borç talep etmektedir. Evet bu gelişmeLer Türkiye’nin son on yıl içinde nasıl geliştiğini ve gücüne güç kattığını göstermektedir. Ancak geldiğimiz noktada bizim için yeterli değildir. Bu ülkenin insanı her alanda her şeyin en iyisine layıktır. Bugün bütün bir toplum olarak 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz ve bu yolda ilerliyoruz.”
TÜRKİYE AYAĞINDAKİ PRANGALARI BİR BİR ÇIKARIYOR
Bakan Ergün, Türkiye’nin kronikleşmiş sorunlarından kurtulduğunda ve ayağındaki prangaları çıkardığında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olacağını söyledi. Güçlü bir Türkiye’ye sadece Türk milletinin değil, tüm bölgenin ve dünyanın da ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Ergün, “Güçlü bir Türkiye bölgemizde yıllardır yaşanmakta olan acılara, durmadan akan kana ve gözyaşına da son verecek bir Türkiye’dir. Hatırlarsanız istiklal harbimizde birçok sömürge altındaki ülkeye ilham ve umut kaynağı olduk. Biz 10 yıldır bu ülkenin kronikleşmiş sorunları çözmekle meşgulüz. 40 yıl 50 yıl önce çözülmesi gereken sorunlarla uğraştık, uğraşıyoruz. Türkiye’de bu sorunları zamanında çözüme kavuşturabilmiş olsaydı, çok daha farklı bir yerde olacaktır. İşte 30 yıldır uğraştığımız terörün ülkemizi ekonomik ve sosyal açıdan ne kadar büyük zararlara yol açtığını, ne kadar insanı üzdüğü ne kadar anneyi ağlattığı ortadadır. Türkiye’nin bu tür sorunlardan biran öne kurtulması, gücünü çok daha faydalı alanlara yığması gerekiyor. Bizim konuşmamız gereken anahtar, bilim alanıdır. Teknoloji alanıdır, eğitimdir, demokrasidir, sağlıktır, hukuktur. Ancak bu alanlarda atacağımız adımlar bizi ileriye doğru 2023 hedeflerimize taşıyacaktır. İşte bu nedenle bütün engelleri tek tek kaldırmamız gerekiyor. Birbirimizi anlamalı ve daha çok sarılarak destek olmalıyız. Bizler bu toprakların kaderini hep birlikte ördük, bugünde hiçbirimizin kaderi birbirinden farksız değildir. Bu ülke sorunlarını çözüme kavuşturacaksa, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaksa bunu 75 milyon vatandaşımızın her birinin emeği, desteği, katkısı sayesinde, umudu sayesinde başaracaktır” şeklinde konuştu.
Törende Kahramanmaraş’ın kırmızı şeritli İstiklal Madalyası’nı al bayrağa takan Belediye Başkanı Mustafa Poyraz da konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
İNSANLIĞIMIZI KAYBETMEDİK
Savaş meydanlarında en zor şartlarda dahi insanlığımızı ve vicdanımızı kaybetmedik, masuma kılıç çekmedik, kadınlara, yaşlılara çocuklara silahsızlara silah doğrultmadık, doğayı tahrip etmedik bizden önceki medeniyetlerin eserlerini tahrip etmedik. Hiçbir milletin dinine, diline, ırkına dil uzatmadık diyen Başkan Poyraz şunları konuştu: “Bizler tarih boyunca Orta Asya’dan Viyana’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar gittiğimiz her yere yıkımı sömürüyü değil imanı, ayrıştırmayı değil kucaklaşmayı, nefreti kini değil sevgiyi muhabbeti götüren bir milletiz. Gittiğimiz tüm coğrafyalarda, üç kıtada insanlar farklılıkları ile barış içinde yaşadı. Ama biz ne kadar hoşgörülü davrandıysak, hoş görülü davrandıklarımız bize o kadar zalim davrandı. Balkanlarda, Ortadoğu’da, Afrika’da, Asya’da yaşayan kardeşlerimiz zulme maruz kaldı, halende kalmaya devam ediyor. Anadolu’nun her karışı istilaya uğradı. İşte o zaman yine biz ortaya çıktık. Bizim olanı bizden almak isteyenlere karşı varoluş, yok oluş mücadelesi başlattık.’Maraş bize mezar olmadan düşmana Gülizar olamaz’ dedik.
İMANIMIZLA KAZANDIK
Bizler dönemin en güçlü silahları ile donatılmış müstevli ordulara karşı iman dolu göğüslerini siper eden, ‘benim iman dolu serhattim var’ diyen, kahraman ecdadın torunlarıyız. O ecdat bütün yokluklara rağmen Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da dünyaya unutulmayacak dersler verdi. Ağır bedeller ödedik. Her ocaktan bir şehit verdik. Bahçemizdeki güllerimiz soldu. Merhum Mehmet Akif in dediği gibi ‘bir hilal uğruna ya rab ne güneşler battı’ ama onur duyacağımız, gururla yâd edeceğimiz bir geçmiş bıraktılar.
KAHRAMANMARAŞLI HEP BÜYÜK BAŞARILARIN, BÜYÜK DAVALARIN, BÜYÜK MÜCADELELERİN KAHRAMANI OLMUŞTUR
Biliyoruz ki Kahramanmaraşlı hep büyük başarıların, büyük davaların, büyük mücadelelerin kahramanı olmuştur. Bu gün kutladığımız kurtuluş bayramımız bunun bir örneği.
Maraşlı 93 yıl önce her türlü silahla teçhiz edilmiş Fransız ve ermeni işgal kuvvetleri karşısında, bütün yoksulluk ve yoksunluğuna rağmen, birlik olduğu için, inandığı için, bu büyük kurtuluş destanını yazabilmişti. O sebepledir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Maraş’ı hem istiklal madalyası hem de kahramanlık unvanıyla onurlandırdı. Şimdi aynı birlik ve beraberlik ruhuyla, aynı inançla, aynı kararlılıkla, yeni bir başarı destanına imza atabiliriz. Tarihteki gibi kültürel, ekonomik, sosyal, idari alanlarda önemli bir cazibe merkezi haline gelebiliriz. Geçmişte yaptığımızı yine yapabileceğimizden eminiz.
ELLERİNİ YAKAMIZDAN BÜSBÜTÜN ÇEKMEDİLER
Birlikten her zaman kuvvet doğar, hayır doğar, başarı doğar. Bizim iflah olmamızı istemeyen mihraklar 93 yıl önce bu toprakları terk ettiler ama ellerimizi yakamızdan büsbütün çekmediler. Gücümüzün birliğimizde olduğunu bildikleri için bizi birbirimize düşürmenin yollarını aradılar.
TERÖR İLE BİZİ BİTİRMEYE ÇALIŞTILAR
Bir ölçüde emellerine ulaştılar da Otuz yıldır ocaklara ateş düşüren, enerjimizi heba eden terör belası, bir fitne projesinin çıkardığı yangındır. Şimdi bu yangını söndürmek adına bir takım adımlar atılıyor. Huzur ve barış için, yeniden büyük ve lider ülke olmak için, insanımızın refah ve mutluluğu için, görüş farkının, mezhep farkının, etnik köken farkının ne önemi olabilir? Hepimiz aynı dinin mensupları, aynı Allah’ın kulları, aynı Peygamberin ümmeti değil miyiz? Uzak geçmişi bırakalım, daha dün Fransız ve ermeni işgaline karşı direnirken Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Alevisi ve Sünni’siyle tek yürek olmamış mıydık? İşte bugünde bu birliktelik terör belasını başımızdan def etmeden büyük devlet olamayız.
EVLİYA ÇELEBİ O ZAMANDAN KAHRAMANMARAŞ’IN BÜYÜKŞEHİR OLACAĞINI GÖRMÜŞ
Evliya çelebi seyahatnamesinde Maraş’ımızdan ‘şehri azim’ yani büyük şehir diye bahsediyor. 17. Yüzyıl resmi kayıtlarına göre Maraş, Malatya’nın, Gaziantep’in, Adıyaman’ın, Osmaniye’nin Niğde’nin kendisine bağlı olduğu büyük bir vilayet merkeziydi. Maraş’ımızın şehri azim olduğu devirlerde Osmanlının bir cihan devleti olduğunu unutmayalım. Devletiniz büyük değilse sizin büyük şehir olmanızda bir anlam taşımaz.
HUZURUMUZU ECDADIMIZA BORÇLUYUZ
Bugün bu topraklar üzerinde huzur içerisinde yaşıyorsak, huzurumuzu bu topraklar için toprağa düşen ecdada borçluyuz. Borcumuzu ancak ecdadımızdan aldığımız ülkemizi daha güçlü şekilde çocuklarımıza teslim edersek ilelebet yaşatırsak ancak ödeyebiliriz.
İşte bu gün. İstiklal mücadelemize yakışır bir istikbal mücadelesi veriyoruz. Eğitimde, ulaşımda, tarımda, sanayide, sağlıkta, adalette, şehirleşmede hamleler gerçekleştiriyoruz. Bunu bölgemizde ve dünyada barışı esas alan anlayışla büyük geleceğe doğru yürüyoruz.”
USTA OYUNCULAR GÖSTERİLERİ SERGİLEDİ
Törende, Fransızların Maraş’a gelişi, Sütçü İmam Olayı, Bayrak Olayı ve düşmanın kovuluşu usta tiyatrocular tarafından sahnelendi. Bakan Ergün ve tüm katılımcıların duygulanarak izlediği oyunlar uzun süre alkışlandı. TBMM Başkanvekili Prof. Dr. Mehmet Sağlam, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye Parlamenterler Birliği Başkanı Nevzat Pakdil, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Sıtkı Güvenç, Dr. Yıldırım Ramazanoğlu, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu, CHP Milletvekili Durdu Özpolat ile askeri ve idari erkanın katıldığı tören, mehteran konseri, mahalli çetelerin ve askerlerin geçitleriyle son buldu.
Haber: Mustafa Kılınç
Foto: Erçin Yaşar, Cebrail Sarı