Geçenlerde dostum Mehmet Taş yazmıştı, kardiyolog Prof.Dr. Sami Özgül’ün rektör adayı olması halinde, bundan üniversite camiasının, sağlık camiası yanında, Kahramanmaraşlıların zararlı çıkacağını mükemmel bir dille izah etmiş, malum çevrelerin istediğinden bahisle, harika bir yazı döşenmiş.

Üzerime alındım, beni kast etmiş olabilir mi diye düşündüm!

Oysa ben haberciyim, gazeteciyim, yazarım. Haber yaptım, o kadar. Yoksa birilerinin rektör olması için dayatmam, sağda solda konuşmam, birilerine gaz verip aday olmasını sağlamam mümkün değil.

Herkese haddini bilir, bilecek!

 

Belki de yanılan benim. Benim etim ne budum ne. Ben kimim ki, bir rektörün seçiminde başrol oynayacağım, oradan alıp başka yere atacağım.

Benim kilom kaça!

Şu mübarek ramazan ayında biraz fazla alıngan mı oluyoruz ne!

 

Kuşkusuz Sami Özgül büyüğümüz, mükemmel bir bilim adamı. Rektörlük makamı ise temsilden ibaret. Oysa, Özgül’den umut bekleyen, şifa uman, ona ümit bağlayan onlarca hastası var. Haftanın Salı ve Çarşamba günleri Adıyaman’a gidiyor, hastalarına şifa veriyor iken, rektörlüğünde bu insani ve tıbbı katkısı boşa çıkacak.

Ameliyat yapamayacak.

Hastaları ile ilgilenemeyecek.

Mehmet Taş’a katılıyorum. Gazeteci olarak sadece haberini yaptım, yoksa benim için olmuş olmamış hiç fark etmiyor.

İsterse Mısır’a sultan olsunlar.

 

Olsunlar da… Rektörlük seçimlerine şunun şurasında birkaç ay kaldı.

Bir şey yazacağım, alınan, arkasından laf sokuşturan çıkacak.

Yoksa kimsenin sayın Fatih Karaaslan’dan rahatsızlığı yok. Ha, belki Karaaslan’ın mevcudiyetinden rahatsız olan bazı akademisyenler olabilir, (belki de KSÜ dışındakiler) bu onların sorunu.

Ancak kişi olarak sayın rektörü başarılı bulurum, mükemmel bir idareci, üniversite için çırpınan, didinen bir akademisyen olarak bilirim, ötesi de beni ilgilendirmiyor zaten.

 

Mevcut şartlarda, rektörden rahatsız olan çıkar, çıkacaktır. Bu her devirde olmuştur, yaşanmıştır, yaşanacaktır ki, her kurumda böyledir. Birilerinin musluğunu keserseniz, yanlışına dur der, kral çıplak diye haykırırsanız, sizi istemezler, prangalara mahkûm etmeye çalışırlar ki, bunu da başaracaklarını sanmıyorum.

Yarın seçim olsa, sayın rektör yine seçilir.

Çünkü kamuoyu, siyaset ve bürokrasi ile mükemmel diyalogu var, üniversitenin de çıtayı yükseltmesinde yoğun çabası varken, kim takar ötekini, berikini…