Herkes arka bahçe derdinde, herkes kurşun asker peşinde. Emir alacak, verilen talimatı, emri kusursuz yerine getirecek, telefon açıldığında dahi esas duruşa geçecek, yeri ve zamanı geldiğinde elini cebine atabilecek, üç beş kuruşu olan emireri arıyor.

Şimdi moda mahalli seçimler. AK Parti cenahında, başarılarla dolu bir merkez ilçe ve il başkanlığı sonrası Büyükşehir belediye başkan adaylığı ile taltif edilen Fatih Erkoç, dolaşmadık yer bırakmıyor, çalmadık kapıları çalıyor, sıkılmadık elleri sıkarken, kamuoyundan gördüğü ilgi ile mutlu oluyor. Ve kendinden emin. Bu arada, Bahçelievler Cami bitişiğine açtıkları seçim bürosu hayırlı olsun! Akşamları uğruyorum, kalabalık…

*

Aynı şey MHP için de geçerli. Bir kere, Tahir Akgemci ismi tuttu bu şehirde. Tanıyan, tanımayan herkes ‘Hoca, hoca…’ diyor, başka bir şey demiyor. Onikişubat adayı Yusuf Temizkan da hakeza… AK Parti’nin Onikişubat aday adayları mükemmel insanlar. Gerek Sabancı, gerekse Mahçiçek, (belki de sürpriz sayılmasın Mustafa Buluntu – çünkü üst kurula giden üç isimden biri de sevgili Buluntu) gerekse de Dr.Gökhan Gökşen… Neyse… Ha bugün, ha yarın açıklandı, açıklanacak. Yeter artık, millet su sancısına yattı. Bir tek Dulkadiroğlu kaldı belirlenmeyen. O da an meselesi. AK Parti’de, dümene ya Necati Okay geçecek, ya Mustafa Özsoy, ya Ahmet Arıkan, ya da Muzaffer Çaylı. AK Parti’nin Dulkadiroğlu adayı belli olduktan sonra, MHP Dulkadiroğlu adayını belirleyecek. Olur ya, AK Partide aday gösterilmeyenler belki B planını devreye sokabilirler.

*

Adayları bir tarafa bırakıp, bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. İktidar ile paralel güç arasındaki hesaplaşma kulağımıza gelen bilgilere bakılırsa, Maraş’a da sıçramış durumda. Bazı işadamları gözetim altında tutuluyor. Kimbilir, yarın yaptırımlar olur mu, hangi baskı unsuru devreye girer, benim aklım yetmez. Ancak bildiğim şu var, paralel güç içerisinde yer alan, bu güce hizmet eden bazıları gözlem altında olunca, onları hangi akıbet bekliyor, bunu tahmin edemem. Bu arada, KALİDA Başkanı Osman Gemci’nin dünkü açıklamaları manidar. Zamanlaması da öyle… Nokta…

*

Geçtik… Siyasetin önünde ve başında olduğunu ileri sürenler, şunu bilin ki, kendilerinin önünü kesecek, bir adım ileri çıkacak adamı çırparlar, yerle yeksan ederler, zaten kariyeri olanlar bünyelerine rahatsızlık verdiğinden, onları uzak tutarlar, yeri gelir pasifize ederler, her daim tedbirli ve tehennili hareket edip, önlerini kesecek, ileride başlarına bela olacak kimselerle çalışmazlar. İsterler ki emir eri gibi olsunlar, isterler ki önlerinde düğme iliklesinler, isterler ki patrona para harcatmadan ellerini cebine soksunlar, isterler ki başlarına taç etsinler… Böyle adamları isterler, onlarla çalışmak isterler, onları listeye alırlar. Kurşun asker olmak, emireri olmak da yönetimde olanların kanında varsa, içlerine sindirebiliyorlarsa, “yönetimde görev alalım da, ne olursa olsun!” mantığını nefislerine yedirebiliyorlarsa, onlar için de söylenecek söz kalmıyor zaten.