O güzel manevi havanın etrafımızı sarmaya başladığı bu günlerde, 11 ayın sultanı gelmeye hazırlanırken bizim de onu karşılamaya hazır olmamız gerekiyor öyle değil mi?
O kadar özel bir zaman ki, hem bedenimizi hem ruhumuzu terbiye edebilmemiz için bize bahşedilen en güzel fırsatlardan. Zaten bu ayın asıl amacını ve önemini idrak edebilirsek hiçbir yol göstericiye ihtiyaç duymadan hem ruhen hem de bedenen nasıl davranmamız gerektiğini anlamış oluruz.
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadis-i şerifte; ‘’Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz’’ buyurmuştur.Bizler oruç tutarak bedenimizi zararlı ve toksik maddelerden arındırıyoruz böylece adeta bedenimize bir detoks uygulamış oluyoruz. Bu bile hayran olunası bir hal! Muhakkak ki sağlık durumu el vermeyen ve bu nedenle orucunu tutamayanlar vardır fakat sağlık durumu el verip de metabolizmasının yavaşlayacağını, bedeninin yıpranacağını düşünenler varsa yazmış olduklarımı bir kez daha gözden geçirmelerini dilerim.
Takdir edersiniz ki ramazan ayında dikkat edilmesi gerekenleri bir diyetisyen bakış açısıyla da anlatmak isterim. Sevgili okurum, yaşamımızın her döneminde olduğu gibi bu döneminde de asıl amacımız yeterli ve dengeli beslenmektir. Önemli olan doğru kaynaklardan, doğru zamanlarda vücudumuzun ihtiyacı olan besin öğelerini karşılamaktır. Malum 16-17 saat aç kaldıktan sonra bir anda yiyip içmeye başlıyoruz ve bize ayrılan ortalama 7-8 saate iftar, tatlı, çay, kahve ve sahuru sıkıştırıyoruz. Ramazan ayında sağlıklı beslenme açısından izlememiz gereken yol şu şekildedir;
- SAHURDA DOĞRU BESLENME NASIL OLMALI?
Birçoğumuz okul veya iş sebebiyle sahura kalkmayı bile göze alamıyoruz ve en büyük hatayı bu şekilde yapıyoruz. Lütfen siz bana kulak verin ve asla sahursuz oruç tutmayın. Gün boyunca ihtiyacımız olan besin öğelerini sahurda alarak hem metabolizmamızı hem de bedenimizi dinç tutarız. Bir nevi bedenimize ertesi gün ihtiyacı olan yakıtı takviye ederiz. Sahurda doğru tercihleri yaparsak iftara kadar daha dinç ve rahat olabiliriz. ‘’Peki bu doğru tercihler nelerdir?’’ diye soracak olursanız; öncelikle midemizi yormayacak ve hazmedilmesi kolay yiyecekler tercih etmeliyiz, protein açısından zengin olan ve bu nedenle daha uzun süre tok tutan peynir, süt, yoğurt, yumurta gibi besinler tercih etmeliyiz ayrıca zeytin, sosis, sucuk gibi tuz içeriği yüksek olan besinlerden kaçınmalıyız, yediğimiz besinlerin hem doyurucu olmasına hem lif içeriğinin yüksek olmasına hem de vitamin ve mineral ihtiyaçlarımızı karşılamasına dikkat etmeliyiz. Özellikle ağır ve yağlı yemeklerden kaçınarak genellikle kahvaltılık tarzındaki gıdalarla beslenmek doğru bir tercih olacaktır.
- İFTARDA DOĞRU BESLENME NASIL OLMALI?
Orucumuzu su ve hurma ile açtıktan sonra bir kase çorba ile devam etmek doğru bir tercih olacaktır. Çorbadan sonra 10-15 dakika ara vermek midemiz için mükemmel bir rahatlama sağlayacaktır ve oluşabilecek hazımsızlık problemini engelleyecektir. Bu aranın ardından ağır ve aşırı yağlı yemeklerden sakınmak şartıyla et, tavuk, balık yada zeytinyağlı sebze yemekleri ile salata ve yanına yoğurt yada ayran tercih edilebilir. Ramazan ayı boyunca kızartmalardan, hamur işlerinden, aşırı yağlı yemeklerden, çok tuzlu ve baharatlı yemeklerden, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünlerinden kaçınmak oluşabilecek hazımsızlıklardan, mide yanmalarından ve ayrıca kilo alma problemlerinden bizleri koruyacaktır.
- İFTAR VE SAHUR ARASINDA NELER YEMELİYİM?
İftardan sahura kadar vücudumuzun hem vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayan hem de lif içeriği yüksek olması sebebiyle uzun süre tok tutan ve kabızlık probleminin oluşmasını engelleyen meyve ve sebze tüketimi oldukça önemlidir. Aynı zamanda sıvı ihtiyacımızı karşılaması açısından komposto tüketimi de doğru bir tercih olacaktır. Karpuz ise ramazanda tercih edilebilecek en doğru seçimlerdendir çünkü hem besin öğesi açısından zengindir hem de sıvı içeriği oldukça yüksektir.
İftar sonrası herkeste bir tatlı yeme isteği doğar, bu durumda önemli olan doğru tercihlerle kriz yönetimini sağlamaktır. Tatlı tercihi yaparken şerbetli tatlılardan uzak durmalı ve sütlü tatlı yada dondurma tercih etmeliyiz.
- VE TABİKİ SU!
Bu sıcak yaz günlerinde orucun da etkisiyle vücudumuzdan su ile birlikte vitamin ve mineral kayıplarımız da artar. Bu durumun sonucunda halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi rahatsızlıklar tetiklenebilir. Bu durumu engelleyebilmek için ise yapmamız gereken en önemli şey su tüketimini arttırmaktır. İftarda ve sahurda bir anda yüklenmemek şartıyla, yavaş yavaş ve aralıklarla ortalama 2,5 litre su tüketimi sağlanmalıdır.
Yazılarımın sağlıklı beslenmenize ışık tutması dileğiyle, şimdiden hayırlı ramazanlar
İletişim: dyt.seymanurakurt@gmail.com
İnstagram: dyt.seymanurakkurt
Facebook: Şeymanur Akkurt