Baş döndürücü bir hafta sonu yaşadım. Canım Yeğenim Koray Korkmaz’a nişan yapmak için Merzifon’a gidip geldim.
Göksun, Pınarbaşı, Şarkışla, Sivas, Turhal, Tokat, Amasya üzeri Merzifon yaklaşık 650 kilometrelik bir yol güzergâhı. Tamamı duble/bölünmüş yol, tamamı otoban asfaltıyla kaplı.
Bu seyahat; Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın bu göreve/Başbakanlığa niçin getirildiğini çok daha iyi anlamamı sağladı dersem inanın abartılı olmayacaktır.
Göksun sonrası başlayan yollar gerçekten mükemmel. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Kahramanmaraş’ın giriş ve çıkışları, otoban bağlantıları ise ortada. Bu şehre bu kötülüğü yapanlardan ise Allah razı olmasın.
Kahramanmaraş’ı yöneten siyasiler ve bürokratlar daha çok çalışmalılar. Yaşadıkları bu harika memleket için daha fazla kaynak bulmalıdırlar. Bu şehri daha iyi yaşanabilir bir yer yapmanın sancısıyla sabahlara kadar uykusuz kalmalıdırlar.
Dönüşüm Cuma günü oldu. Amasya’nın, Tokat’ın ve Sivas’ın içlerine girdim. Amasya ve Tokat dağların arasına sıkışmış kalmış iki küçük şehir. Pırıl pırıl iki güzel şehir de denilebilir.
Amasya Şehzadelerin şehri, buram buram Osmanlı kokuyor. İçersinden geçen Yeşil Irmağın şehre ayrı bir güzellik kattığını söylemeliyim.
Bu iki şehrin tarihi eserleri, caddeleri, sokakları onarılmış, yeniden dizayn edilmiş. Hayran hamlamak mümkün değil. Cuma namazını Tokat Ulu Camiinde kılmak nasip oldu, birde Tokat Kebabı yemek.
Sivas ise büyük bir şehir, Türkiye'nin yüzölçümü açısından en büyük ikinci ili. Merkez nüfusu 359.219'dir. Sivas için Kızıldağ'ından Kızılırmak’ı doğuran şehir de denilir. Kızılırmak; Sivas’tan doğar Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Aksaray, Çankırı, Çorum ve Samsun’u dolaşır, Bafra Burnu'ndan Karadeniz'e karışır.
İkindi namazını Sivas Ulu Camiinde kılmak ve namaz sonrası muhteşem camiin bahçesinde bir kilo kiraz yemek nasip oldu.
Bu üç ilimizin bir başka özelliği ise Kurtuluş mücadelemizin şekillenmesinde Mustafa Kemal ile birlikte hareket edişleridir. Amasya Genelgesi’nin ve Sivas Kongresi’nin unutulması mümkün değildir.
Altı saatte gittiğim yolu geze geze on saati buldurarak gece saat 10 civarında tekrar Maraş’a girdim. İtiraf etmeliyim ki bu cennet vatanın her köşesi çok güzel. Ama Maraş’ım bir başka, eşi ve dengi yok dersem kimse alınmasın…
Cumartesi günü işe gidemedim. İkindiye kadar da evden çıkmadım. Akşam Beraat Kandili, benim dışımda evdeki canlarımın tamamı oruç. Allah kabul eder inşallah.
Bu güzel seyahatin en kötü tarafı, iki gün boyunca sürekli oturmak şekerimi
oldukça yükseltmiş. Açlık şekerim 259’a çıkmış. Bu yüksek bir değer. Akşama doğru Hanımefendiyle biraz yürüyüş yaptık, ama nafile…
Pazar günü yine evden çıkmadım desem yalan olmaz. Pazar sabahı KPSS varmış. KSÜ İnşaat 3. Sınıf öğrencisi olan canım kızım da sınava girecekmiş. Sınav saat 9.30’da başlayacakmış. Annesiyle birlikte kızımı sınava gireceği okula bıraktık. Saat 11.30’da tekrar aldık. Matematiği ve Türkçeyi çok iyi, genel yetenek ve kültür sorularını çok kötü yapmış.
Canı sağ olsun, zaten sınava giriş nedenimiz bir tecrübe edinmek içindi. Esas olan seneye gireceği KPSS. Cenabı Hak tüm yavrularımızın bahtını ve yolunu açık etsin.
Beraat Kandili gecesinde tüm Ümmeti Muhammet için dualar ettim. Bu cennet ülkeyi cehenneme çevirmeye çalışan hainlere beddualar ettim. Onları gözyaşlarımla Allah’a havale ettim.
Pazar günü yine şehidimiz vardı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonda yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Mehmet Demir, Bertiz’de toprağa verildi. Ailesine ve Yüce Türk Milletine sabırlar diliyorum.