Eğitimci Yazar Fatih Erdoğan'ın Yeni Yazısı:GERGİNLİK
Hep yazıp çiziyoruz; ‘vatandaş çok gergin’ diyoruz. İzlenen politikalar vatandaşı gerdikçe geriyor. Bu politikaların doğru veya yanlış olup olmaması çok önemli değil önemli olan insanların bir kısmının çok mutsuz olduğudur lütfen anlayın diyoruz…
Görmesi gerekenler lütfen görsün artık. Saflar arasındaki ayrılık gittikçe derinleşiyor. İnsanların arasındaki bin yıllık kardeşlik maalesef birkaç yıldan beri kartopu gibi eriyip tükeniyor. Bizce bu durumu düzeltecek elbette Tayip Beydir… Neden mi? Çünkü Şeyh Edibali’nin Osman Beye Öğütleri hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor da ondan.
Ne diyor Şey Edibali;
Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana.
Güceniklik bize; gönül almak sana.
Suçlamak bize; katlanmak sana.
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize;
adalet sana. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana.
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana…
Günümüzün Osman Beyi Başbakanımız Sayın Erdoğan Şeyh Edibali’nin öğütlerine kulak verir mi? Verirse iyi olur düşüncesindeyim.
YUH YANİ!
3. Boğaz Köprüsünün temeli atıldı. Bu köprüye Yavuz Sultan Selim Köprüsü isminin verileceği açıklandı. Ve kıyamet koptu. Yavuz Sultan Selim Han 40 bin Alevi katletmiş miş. Bu yüzden ismi bu köprüye verilemezmiş. ‘Halt etmişsiniz’ diyesim geliyor. Ben Edebiyat Fakültesinde Osmanlı Tarihi ve Umumi Türk Tarihi okudum. Yavuzun 40 bin alevi kestiğine dair hiçbir belge ve bilgi görmedim. Bu söylenenler küllü-hu yalan… Yavuz Sultan Selim Han ismi 3. Köprüye de gurur duyacağımız başka eserlere de çok yakışır. Cennet mekâna haksızlık yapmayalım. Tahsim ve gezi parkı olaylarında ise hükümetin bir kez daha düşünmesi yararlı olacaktır. Polis Müdürü kardeşlerimizde çok zorunlu kalınmadıkça gaz sıkma emrini vermezlerse hepimiz adına iyi olur düşüncesindeyim.
SBS ÖNCESİ
Sevgili öğrenciler bir yıldan beri hazırlandığınız SBS’ ye 08 Haziran 2013 Cumartesi günü gireceksiniz. Sınavdan çıktıktan sonra endişelerinizin, korkularınızın, kaygılarınızın ne kadar yersiz olduğunu anlayacaksınız. Sınav kaygısının ve stresin size zarar vereceğini de yine sınavdan sonra göreceksiniz. Haktan hayırlısı. Bu saatten sonra zaten yapılacak çok fazla bir şey yok. Allah yar ve yardımcınız olsun. Emeklerinizin karşılığını alın inşallah.
Sınavdan önceki gün ders çalışmayın. Sizi fiziki olarak yoracak aktivitelerden kaçının. Uykunuzu tam almaya özen gösterin ve sınav sabahı güzel bir kahvaltı yapın. Saat 17.00’den sonra sınava gireceğiniz okulunuzu ve sınıfınızı görmenizde yarar var.
Sınava giderken Nüfus Cüzdanınızı, Sınav Giriş Belgenizi, Kurşun kalemlerinizi, Silginizi ve Kalem Açkınızı yanınıza alıp almadığınızı kontrol edin. Kendinizi rahat hissedeceğiniz ve sizi terletmeyecek bir kıyafet giymeyi tercih edin.
Mümkünse saat 09.30’da sınava gireceğiniz okulda olun. Sınav saat 10.00’da başlayacak. 10.20’ye kadar sınava girilebilecektir.
Sınav salonlarına girerken yanınızda sözlük, hesap makinesi, çağrı cihazı, cep telefonu, telsiz, radyo ve saat gibi araç gereçler bulundurmayın. Bu maddeler içeriye alınmayacaktır.
Sınavda emin olmadığınız soruları boş bırakın. Boş bıraktığınız ya da emin olamadığınız soruların yanına belirgin işaretler koyun ve tüm soruları bitirip geri döndüğünüzde yeniden gözden geçirin. Bir soruyla çok uzun süre uğraşmak hem zaman kaybettirir hem de moralinizi bozabilir. Bu yüzden vakit kaybetmeden diğer sorulara bakın.
Kodlama yaparken dikkatli olun. Boş bıraktığınız sorularda hatalı kodlama yapmamak için soru numaralarıyla optikteki soru numaralarını kontrol ederek işaretleme yapın.
Sınavda sürenizi iyi değerlendirin. Zamanı kontrol ederek kendinizi ayarlayın. Çevrenizde dikkatinizi dağıtan şeylerle ilgilenmeyin. Zamanınız kalırsa kontrollerinizi yapın ve kitapçık türünü işaretlemeyi unutmayın.
Kendinize güvenin, yapabileceğinize inanın ve hep olumlu şeyler düşünün. Çok Dua edin…
Dualarımız sizlerle…