Diyetisyenin Kaleminden: İlk Adım

Bu sizlerle buluştuğum ilk yazım. Sizinle paylaştıkça, yaşamınıza dokunacağıma inandığım birçok güzellik var. Bu nedenle çok mutluyum. Umarım her yazımın sonunda sizler de benimle aynı mutluluğu paylaşırsınız ve böylece...

Bu sizlerle buluştuğum ilk yazım. Sizinle paylaştıkça, yaşamınıza dokunacağıma inandığım birçok güzellik var. Bu nedenle çok mutluyum. Umarım her yazımın sonunda sizler de benimle aynı mutluluğu paylaşırsınız ve böylece hızla büyüyen bir aile oluruz.

Bu ilk yazımda bir çığ gibi büyüyen ve  yayılan obezite ve çözümü hakkında bence en önemli olan ilk adımı sizlerle paylaşacağım ve bundan sonraki yazılarımda da sağlıklı yaşam üzerine anahtar bilgiler vermeye devam edeceğim. Artık birçoğumuz obezitenin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz ve hatta bazılarımız yaşıyoruz. Obezite; diyabet, kalp damar hastalıkları, kanser ve çeşitli kronik hastalığı da beraberinde getirerek hayatımızın kalitesini iyice ayaklar altına alıyor. Hal böyle olunca herkes kendince bir çözüm üretiyor ve ortalık bilgi kirliliğinden geçilmiyor. Kimi ekmeği hayatından çıkartacaksın diyor, kimi etle besleneceksin diyor, kimi yasak üstüne yasak koyuyor. Bu ve bunun gibi yöntemleri duyan ve çare arayan kişilerin çoğu ‘denemekten ne çıkar’ mantığıyla kendine uygun hissettiği yöntemi seçiyor ve uygulamaya başlıyor. Bir gün, iki gün, üç gün derken bir süre sonra bu diyet yapılamaz bir hal alıyor, kişi diyetini bırakıyor ve verdiği kilonun daha fazlasını geri alıyor. Kısacası maalesef  bu macera hüsranla sonuçlanıyor.

Peki doğru olan ne ?

İlk ve en önemli doğru tabiki bu işin uzmanı olan, üniversitelerin ‘Beslenme ve Diyetetik’ bölümünden mezun olmuş lisans diplomasına sahip bir diyetisyene başvurmaktır. Hiçbir spor hocası, şu yada bu marka temsilcisi, komşunuz, eşiniz, dostunuz sizi bir diyetisyen kadar doğru yönlendiremez.

Biz diyetisyenler size asla mucize bir besin öneremeyiz. Ama size yasak da koymayız. Diyelim ki siz bu yaşınıza kadar annenizin yaptığı hamur işleriyle büyümüşsünüz ve sizden bunları hayatınızdan tamamen çıkarmanız isteniyor, kahvaltıyı her zaman saat 10’da yapıyorsunuz ama size her gün mutlaka saat 8’de kahvaltı yapmak zorunda olduğunuz söyleniyor,siz balığı hayatınız boyunca ağzınıza sürmemişsiniz ama size balık yemek zorundasın yoksa bu iş olmaz deniyor, siz tarhana yemeye bayılıyorsunuz ama size tarhanayı hayatınızdan çıkartacaksınız deniyor. Bunlar sağlıklı ve uygulanabilir olur mu sizce? ‘Hayır tabi ki’ dediğinizi duyar gibiyim. Kesinlikle haklısınız. İşte tüm bu sebeplerden ötürü bir diyetisyen size böyle bir dayatmada bulunmaz. Çünkü diyet belli bir süre için yapılan, gelip geçici bir uygulama değildir. Diyetin asıl amacı sizin yaşam tarzınızı değiştirerek uzun vadedeki alışkanlıklarınızı iyileştirmek ve sizi sağlığınıza kavuşturmaktır. Bu nedenle benim ilk tavsiyem;

‘’HUZURLA BESLEN’’

Siz kendinize inanmazsanız, diyetisyeninize inanmazsanız ve bir hedefiniz olmazsa bu işte başarılı olamazsınız. Öncelikle gönlünüzü huzurla dolduracaksınız ve her yediğiniz lokmanın size ilaç olduğuna inanacaksınız. İşte tam bu şekilde huzurla beslendiğinizde sizi hiçbir şey başarılı olmaktan alıkoyamayacak.

Lütfen kendinize ve içinizdeki o yüce hazineye inanın.

 Son olarak sizlerle Hz. Mevlana’nın bir sözünü paylaşmak istiyorum.

‘Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin’

Sağlıkla ve huzurla kalın.

İletişim: dyt.seymanurakurt@gmail.com

www.huzurlabeslen.com

İnstagram: dyt.seymanurakkurt

Facebook: Şeymanur Akkurt

Yazarlar Haberleri