Devlet Bey; ‘Yenikapı Ruhu Yaşasın’ Diyor.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için “MHP, Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir. MHP’nin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır. MHP ittifak olursa ittifakla,...

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için “MHP, Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir. MHP’nin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır. MHP ittifak olursa ittifakla, olmazsa kendi partisiyle milletvekilliği seçimlerine girer, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise ‘Yenikapı Ruhu’yla hareket edip Erdoğan’ı destekleme kararı alır” dedi.

Hatırlayalım, 07 Ağustos 2016 Pazar günü Yenikapı Meydanı tarihi günlerinden birisini yaşamıştı. FETÖ’ nün darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanlığı himayesinde, düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde milyonlar bir araya gelmiş, Yenikapı Miting Meydanını Mahşer Meydanına çevirmişti.

Alan hınca hınç doluydu. ‘iğne atsanız yere düşmezdi.’ İnsanlar mutlu ve umutluydu. Alandaki insanlar; Ellerindeki Ay Yıldızlı Al Bayrağı darbecilerin yanında yer alan devletlerin gözleri kör olmuş başkanlarının gözlerine sokarcasına sallıyorlardı. Çocuğu da, genci de, yaşlısı da elindeki bayrağı sımsıkı tutuyor ve dünyaya meydan okuyordu.

O meydanda İlk konuşmayı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli yapacaktı. Öylede oldu. Sayın Bahçeli konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildiğinde oturduğu yerden yavaşça doğruldu.  Kendisine eşlik eden kurmaylarıyla birlikte sakin ve kendinden emin bir tavırla platforma çıktı ve dakikalarca alandaki milyonları selamladı.

Konuşmasına; ‘Aziz Türk Milleti’ diyerek başladı. Miting alanını dolduran milyonlarca Türkün hissiyatını bilen, onlarla aynı kaynaktan beslenen Türkmen Beyi muhteşem bir konuşma yaptı. O konuştu meydan sustu. O konuştu meydan coştu. Bilge Liderin konuşması babanın oğluyla, kardeşin kardeşiyle konuşması gibiydi.   

Uzun süre Türk Milletinin hafızalarından silinmeyecek olan konuşmasını şu sözlerle bitirmişti. “15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü, 627 yıl önce Kosova'da mağlup olanların yeni bir kalkışmasıdır. 620 yıl önce Niğbolu’da ezilenlerin tekrardan başını kaldırmasıdır. 572 yıl önce Varna'da, 563 yıl önce İstanbul'da, 490 yıl önce Mohaç'ta döktükleri kanda boğulduklarını sandıklarımızın yeniden karşı harekâtıdır. 15 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, emniyet ve istihbarat kuruluşlarını bombalayıp sivil ve masum vatandaşlarımızı katledenlerle 101 yıl önce Çanakkale kıyılarına gelip üzerimize ateş saçanlar, aynı karanlık yolun yolcusudur.

Biliniz ki 15 Temmuz yeni bir istila denemesi, yeni bir kıyım ve yıkım hamlesiydi. Mondros'ta çerçevesi çizilip Sevr'de dayatılan imha planları, 15 Temmuz'da yeniden gün yüzüne çıkarıldı. 'Su uyur düşman uyumaz' sözü bir kez daha anlam ve karşılığını buldu. Zalimler, hainler, emperyalizmin maşaları, bu defa Türk askeri kılığına girdiler, milletin silahını yine millete çevirdiler, milletin imkânlarını kullanarak yine millete öldürücü darbe vurmak istediler. Âlim ve hoca görünümlü bir terörist, sığındığı Pensilvanya'dan getirdiği beddua seanslarıyla, nefret söylemleriyle, öfke nöbetleriyle cinayet örgütüne Türkiye'ye 'vur' emri verdi. İblis'e ruhunu satan bu vaiz, Müslüman görünümlü bu Voyvoda, ihanetle, Türk ve Türkiye düşmanlığıyla doruğa çıktı, fitne ve münafıklıkta rekor kırdı. Haçlı emellerinin taşıyıcılığını yapan FETÖ, Türkiye'nin kalbine nişan aldı. 

Aziz kardeşlerim, hain darbecilerin tankından, topundan ve uçaklarından atılan bombalarına Çanakkale’de olduğu gibi göğsünüzü siper ettiniz. Başarılı olmalarına sizler mani oldunuz. 15 Temmuz gecesi kiminiz şehit kiminiz gazi oldunuz. Hainlere geçit vermediniz. Ne mutlu sizler gibi vatan evlatlarına; ‘Ne Mutlu Türküm Diyenlere.’

Türkmen Beyi Sayın Devlet Bahçeli ‘Yenikapı Ruhunun’ bir müddet daha yaşaması gerektiğine inanıyor. MHP geleceğinden çok Devletin bekası ve Milletin refahı için bir müddet daha hali hazırdaki hükümetin desteklenmesinin zorunluluğuna inanıyor.

Bu desteğini hiç ama hiçbir şarta bağlamıyor. ‘Koalisyon yapalım’ demiyor. ‘Bu kadar Bakanlığı bize verin’ demiyor. Bu güne kadar; ‘Devletin malı deniz, yemeyen domuz’ diyenlerden MHP’yi ve onun Bilge liderini anlamalarını beklemek elbette doğru değildir. Bu zihniyet Ülkücü duruşu dün anlamadığı gibi bu günde anlamayacaktır. Kim ne anlarsa anlasın, Ülkücüler liderlerinin ne demek istediğini gayet net olarak anlamaktadır. Önemli olan budur. Bu duruş Ülkücü duruştur… Ülkücülerin tek beklentisi; ‘Allah bu Millete zeval vermesin’ yeter…

Yazarlar Haberleri