Çocuklarımız ve Davranış Bozuklukları

DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI 2Çocuklarımız; onlar bizim canlarımız. Tüm çabamız onların daha sağlıklı daha eğitimli daha mutlu bir yaşam sürmeleri değil mi? Elbette bu… Ama tüm anne ve babalar bu isteğini elde edebiliyorlar mı?...

DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI 2

Çocuklarımız; onlar bizim canlarımız. Tüm çabamız onların daha sağlıklı daha eğitimli daha mutlu bir yaşam sürmeleri değil mi? Elbette bu… Ama tüm anne ve babalar bu isteğini elde edebiliyorlar mı? Elbette hayır. Birileri çocuklarının tüm isteklerine evet deme yanlışlığını yaparken birileri ise çocuklarının tüm isteklerine hayır deme yanlışını yapıyorlar. Çoğu zaman anne ve babaların yanlış davranışları çocuklarda ‘davranış bozukluklarına’ neden olur. Bu gün anne ve babayı en çok rahatsız eden ve korkutan çocuk davranış bozukluğundan ‘ÇALMA’ eylemini anlatmaya çalışacağım.

Çalma, bir kimsenin kendine ait olmayan bir eşyayı izinsiz olarak alıp kendininmiş gibi kullanmasıdır. 0-2 yaş gurubundaki çocuklar sahip olma kavramı gelişmediği için, her şeyin kendisinin olduğunu düşünür. Bu yaşlarda senin, benim kavramları ayırt edilemez. Çocuk zamanla kendisinin olanla olmayanı ayırt etmeye başlar. 3-4 yaşlarında çocuk sormadan bir şeyin alınmayacağını bilir, ama alma isteğine karşı koyamaz. İlkokulun birinci ve ikinci sınıflarında çocukların birbirlerinin renkli kalem, silgi gibi ders araç ve gereçlerinde gözü kalır. Bu yaşlardaki  diğerlerinin eşyalarını alma davranışını çalma olarak kabul etmiyoruz. Ama bu davranış 10 yaşından sonra sürekli olarak devam ederse artık bu durumu çalma olarak kabul edip profesyonel yardım almamız gerekir.

NEDENLERİ

*Çocuğa yeterli harçlık verilmemesi, çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması,

*Çocuğun hayatında önemli bir eksikliğin bulunması: Bazen çalma sembolik olarak ana-babanın sevgi, ilgi eksikliğinin yerini tutar. Sevilmediğini düşünen çocuk, ilgi çekmek için çalabilir. Bazen ana- baba kaybından sonrada ortaya çıkabilir. Genellikle çalma davranışı gösteren çocukların,  alkolik veya suçlu ana-babalar tarafından yetiştirildiği ve ihmal edildiği belirlenmiştir.

*Çocukta mülkiyet fikrinin gelişmemiş olması:

*İntikam almak: Başarılı bir çocukla kıyaslanan bir çocuk, ondan intikam almak için eşyalarını alabilir. Çocuk otoriter ana-baba ya da öğretmenden intikam almak için de çalabilir.

*Ana-babanın çocuğun yaptığı bu davranıştan bilinçaltı zevk alması: Çocuk bunu hisseder ve çalmaya devam eder.

*Çocuk özdeşleşmek için kendine kötü örnek seçmiş olabilir: Çocuk bir grubun onayını almak için yapabilir. Amaç çalmak değil, başkalarını yaranmaktır.

*Özgüvenini artırmak için: Bazı çocuklar kendi güçlerini, erkekliklerini kanıtlamak için yaparlar.

*Çocuğun anne-baba ile hesaplaşmasının bir yolu olabilir:

*Depresyon, yeni doğan kardeşe duyulan kıskançlık veya öfkenin çocukta yarattığı stresin göstergesi olabilir.

NASIL ÖNLENIR?

*Değerleri Öğrenmek: Çocuğa dürüstlük ve başkalarının malına el sürmeme öğretilmelidir. Anne-baba davranışlarıyla çocuklarına her zaman örnek olmalıdır.  Başkasına ait eşyalar alınmamalı, bulunmuş eşyalar geri götürülmeli, diğer insanlar kandırılmamalıdır.

*Eğer evde çocuk yakın ilişkiden yoksunsa, yeterli zaman ayrılmıyorsa, aile bireyleri arasındaki ilişki güçlendirilmelidir

*Çocuğa belirli bir miktarda harçlık verilmelidir. Çocuğun gereksinimlerini karşılayabilecek belirli bir harçlık mutlaka verilmelidir. Çocuk ihtiyacı olduğunda tekrar alabileceğini bilmelidir.

*Çocuğa ihtiyacı olduğunda, kendisine ait olmayan bir eşyayı nasıl ödünç alabileceği ve bunu nasıl geri vereceği öğretilmelidir.

*Çocuğun kendisine ait eşyaları olmalıdır. Çocuğun en azından bir kaç eşyası olmalıdır. Anne-baba çocuğun eşyalarını kullanacağı zaman ondan izin almalıdır.

Çocuğumuzun başkalarına ait olan eşyaları izinsiz almasını görmemezlikten gelmek, ‘aman canım sende’ demek, karışmamak çocuk büyüyünce başımıza büyük belalar açacaktır. Ağaç yaşken eğilir. Bu gibi hallerde mutlaka çareler aranmalıdır. En başta çocuğun öğretmenlerinin önerilerine kulak vermelidir.

Çocuğumuzdaki davranış bozukluğunu gören, tespit eden ve kendilerini uyaran öğretmenlere çoğu zaman anne ve babalar maalesef inanmamaktalar. İnanmamakla kalmayıp çoğu zaman öğretmen suçlanmaktadır.  Hiçbir öğretmen durduk yere öğrencisine bir davranış bozukluğu gösteriyor demez. Lütfen çocuğunuzun öğretmenlerine inanın ve onların deneyimlerinden istifade edin…

Yazarlar Haberleri