Çocuklara Haksızlık Yapmayalım   

Okullarımızda öğrenim gören normal öğrencilerin yanında, davranış bozukluğu sergileyen öğrencilerde bulunmaktadır. Davranış bozukluğu bulunan bu öğrenciler diğer öğrencilere öpme, yanağından makas alma, yüzüne tükürme,...

Okullarımızda öğrenim gören normal öğrencilerin yanında, davranış bozukluğu sergileyen öğrencilerde bulunmaktadır. Davranış bozukluğu bulunan bu öğrenciler diğer öğrencilere öpme, yanağından makas alma, yüzüne tükürme, çimdikleme, dudak ve yanağını (kanatana kadar) ısırma, başını şişlik oluşturacak şiddette duvara çarpma, vücudunu elleme ve etrafındaki öğrencilere korku salma gibi davranışlarda bulunabilmektedir.

Bu öğrencilerimiz istem dışı olarak hemen hemen her an, her gün okuldaki diğer öğrencilere tacizde bulunmakta ve darp etme gibi tehlikeli eylemlerde bulunmaktadır. Özellikle kendilerinden daha küçük öğrencilere hastaneye sevk ettirecek boyutlarda zarar verebilmektedir.

Okullarımızda yaşanan bu tür şiddet olayları ‘Okul Rehberlik ve Psikolojik Hizmetleri Yürütme Komisyonu’ tarafından ele alınır. Olay vaka raporları hazırlanır. Darp gören, şiddete maruz kalan, yaralanan öğrenciler derhal bir sağlık kuruluşuna sevk edilir. İlgili kişi ve komisyonlar(Nöbetçi Öğretmenler, Sınıf Öğretmenleri, Müdür Yardımcıları, Rehberlik Servisi) olayla ilgili bilgi toplarlar ve veliler telefonla bilgilendirilir. Bu veliler daha detaylı bilgilendirilmek amacıyla okula davet edilirler.

Olayın detaylarını görüşmek için okula gelen velilere Rehber Öğretmenler ve idareciler tarafından daha geniş bilgiler verilir. Rehberlik servisi davranış bozukluğu bulunan öğrenci velisini gerekirse RAM’dan gerekirse bir uzman psikiyatristen destek alması önerilir. Yoksa her gün başka bir öğrencinin canının yanacağı, diğer velilerin bu durumu asla kabul etmeyecekleri anlatılır.

Davranış bozukluğu sergileyen öğrenci velileri çoğunlukla bu önerileri kabullenmezler. Onlar olayların gayet normal olduğunu, yaşananların çocuklar arasında her zaman yaşanabilecek türden basit olaylar olduğunu savunurlar. Bu yüzdende psikiyatristen destek almayı kabul etmezler. Gerekçeleri ise çoğunlukla “çocuğunun adının deliye çıkması” endişesidir. Bu sebeple okul ile işbirliğinden kaçınırlar.

Veliler Okul Rehber Öğretmeniyle işbirliği yapmayınca olaylar misliyle çoğalır. Zarar gören çocukların velileri, zarar gören öğrencilerini, zarar veren öğrenciyle aynı okulda bulundurmak istemez. Okul idaresi ve Rehberlik Servisi bir yandan vaka durum raporu, veli görüşme formu, olay analiz raporu v.b resmi işlere boğulur kalır. Diğer birbirleriyle kavga eden, mahkemelik olan velilerin arasında bocalar durur. Gerçek işi olan eğitim ve öğretim görevlerini yapamaz duruma düşerler.

Okullardaki idareciler ve öğretmenler tüm iyi niyetlerine rağmen “sayın veli, öğrenciniz diğer öğrencilere şiddet uyguluyor, onların kafasını duvara vuruyor, yanağından ısırıyor, boğazını sıkıyor.  Allah muhafaza bir gün daha vahim bir sonuçla karşılaşabiliriz. Çocuğunuzu lütfen tedavi ettirin” dediğinde ise veli iş birliği yapacağına soluğu şikâyet için ya İl Milli Eğitim Müdürlüğünde ya da BİMER’de alıyor. Dilekçesine kişiliğinden ve ruh halinden izler yansıtıyor. Size ve arkadaşlarınıza tehditler ve hakaretler yağdırıyor.

Milli Eğitim Bakanlığının Sayın Yetkilileri bu konu hakkında ne düşünürler bilmiyorum. Bu konuyu problem olarak kabul edip etmediklerini de bilmiyorum. Ama bunca yıllık öğretmen ve idareci olarak ilgililere sesleniyorum; “şiddet içeren davranış bozukluğu vakası o kadar çoğaldı ki anlatamam. Bir öğrenci çıkıyor, bugün bir öğrencinin kafasını defalarca duvara çarpıyor. Bir sonraki gün başka bir öğrencinin yanağını koparana kadar, morartana kadar ısırıyor. Daha sonraki gün başka bir öğrenciyi dudaklarından öpmeye çalışıyor. Çocuk karşı koyunca bu defa dudaklarını koparana kadar ısırıyor.

Bu çocukların aileleri okul idaresine gelerek şikâyette bulunuyorlar. “Biz çocuklarımız şiddet görsün diye okulunuza yollamıyoruz, bir çözüm bulacaksanız bulun, bulamayacaksanız Milli Eğitim Müdürlüğüne şikâyet edeceğiz” diyorlar. Şiddeti yapan öğrenci velisine durumu anlatınca, o öğrencilerde benim çocuğumu dövüyorlar bende şikâyetçiyim diyor.

Şuan okullarımızda yaşananlar inanın tam tamına böyle, Nasrettin Hoca Fıkrasında olduğu gibi. Okul Müdürü Haklı, Dayak Yiyen Öğrencinin Velisi Haklı, Dayak Atan Öğrencinin Velisi Haklı. Bence haksız olanlar; Milli Eğitim Bakanlığımızın resmi ve özel okullarda normal öğrencilerle davranış bozukluğu ve şiddet uygulayan çocukları birlikte okutmaya çalışan yetkililerinde. Ayırın bu yavrularımızın okulunu herkes huzur bulsun. Aksi halde bu tür vakalar çığ gibi büyüyecek. Bizden söylemesi…

Yazarlar Haberleri