Doktor değilim de, geçmişte başımdan geçtiği için biliyorum. Hani derler ya, damdan düşenin halinden damdan düşer anlar, o misal işte.
Bazı meseleler, olaylar, tarihler tecrübe ile sabit olunca, teşhis, yorum da net oluyor.
*
Mesele yemek. Mesela yani... Devam edecek olursak...
Acıktınız, karnınızın doyması gerekiyor, ihtiyaç da var. Lakin aynı yemeği birkaç kez ısıtıp ısıtp sofraya getirirseniz, hele hele onu da buzdolabında saklı tuttuysanız, özellikle de buzdolabına koyduğunuz kap da alüminyum ise, zehirlenmeniz büyük bir ihtimal dâhilinde.
Çünkü bakteriler çoğalmıştır, yemeğin sizi zehirleme, akabinde hastaneye gitme ve midenizi yıkama ihtimali güçlü iken, bunu bile bile yaparsanız, size iyi demezler!
Hastahaneye gittiğinizde, doktor sizi azarlar, 'Ben sizi daha önce uyarmıştım, bu kaçıncı sabıkanız, kocanıza karşı bir gareziniz, kininiz mi var da, ayın yemeği birkaç kez ısıtıp ısıtıp önüne koyuyorsunuz, yoksa...' diyerek öküz altıda buzağı aramaya başlar.
Burada doktor kim, vatandaş. Yani kamuoyu... Bereket versin zamanında yetiştiniz de, ölümden döndünüz, yoksa mezarlıkta yeriniz hazırdı.
*
Mesele şu; bölgesel havaalanı. Siyasetin marka ismi sayın Mahir Ünal,bölgesel havaalanı için ilk işareti vermiş, yeşil ışık yakmış. Bu kaçıncı ışık diyeceğim de, inşallah yanılan ben olurum. Hatırlayın, iki yıl önce, Madoevi'nde, Gaziantep ve Kahramanmaraşlı siyasiler, bürokratlar, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının kanaat önderleri Karabıyıklı'ya bölgesel havaalanı meselesinde ittifak içinde olmuşlar, bizi de Karabıyıklı'ya götürüp, muhtemel bölgesel havaalanı sahasında gezdirmişlerdi.
Tabi alt tarafı bağlar gazeli çıktı ki o dönemlerde müthiş bir seçim yatırımı olarak tarihe geçmişti.
Proje fos çıkınca, vatandaşın ümidi de kalmamıştı. Yani biz bu filmi görmüştük! 'Tekrarı var bunun!' diyorsanız, tamam, izleriz! Eyvallah!
*
Oysa şimdi yeniden bu mesele gündeme geldi. Sayın Ünal, Kervanhan'da basına teşekkür konuşmasında, soruları cevaplandırırken, bu projeyi hayata geçirmeye niyetli olduklarını söylediklerinde, inanın sevindim.
Yalnız bu kez Narlı'ya...
Ha, istemiyor muyum, istemeyenin gözü çıksın! Ancak yine iddiamı sürdürüyorum, Gaziantepliler, bırakın sınırları yakınına bölgesel havaalanı, kümes bile yaptırmazlar! Onlardaki şehir milliyetçiliği anlayışı, algısı, duygusu bizde olsun, Maraş şimdiye kadar bin kez abad olmuştu.
Dedim ya, inşallah yanılırım, inşallah mahcup olurum