Türk – İslam namıyla anılan bizler; nasıl bir günah işledik ki boynumuz bükük kaldı? Ne hatalar yaptık ki; yaşadığımız coğrafyalarda huzur, mutluluk, zenginlik, güzellik kalmadı?
İşlediğimiz amellerden hangileri Allah’ın zoruna gitti de, ülkelerimiz kan gölüne döndü, insanlarımız gözyaşıyla boğuldu, küffarın oyuncağı olduk? Hangi musibet fiilleri işler, ne tür cenabetlikleri yaşar olduk ki bayramlarımızda kınalı kuzular, çifte boynuzlu koçlar yerine kardeşliğimiz kurban edilir oldu?
Sahi ne oldu bize? Bunları niçin düşünmez olduk? Gözümüzü toprak doyurmaz oldu. Hırsımızı hiçbir şey yenemez oldu. Her sokakta bir cami, her mahallede bir kaç imam hatip okulu, her semtte bir şeyh efendi bulunmasına, okullarda değerler eğitimi okutulmasına rağmen arandığında niye ‘Kâmil Müslüman’ bulamaz olduk? Çocuklar korunmaz, yaşlılar aranmaz oldu. Niçin, Allah aşkına niçin kim Müslüman kim gâvur tanımaz olduk?
Ne oldu da; ağızlarda tat, yüreklerde şefkat, küçüklerde hürmet, büyüklerde merhamet, devlette adalet, millette sadakat, hanelerde bereket kalmadı? Bu bayramda bu sorulara cevap bulmaya çalışıp bulduğumuz cevapları hayata geçiririz inşallah! İşte o zaman; Rabbim Türk- İslam coğrafyasını yaşanan zulümlerden kurtarır diye düşünüyorum. Yüzüm yok ama Cenab- Hak’tan Türk- İslam Âlemine akıl, feraset ve hayırlı Bayramlar diliyorum.
Müfredat Değişiklikleri
Bayram yazısının ardından okunur mu bilmiyorum ama yazımın geri kalan bölümünde MEB tarafından yapılan ve okulların açılmasıyla birlikte uygulanacak olan müfredat değişiklerine değinmek istiyorum. Okullarımızda öğretmenlerin rehberliğinde öğrencilerin edinmesi hedeflenen temel bilgi ve becerilere; ‘müfredat veya öğretim programı’ diyoruz. Öğrencilerimize aktarılacak olan bu bilgi ve becerileri yani müfredatları belirleyen kurum ise Milli Eğitim Bakanlığıdır.
Müfredatlar dünyada da ülkemizde de zaman zaman değiştirilir. Yaşanan sosyokültürel, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri kapsayacak şekilde güncellenir, sadeleştirilir veya değiştirilir. Değişiklikler sık sık yapılmaz.
Konuyla ilgili yaptığım araştırmalarda; Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından 1948, 1968 ve 2004 yıllarında müfredat değişikliği yapıldığını gördüm. Soğuk savaş döneminin ürünü olduğu söylenen 1948 müfredatı 20 yıl sonra 1968’de, 1968 programı 36 yıl sonra 2004 yılında değiştirilmiş. 2004 Yılında AK Parti İktidarı tarafından değiştirilen müfredat, 13 yıl sonra yeniden revüze edilmiştir.
Müfredat değişiklikleri öğretmenlere iyi anlatılmalı, değişikliklerin öğretmenler tarafından öğrencilere kavratılması sağlanmalıdır. Maalesef 2004 yılında yapılan değişiklikler öğretmenlere iyi anlatılamadı. Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun müfredatın değiştiğinden haberi bile olmadı. Derslerinde değişen müfredatların yerine eski müfredatları anlatmaya devam ettiler. Şaka gibi ama maalesef aynen böyle oldu.
51 dersin müfredatı yeniden değiştirildi. Bu değişiklikler; 18 Eylül 2017 tarihinden itibaren 1, 5 ve 9’uncu sınıflarda, 2018- 2019 Eğitim öğretim yılından itibaren ise bütün sınıflarda anlatılmaya başlanılacak. Yen müfredatları öğretmenlerimiz tam olarak kavrayamazlarsa elbette öğrenme gerçekleşmeyecektir.
Sevindirici olan konunun hassasiyetini Sayın Milli Eğitim Bakanımızın bilmesidir. Sayın Bakan, müfredat değişikliklerini basın yoluyla kamuoyuna duyurduktan sonra, 10-12 Ağustos 2017 tarihlerinde 81 İlimizin Milli Eğitim Müdürlerini Bitlis’in Ahlat İlçesinde toplantıya aldı. İl Mili Eğitim Müdürlerine değişen müfredatla ilgili detaylı bilgiler verdi. Bununla yetinmeyip 21–22 Ağustos 2017 tarihlerinde 957 İlçe Milli Eğitim Müdürleriyle Ankara’da toplantı yaptı. İlçe Milli Eğitim Müdürleri de birinci ağızdan bilgilendirildiler.
Dulkadiroğlu İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ertan Göl, Ankara’dan döner dönmez (ayağının tozuyla) 24 Ağustos 2017 günü ilçesindeki tüm okul müdürleriyle bir toplantı yaparak heyecanını okul müdürlerine aktarmaya çalıştı. 5 Eylül 2017 Salı günü başlayacak olan Öğretmen Mesleki Çalışmalarında değişen müfredatların ele alınacağını, öğretmenlerin branş branş farklı merkezlerde toplanarak formatör öğretmenler tarafından bilgilendirileceğini anlattı.
Dulkadiroğlu İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ertan Göl Beyin coşkusu, okul müdürlerine onlardan da okullarında görev yapan sınıf ve branş öğretmenlerine geçer mi? İnşallah geçer. Çünkü konuyu öğrencilere anlatan öğretmenler meseleye sahip çıkmalılar. Aksi takdirde 2004 yılında olduğu gibi emekler boşa gidebilir…