Bu zamanda başım ağrımasın, huzurum kaçmasın istiyorsan, üç maymunu oynayacaksın. Yani görmedim, duymadım, haberim yok…
Senden iyisi yok o zaman. En kral siyasetçi de sensin, en harika işadamı da… Adamlıkta üstüne yok be koçum…
Ama yok, etliye sütlüye karışırsan, lak-lakçıları, taklacıları, şaklabanları, rantçıları deşifre eder, bunu da lanet olası sosyal medyada paylaşır, milletin kafasını karıştırır, birilerinin huzurunu bozar, ekmeğini ve koltuğunu elinden alırsan, seni yaşatmazlar, sürüm-sürüm süründürürler bu memlekette.
Burası Maraş, buradan çıkış yok!
*
Bırak herkesin ne hali varsa görsün.
Bırak herkes istediği gibi at oynatsın!
Bırak isteyen isteyeni kullansın!
Bırak şu başkalarına kapı kulluğu yapanları, bırak şu taklacı sınıfını, bırak şu rant kapısını evinin kapısı zanneden üç-beş kuruş meraklılarını, karışma, görüşme işine bak tatlım!
Sana ne?
Arı kovanına çomak sokarsan, o arı da gelir seni sokar!
Mesele bu kadar basit!
*
Sözlerini bitirmek istersem, arı kovanına çomak sokarsanız, burnunuzu sokarsanız, parmağınızı sokarsanız, gelip seni soktuğu gibi, çevreni de dar eder. Varlık sebebin araştırılır, tartışılır.
Faturasını öder, bedeline katlanırsın sonra…
Ağır da olsa, acı da olsa…
*
Bu arada, değerli meslektaşım sayın Mustafa Şirin, AK Parti il teşkilatının yenilenmesini, değiştirilmesini öneren bir yazı yazmış. Niye yazmış, neden yazmış, niçin yazmış, kendisi daha iyi bilir, benim siyasete aklım yetmez.
Mutlaka bir bildiği vardır.
Yoksa…