4. Yargı Paketi Meclis'te !

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 4. Yargı Paketi'nin tamamlanıp TBMM'ye gönderildiğini söyledi.Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "4. yargı paketi konusu kesinleşti, tamamlandı, sayın bakanlarımız...

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 4. Yargı Paketi'nin tamamlanıp TBMM'ye gönderildiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "4. yargı paketi konusu kesinleşti, tamamlandı, sayın bakanlarımız da bugün imzalarını atarak, tasarıyı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderdik" dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının sona ermesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün, Şeker Kanunu'nda değişiklik gerçekleştirilmesine ilişkin bir sunumda bulunduğunu belirterek, söz konusu tasarının olumlu karşılandığını söyledi.

4. yargı paketi konusunun kesinleştiğini ve tamamlandığını ifade eden Arınç, "Sayın bakanlarımız da bugün imzalarını atarak, tasarıyı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderdik. Sanıyorum pazartesi gününden itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündeminde olacak. Öncelikle komisyonda görüşülecek olan tasarının yine önümüzdeki günlerde ivedilikle Genel Kurul'da görüşülmesini hepimiz bekliyoruz" diye konuştu.

Arınç, 4. yargı paketinin içerdiği konular üzerinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yaptığı açıklayıcı konuşmalar olduğunu ifade ederek, bazı bakanlar ve AK Parti'yi temsil eden bazı kişilerin konuşmalarında 4. yargı paketinin esasen neyi hedeflediğinin kamuoyuna açıkça bildirilmiş olduğunu söyledi.

Arınç, "Ama tasarının son şeklini internet sitesinde veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki ilgili komisyondan da takip etmek mümkün" dedi.

"Bilinmeyen bir şey kalmadı"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Arınç, 4. yargı paketiyle ilgili bir soru üzerine, pakete ilişkin bilinmeyen hiçbir şeyin kalmadığını söyledi.

4. yargı paketiyle ilgili birçok şeyin basında yer aldığını ve bazı kesimlerin çok büyük beklentiler içerisine girdiğini belirten Arınç, şöyle devam etti: "Adalet Bakanımızın ve ilgili arkadaşlarımızın zaman zaman yaptığı bilgilendirici açıklamalarla özellikle 4. yargı paketinin temelinde ne olduğunu hepimiz gördük. Şimdi 'terörde şiddet unsuru' denildiği zaman bu, yanlış bir ifade olur, zaten şiddet terörün unsurlarından biridir. Bizim Terörle Mücadele Kanunu'nun 6 ve 7. maddelerinde yapacağımız yeni yasal düzenlemede, bildiri ve açıklamalarda şiddete, teröre, silaha yönlendirici unsurların olmamasıdır. Eğer bir bildiride, açıklamada, konuşmada veya bir başka şekilde fikirlerini, düşüncelerini ortaya koyarken 'övme, propaganda' unsurunun şiddetten arındırılması gerektiğini düşünüyoruz. Açıklamalarda teröre yönelten, şiddete yönelten unsurların olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ayrıcalık bugüne kadar yoktu."

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) pek çok kararlarında, pek çok raporlarda şiddettaşımayan düşünce açıklamalarının, terörle ilintili olmayan düşünce açıklamalarının suç olmaması gerektiği ifade ediliyordu" diyen Arınç, şunları söyledi: "Bu, tamamen doğrudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM kararları bir tarafa, dünyanın geldiği noktada ifade özgürlüğü mutlaka asıldır ve bütün özgürlüklerin bileşkesidir. Yani bir konuşmada, kitapta, başka bir şekilde düşünce açıklamada suç işlemeye yöneltilmiyorsa, şiddet ve terör teşvik edilmiyorsa, bize aykırı gelse bile bütün düşüncelerin özgür olması asıldır. Dolayısıyla bugün özellikle 6 ve 7. maddelerde ve Türk Ceza Kanunu'nun zannediyorum 215. maddesinde yapacağımız değişikliklerle düşünce açıklamalarındaki şiddet unsurunu daha çok ön plana çıkarıyoruz. Bu bence, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda atılmış en önemli adımlardan birkaç tanesidir."

Ergenekon ve Balyoz davaları

Arınç, AİHM'nin kararlarında ifade ve işaret edilen hususlar uyarınca adli ve idari yargı ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nda bazı değişiklikler yapıldığını belirterek, şöyle konuştu: "Ancak basınımız belki kısmen bilgisizlikten, bilgi noksanlığından veya kısmen de arzu ettiği bir unsur olması bakımından 'yani herkes dışarı mı çıkacak, örtülü af mı geliyor, çözüm sürecinin unsuru mu olacak, Ergenekon veya Balyoz sanıkları bundan istifade mi edecek, askerler veya milletvekilleri de bu kanun çıktığı zaman tahliye mi edilecek?' şeklindeki soruları 4. yargı paketinin içerisinde cevabını bulmuyor. Yapmak istediğimiz konu genel bir düzenlemedir. Özellikle bildiri ve düşünce açıklamalarında veya propagandada şiddet unsuru yoksa, silaha yöneltmiyorsa, tehdit içermiyorsa her türlü açıklamanın serbest olacağı, en azından suç teşkil etmeyeceği esası getirilmektedir. Beklentilerinizi karşılayamayacağı için 4. yargı paketinden dolayı mahcubiyet duyduğumu da ifade etmek istiyorum."

PKK'nın elindeki kaymakam ve askerler

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Çözüm sürecinde PKK'nın elindeki kaymakam ve askerleri bırakacağına dair bilgiler var mı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Umarım. Çünkü bu arkadaşlarımızı biz de arıyoruz, ulaşmaya çalışıyoruz, kurtarılmalarını istiyoruz. İnanın her gün bu arkadaşlarımızın hayatlarıyla varlıklarıyla ve bir an evvel evlerine, işlerine, ailelerine kavuşmasıyla ilgili birimlerimiz büyük bir çalışma gösteriyorlar. Ama bundan farklı olarak bu çözüm süreci içerisinde bu, bir beklentidir. Yoksa maddi verilere dayanan bir karşılığı yok bu işin. Ayrıca serbest kalabileceklerse biz ulaşmadan onlara bir şekilde kendileri özgürlüğüne kavuşacak olursa bundan da sevinç duyarız. Ama biz belli bir beklentinin de içerisinde değiliz. Umarız ki bir an önce bu arkadaşlarımız

özgürlüklerine kavuşmuş olsunlar."

İmralı süreci

Arınç, "İmralı süreciyle ilgili yarın yeni bir BDP heyeti adaya gidecek. Sizin bu süreçten yeni bir beklentiniz söz konusu mu, İmralı'dan yeni bir mesaj bekliyor musunuz?" sorusu üzerine, bunun Bakanlar Kurulu'nda görüşülmediğini ancak her gün konuşulan bir konu olduğunu, basın organlarında da kamuoyunda da takip edildiğini söyledi.

İki milletvekilinden oluşan bir grubun 3 Ocak'ta adaya gittiğini hatırlatan Arınç, "Yarın eğer bir aksilik olmazsa 3 milletvekilinden oluşan ikinci bir heyetin gitmesi söz konusu. Gittiklerinde ne konuşulacaktır, nasıl bir mesaj açıklanacaktır, bunları bilmiyoruz. Bunları Bakanlar Kurulu'nda da tartışmadık, görüşmedik. Gündemimizde böyle bir konu yok. Her zaman ifade ediyoruz, önemli olan bu sürecin sonunda geleceğimiz noktadır" ifadesi

kullandı.

Bunun önemli, Türkiye'yi yıllardan beri meşgul eden bir konu ve Türkiye'nin kanayan yarası olduğuna dikkati çeken Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, şunları kaydetti: "Eğer silah bırakmak, ülke dışına çıkmak ve bunu takip eden gelişmelerle

terörü sonlandırmak mümkün olabilecekse ki biz öyle ümit ediyoruz, kamuoyunun da

beklentisi o şekilde. Bu süreci hepimiz sükunetle takip etmeli ve sonuca hepimiz müdahil olmalıyız. Çünkü kamuoyunda yapılan anketlerde süreç konusunda olumlu bir düşüncenin hakim olduğunu, eğer terör sona erecekse bu gelişmeler sonucunda, bundan ülkenin ve insanımızın yarar göreceği şeklindedir. Dolayısıyla gittiler, niçin gittiler, ne konuşacaklar, onun peşinde değiliz Hükümet olarak. Bunu ilgili kurum takip ediyor. Sayın Başbakanımıza da zaman zaman bilgi veriyor."

Türkiye Gündemi Haberleri