Milletvekili Sıtkı GÜVENÇ: “Geleceğin dünyasına, enerjiye sahip ve enerji politikası sağlam ülkeler yön verecektir.”
Elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan veya perakende satışı, ithalat ve ihracatı, piyasa işletimi ile bu faaliyetlerle ilişkili tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini düzenleyen Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanunla yapılan düzenlemelerin önemine değinen GÜVENÇ, konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu.
“10 yıl içinde ülkemizde, enerji piyasası özellikle de elektrik piyasasında büyük ve hızlı bir gelişme yaşanmıştır.
2001 yılında yapılan Elektrik piyasası reformuyla 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununun mevcut hali ve içerdiği düzenlemelerin, piyasa aktörlerinin ve düzenleyici kurumların 2001 yılından beri kat ettiği bazı gelişmeleri kapsayamadığı görülmüştür. Enerji konusu son 10 yıl içinde Dünya gündemine oturduğu gibi Türkiye’nin gündeminde de ağırlığını hissettirmiştir. Bu 10 yıl içinde ülkemizde, enerji piyasası özellikle de elektrik piyasasında büyük ve hızlı bir gelişme kaydedilmiştir. Bu büyüme ve gelişmeler ışığında elektrik piyasasını düzenleyen kanunların, piyasa aktörlerine ve geleceğe yönelik yol gösterici olmasını gerektirmiştir. Ayrıca Avrupa Birliği müktesebatında, 2001 yılından sonra çıkarılan yönergeler, enerji ve elektrik piyasası mevzuatında yeni amaç ve hedeflere yönelen yeni bir piyasa yapılanmasının gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu kanun elektrik üretim ve dağıtım faaliyetlerine ilişkin yatırımların özel sektör tarafından yapılmasına imkan sunacaktır. Özel sektöre, bu yatırımları yapabilmesi için güven duyabileceği, şeffaf, iyi işleyen ve tam rekabetçi bir pazar ortamının sunulmasını sağlayacaktır. Kanunun getirdiği yeniliklerden bazılarına da değinmek istiyorum. Yeni düzenlemeye göre;
-Vatandaşların cebinden ödediği sayaç paralarını Ocak 2014'ten itibaren görev yapan ilgili şirketler ödeyecek.
-Kamu ve özel sektör üretim şirketleri ile organize sanayi bölgesi tüzel kişiliği elektrik üretimi yapabilecek.
-Dağıtım şirketi, dağıtım bölgesindeki genel aydınlatma ve bunlara ait gerekli ölçüm sistemlerinin tesis edilmesi ve işletilmesinden de sorumlu olacak.
-Düzenlemeden önce santral inşaatına başlayan, ancak lisansı herhangi bir sebeple iptal edilmiş veya durdurulmuş olan lisans sahiplerine belli şartlarda lisans verilebilecek.
Geleceğimiz dünyasında enerjinin ne kadar önemli bir role sahip olacağına da değinen GÜVENÇ, sözlerine şu şekilde devam etti:
AK Parti iktidarının enerji konusundaki icraatları, cari açığın önemli miktarda azalmasını sağlayacaktır.
“Türkiye, enerji talebi her yıl % 6,5 ile 7,5 seviyelerinde artan bir ülke. Talep artışında Çin’den sonra 2. sıradayız. Yapılan araştırmalar dünya enerji talebinin 2035 yılında, bugüne kıyasla % 40 artacağını ve 20 milyar ton eş değer petrole yaklaşacağını gösteriyor. Türkiye, yeterli petrol ve doğalgaz kaynakları olmayan ülke olduğu için enerji alanında daha dikkatli olmamız gerekiyor. Tükettiğimiz enerjiyi büyük oranlarda ithal eden bir ülkeyiz. Cari açığa neden olan en önemli kalemlerden biri de enerji ithalatıdır.
AK Parti iktidarının enerji konusundaki icraatları, politikaları ve uygulamaları sayesinde Türkiye'nin elektrik üretimi 2002 yılında 130 milyar kwh iken, bu rakam 230 milyar kwh'ye yükseldi. Ayrıca Elektrik santrali sayımız da 300'den 700'e çıktı.
Son 10 yılda enerji ithalatına 300 milyar dolardan fazla döviz harcamışız. Toplam ithalatımızın yaklaşık 5’te biri enerji kaleminden oluşuyor. Bu temel gerçeklikler çerçevesinde enerji politikamızda prensipleri hassasiyetle uygulamak için AK Parti olarak önemli düzenlemeler yapıyoruz. AK Parti iktidarının enerji konusundaki icraatları, politikaları ve uygulamaları sayesinde Türkiye'nin elektrik üretimi 2002 yılında 130 milyar kwh iken, bu rakam 230 milyar kwh'ye yükseldi. Ayrıca Elektrik santrali sayımız da 300'den 700'e çıktı. Ülkemizin elektrik enerjisi kurulu gücü ise 31.846 mw'den 55.000 mw'e yükseldi. 2002 yılında 33,6 milyar kw olan hidroelektrik enerji miktarı, 51,5 milyar kw'ye çıkmıştır. Türkiye'nin enerji yükü büyük oranda hafifledi. 2002 yılından önce yüzde 21 oranında kaçak elektrik kullanılırken bu oran şimdilerde % 9.4’e kadar düşmüştür. Bu oran AB üyesi ülkelerdeki kayıp kaçak elektrik oranının da altındadır. Yapılan uygulamalarla vatandaşımızın enerji hakkının sabote edilmesi ciddi oranda azalmıştır.
Elektrik Piyasası Kanunu getirmiş olduğu yeniliklerle yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımına imkân sağlayacaktır.
AK Parti, uygulamış olduğu enerji politikalarıyla öncelikle yerli ve yenilenebilir kaynakları enerji portföyümüze kazandırmayı hedeflemektedir. Kamu ve özel sektörün imkânlarını birlikte harekete geçirmek, ne sadece kamu yatırımları ve kamu gücü, ne de sadece özel sektörün imkânları, ikisinin bir arada kullanılması ve sinerji oluşturulmasını esas alan bir anlayış AK Partinin eneri politikasının eksenini oluşturmaktadır. Enerji verimliliğini sağlamak için özel ve kamusal girişimlere hız kazandırıyoruz. Bu kanunla politikalarımız çerçevesinde elektrik piyasasındaki değişen ihtiyaçları karşılayacak, uygulamada yaşanan sıkıntıların giderilmesini sağlayacak yeni bir düzenlemeyi daha hayata geçirdik. Ülkemize hayırlı ve uğurlu olsun.”