Vitaminlerin hayatsal ehemmiyeti tartışılmaz. C vitamininin ehemmiyeti ise çok eskilere dayanıyor. 1700'lerde Amerika kıtasına yolculuk yapan denizcilerde ciltaltı kanamalar, dişeti kanamaları, ciltte incelme, kahverengi lekelenmeler, eklem ve kemiklerde ağrı, aşırı halsizlk, iyileşmeyen cilt yaraları ve infeksiyonlar neticesi ölümlerin fazla olması bir bulguya kapı aralıyor. Hem de tıp tarihinde yapılan ilk karşılaştırmalı çalışma, bu vakitte yapılıyor. Bu vaziyet C vitamini içeren besinler (günde 2 portakal ve 1 limon) verilen gemicilerin verilmeyen ve standart beslenmelerine devam edenlere göre hızla iyileşmelerinin gözlenmesiyle ortaya çıkıyor. C vitamini aslında memeli hayvanlarda yalnızca besinlerle alınmıyor, vücut tarafından imal ediliyor. 6000 memeli arasında insan, maymun, yarasa, domuz ve sıçan gibi çok az sayıda canlıda bu özellik bulunmuyor. Maymunlarda günlük C vitamini tüketiminin 2000-2500 mg olduğu düşünülürse daha hareketsiz yaşayan bizler için 500 mg hiç de fazla sayılmayabilir.
C vitamini vücutta bir hayli kimyevi reaksiyonmada ehemmiyetli rol oynuyor, cildin, eklem ve bağ dokularının, kemiklerin, damarların dayanıklılığı ve elastikiyetini sağlayan elastan molekülünün imalatını sağlıyor, vücutta oksidasyonu (yıpranma ve yaşlanmayı) önlüyor, yağdan enerji imalatı için şart olan Carnitene oluşumunu, mücadele hormonu noradrenalinin imalatını sağlıyor.