Halk Sağlığı Müdürü Dr.Ahmet YENER, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. YENER açıklamasında şunları kaydetti:
"Verem (tüberküloz) hastalığı, "Mycobacterium tuberculosis" basili tarafından oluşturulan bulaşıcı bir hastalıktır. Hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaşır. Verem mikrobu vücuda girdikten sonra yıllarca hastalık yapmadan akciğerlerde kalabilir. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar. Tedavi görmeyen verem hastası ile birlikte aynı evde yaşamak, kötü beslenme, şeker hastalığı, kanser gibi vücut direncini azaltan diğer hastalıklar ve sigara içmek verem hastalığına yakalanma ihtimalini arttırır. Verem hastalığı en sık akciğerleri olmak üzere tüm organları (akciğer zarı, lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb) tutabilir. Hastalığın genel belirtileri arasında; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, çocuklarda kilo alamama bulunmaktadır. Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı bulunabilmektedir. İki-üç haftadan uzun süre devam eden öksürükte veremden şüphelenilmeli ve verem savaşı dispanseri veya aile hekimine başvurulmalıdır.
Hastanın şikayetleri ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenilmesine yol açar. Kesin tanı ancak basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi ile konabilmektedir. Akciğer vereminin teşhisi için balgam tetkiki gereklidir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada tek etkene bağlı ve tedavisi mümkün olan hastalıklar içinde en çok ölüme yol açan hastalık verem hastalığıdır. Bu nedenle hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede verem savaşı dispanserlerine başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini doğrudan gözetimli tedavi ile tamamlamaları çok önemlidir. Ülkemizde veremin teşhis ve tedavisi verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ülkemizde verem tedavisi gören hastaları ile temaslılarının sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarında verem ilaçları ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Verem hastaları ilaçlarını düzenli olarak ve yeterli süre (6-9 ay) kullanmazlarsa verem mikropları ilaçlara direnç kazanabilir. Hastalar bu dirençli mikrobu sağlıklı insanlara da bulaştırabilirler. Dirençli verem hastalarının tedavisi çok daha pahalı, zor ve uzun sürede (ortalama iki yıl) mümkün olabilmektedir.
"24 Mart Dünya Tüberküloz Günü"nde halkımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ederken, kaliteli, çağdaş ve sürdürülebilir sağlık hizmeti ilkesi ile verem savaşında emeği geçen tüm sağlık çalışanlarına teşekkür eder, başarılı çalışmalarının devamını dilerim."
Dr.Ahmet YENER
Halk Sağlığı Müdürü