Eğitimci/Araştırmacı Yazar Ramazan Avcı Üniversiteli Öğrencilere Abdurrahim Karakoç’u Anlattı
Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından Abdurrahim Karakoç’u anma etkinliği için Isparta’ya davet edilen eğitimci/araştırmacı yazar Ramazan Avcı, üniversite öğrencilerine “Alevi Üşüten Şair Abdurrahim Karakoç” konulu bir konferans verdi.
ÜniversitSüleyman Demirel esi Ziraat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa üniversite öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.
Ramazan Avcı, programın düzenlenmesinden dolayı üniversitenin Millî Kültür Topluluğuna teşekkür ederek başladığı konuşmasında önce Abdurrahim Karakoç’un kısa biyografisini sundu. Karakoç’un şairliğini hazırlayan ortam ve şiirlerinin oluşumunu sağlayan kültürel ögeler üzerinde durdu. Daha sonra Abdurrahim Karakoç’un halk şiiri geleneği içindeki yerini anlatan Avcı, “Karakoç, geleneğin tekrarı değil, yeni şartlar içinde devamıdır. O, halk şiirine çağdaş bir kimlik kazandırmak istemiş ve bunu başarmıştır. Yahya Kemal Beyatlı, nasıl ki “neo – klasik” kimliği ile klasik Türk şiirini modern şartlar içinde yeniden yorumlayarak yeniyi inşa etmişse Karakoç da halk şiirinde bunu gerçekleştirmiştir.” dedi.
Avcı, Abdurrahim Karakoç’un sanat anlayışı hakkında da “Abdurrahim Karakoç, sanatı toplum için yapmıştır. Ancak toplumundan aldığı düşünceyi sanatın imkânları içerisinde sunmasını bilmiştir. Sosyal içerikli şiirlerinde hiciv, ironi, istihza ve kıvrak bir dille halk şiiri formunda okuyucuya sunarken bir bilge kimliğinde karşımıza çıkan Karakoç, aşk, tabiat, ayrılık, gurbet konulu şiirlerinde ise çağdaş bir Kerem, Ferhat olarak çıkıyor karşımıza. Yüzyılın en güzel aşk şiiri olan “Mihriban” bile onu edebiyat dünyasının seçkin bir şairi yapmaya yeter. Abdurrahim Karakoç’u geleceğe taşıyacak, Türkçe yaşadıkça yaşatacak olan şiirleri aşk, tabiat, ayrılık, gurbet konulu şiirleridir. Çünkü gerçek sanat değeri taşıyan şiirler bu şiirlerdir.” dedi.
Ramazan Avcı, Abdurrahim Karakoç’un halkçı bir şair olduğunu belirterek “Karakoç, millî duyarlılığı yüksek, halkçı bir şairdir. Ancak onun halkçılığı, halkı kendi düşünceleri doğrultusunda düşünmeye ve yaşamaya zorlayan, kendilerini çoban, halkı sürü gibi gören siyasî-ideolojik bir halkçılık değildir. Halkın söylemek isteyip de söyleyemediğini pervasızca, yiğitçe ve kusursuzca dile getirdiği için halkın sözcüsü olmuştur.” dedi.
Ramazan Avcı, Karakoç’un bir dava şairi olduğunu ifade eden konuşmasında “Abdurahim Karakoç, bir dava şairidir. Tıpkı Mehmet Akif Ersoy gibi davası için yaşamış, bu uğurda eğilmemiş, bükülmemiş; söyleyeceklerini eğmeden, bükmeden dosdoğru söylemiştir.
Tanzimat’la başlayan kimlik bunalımı karşısında Türk milletinin millî değerlerinden uzaklaşmaması için olağanüstü bir mücadele vermiş, bu mücadele özü Türk ve Müslüman olan Anadolu insanı tarafından takdirle karşılanmıştır.” dedi.
Ramazan Avcı, Abdurrahim Karakoç’un şiirlerinde oluşan şiir dinletisi gerçekleştirerek salondaki dinleyicilere şiir ziyafeti sundu.
Konferansın sonunda Süleyman Demirel Üniversitesi Millî Kültür Topluluğu Akademik Danışmanı Önder Saatçi tarafından plaket verildi.