Kahramanmaraş Büşükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Kitap ve Kültür Fuarı etkinlikleri kapsamında ünlü şair Bahaettin Karakoç’un vefatının birinci yıldönümü münasebetiyle “Türk Şiirinin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç” adıyla söyleşi düzenlendi.
Kitap Fuarındaki söyleşi salonunda gerçekleşen söyleşiye konuşmacı olarak Bahaettin Karakoç’un büyük oğlu Oğuz Karakoç ve Bahaettin Karakoç araştırmacısı Ramazan Avcı katıldı.
Oğuz Karakoç, babasının müşfik, yardımsever, gençlerin elinden tutan, devamlı şiiri düşünen özellikleri üzerinde durdu.
Oğuz Karakoç , “Babam son anına kadar yazdı, kalemi hiçbir zaman elinden bırakmadı. Son anına kadar Allah için yazdı. Gerek meydana getirdiği eserleri ile gerekse edebiyat dünyasına kazandırdığı insanlar ile Türk Şiirinin Beyaz Kartalı unvanını babamın fazlası ile hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Gerçekleştirilen söyleşinin ardından Oğuz Karakoç katılımcıların Bahaettin Karakoç ile ilgili sorularını da yanıtladı.
Bahaettin Karakoç hakkında “Türk Şiirinin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç” isimli kitap hazırlayan yazar Ramazan Avcı da, Bahaettin Karakoç’un Türk şiirine ve Kahramanmaraş’ın edebiyat iklimine yaptığı hizmetleri anlattı.
Ramazan Avcı konuşmasında “Bahaettin Karakoç, Peygamberimizin ‘Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahret için çalışın.’ hadisine uygun bir hayat ömür sürmeye çalışmıştır. Yani bir hırka bir lokma anlayışıyla pasif, kendinden başkasına faydası olmayan bir ömür değil, sanatıyla içinde bulunduğu toplumu aydınlatmaya, yaşanabilir güzel bir dünya tesis etmeye çalışarak devamlı hareket hâlinde bir hayat yaşamıştır. Yazmış olduğu 22 eseri, Dolunay Dergisi, Dolunay Yayınları, Dolunay Şiir Şölenleri ve yetiştirdiği genç şair ve yazarlar bunun ispatıdır.
Yarına hükmüm geçmez, heybemde azığım yok
Ecel pusuda bekler ve benim acelem var
Karanlığın çiğ sesi kalkansız karşılanmaz
Çırpınır tutunacak dalı olmayan kuşlar
Benim de acelem var
Diyen şair, bu felsefeyle Allah’a fikir ve zikir aracı olarak gördüğü şiirlerinden ve icraatlarından azık hazırlamıştır.
Bahaettin icraatlarıyla, kişiliği ile, sanatıyla ve varlığıyla Kahramanmaraş’ın şairler kenti sıfatını kazanmasına en fazla hizmet eden tek başına bir okuldur: Dolunay okulu.
O, kendini bütün zamanların şairi olmaya adamış bir sanatçıdır. Düne saygılı, bugünün üzerine titreyen ve yarının inşasına maddî ve manevî bütün gücünü adayan bir şair. Edebiyattaki kırmızıçizgisi ise edeptir. Edepsiz edebiyata tahammülü yoktur.”
Ramazan Avcı, konuşmasının devamında Bahaettin Karakoç’un ilham kaynakları, şiirlerinin dil ve şekil özellikleri, şiirdeki hedefi, şiirlerinde ele aldığı temalar üzerinde durdu ve şiirlerinden örnekler okudu.
Avcı konuşmasının sonunda, “Bahaettin Karakoç; mesleği şair, atölyesi şiir, malzemesi imbikten süzülen Türkçe olan bir sanatçıdır. Eserleri, üslubu, şiir anlayışı, kişiliği ve şiiri ayağa kaldırma ülküsüyle yaptığı icraatlarıyla Türk şiirine damgasını vurmuş şiir şeyhidir. Onu özlemle anıyoruz. Mekânı cennet olsun.” dedi.