Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu Kurulması Düşünülen Termik Santraller Hakkında Bölge Halkından Destek İstedi ve Uyardı : “Elbistan Yaşanmaz Hale Gelir”
Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu düzenlediği basın toplantısı ile Elbistan ve bölgesine yapılacak olan termik santraller hakkında kamuoyuna ilginç ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada Elbistan’ın bir termik santrali daha kaldıramayacağını belirtilerek, “Elbistan, Afşin ve Nurhak yaşanmaz hale gelir.”
Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu Üyeleri; İbrahim Yalçın, Mehmet Dalkanat, Celalettin Kurt, Özgür Çıkın, Bilal Doğan, Gazi Dedeler, Ömer Faruk Gökcecik, Süleyman Koral, CHP Elbistan İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyeleri, CHP Elbistan Kadın Kolları Başkanı Fidan Aytaç, Saadet Partisi Elbistan İlçe Başkanı Sami Polat ve bir çok çevre dostu sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında yapılan ortak açıklamada çarpıcı bilgiler kamuoyu ile paylaşıldı. Yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bildiğiniz gibi Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu olarak 2015 yılından bu yana Elbistan termik Santralleri ve çevre sorunlarıyla ilgili toplumsal bir mücadele yürütmekteyiz. Bu vesileyle bu mücadeleye katkı yapan herkese huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.
Elbistan’da mevcut 2 Santrale (Afşin-Elbistan A-B) rağmen, 2 adet yeni özel termik santral yapımı çalışmalarının yapıldığını biliyorsunuz. Platform olarak her iki santralinde süreçlerini takip ettik. Bu süreç içinde yeri geldiğinde mücadele ettik ve itirazlarda bulunduk. Bu santrallerden Küçük Yapalak, Büyük Yapalak, Çatova, Akveren, Eldelek köylerine kurulması planlanmış olan, Anadolu Enerji tarafından yürütülen ÇED süreci bu mücadele ve itirazlarımız neticesinde durdurulmuştur. Bu ÇED sürecinin durdurulması için, yukarıda bahsi geçen köy halkları ve Elbistan halkının büyük çoğunluğunun itiraz dilekçeleri ve gösterilen mücadele sonucunda; DSİ, Kara Yolları Genel Müdürlüğü ÇED raporuna olumsuz karar vermiştir. 1 yıl süre içinde bahsi geçen olumsuzlukların telafisi istenmiştir. Lâkin bu olumsuzluklardan telafisi mümkün olmayan sorunlar bulunmaktadır. Platformumuz bu konuyu takip etmeye devam edecektir.
Diğer santral ise, Akbayır köyünde yapılmak istenmiş, önceki yıllarda alınmak istenen ÇED raporu iptal edilmiştir. Diler Enerji A.Ş tarafından yapılan itirazla, mahkeme kararıyla yeniden başlatılan ÇED süreci sonunda tamamlanmıştır. Nihai karar verilen bu ÇED sürecinde de, platformumuz konuyu takip etmiş, itirazlarda bulunup Ankara’da yapılan ÇED (İnceleme-Değerlendirme) toplantısına katılarak halkın görüşlerini dile getirmiştir. Buna rağmen her türlü haklı itirazlarımız dikkate alınmayarak nihai raporu çıkan ÇED raporunun prosedürleri tamamlanmaktadır. Kahramanmaraş İl Çevre Müdürlüğü yereldeki evrakları tamamlayarak, Ankara’ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına göndermesi halindeki konu bakanlık makamına imzaya sunulacaktır. Rapor imzadan çıktıktan sonra, uygulamaya başlayabilecektir. İmzalandıktan sonraki bir ay içerisinde ise, itirazları olanların mahkemeye başvurarak hukuksal süreci başlatma hakkı bulunmaktadır.
Süreci takip ederek geldiğimiz bu noktada, platform olarak dava sürecine hazırlanmış bulunmaktayız. Raporun imzadan çıkması durumunda, bir saat dahi zaman geçirmeden davamızı açmış olacağız. Bugün buradan Elbistan halkının desteğiyle davaya hazır olduğumuzu yerel ve merkezi kamuoyuna duyuruyoruz… Bunun en önemli nedeni, kim nereye nasıl yaparsa yapsın Elbistan bir termik santralini daha kaldıramaz. Yapılması durumunda Elbistan hatta tüm bölgemiz (Afşin-Ekinözü-Nurhak) yaşanmaz hâle gelir.
Diğer bir konu ise, hazırlanmış olan ÇED raporunun Elbistan’da yaşanan gerçeklerle uyumsuzluğudur. DİLER Enerjinin Çınar Mühendisliğe hazırlattığı 900 sayfalık ÇED raporunu en ince noktasına kadar inceledik, raporda yapılacak olan DİLER Elektrik Santrali ile ölçümlerim olumlu olduğu, Elbistan’ın havasının kirlenmeyeceği, Ceyhan nehrinin santral için yıllık çekilecek 7 Milyon ton sudan etkilenmeyeceği, yılda 18 milyon ton kömür yakılmasına rağmen toprağın ve tarımın zarar görmeyeceğini, Elbistan’da mahallî ısı havzası oluşmayacağı, iklim değişikliğine yol açmayacağına ve bunların hepsinden önemlisi de halkın sağlığını bozmayacağını iddia etmektedirler.
ÇED raporunda bahsi geçen bu konuların hiç birisi Elbistan’daki yaşamla uyuşmamaktadır. Bu yüzden mahkeme marifetiyle, bu raporlarla yüzleşip neyin gerçek olmadığını ortaya koymak için, hukuksal sürece hazır olduğumuzu bildiriyoruz.
Platform olarak ÇED raporunun hazırlanış süreçlerini tanıyınca hayretler içinde kaldık. Raporu hazırlayan taşeron firmaların hiçbir denetime tabi olmadan rapor hazırladıklarına şahit olduk. Bu raporların masa başında değerlendirilerek, kara verildiğini gözlemledik. Taşeron firmalar bu raporları onaylanacak şekilde hazırlamaktadırlar. İtiraz eden, takip eden olmazsa öylece geçip gitmektedir. Bu durumların düzeltilmesinin ve ÇED raporlarının denetlenerek, mevcut başıbozukluklarını ortadan kaldırılması gerekmektedir.
ÇED raporuna görüş belirterek belirleyici olan 19 kurumdan 5 tanesi İlimiz Kahramanmaraş’ta bulunmaktadır. Bunlar; İl Tarım, Halk Sağlığı, İl Çevre ve Şehircilik, Büyük Şehir Belediyesi ile Toprak Koruma Kurulundan oluşmaktadır.
Bu ÇED sürecinde, Toprak Koruma Kurulunda bulunan 9 kişiden iki kişi (Tema Vakfı Başkanı ve Kahramanmaraş Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı) dışında hiç bir kurum ya da kişi, termik santrallerinin bölgeye verdiği zararları göz önüne almamıştır. Bilimsel ve gerçekçi verilere dayanmadan ÇED raporuna olumlu görüş belirtmişlerdir.
ÇED sürecinde sıkça gündeme getirilen konulardan bir tanesi de, Termik santraller filtre takılması durumunda çevreye zarar vermeyeceği iddiasıdır.
Bu konuda ülke pratiği iddia edilen gibi değildi. Yapımı planlanan Termik Santrallerinin filtre çalışması halinde ürettiği elektriğin % 3 ünü kullanmaktadır. Firmalar bu elektriği satmayı daha karlı bulduklarında zorunlu kalmadıkları sürece filtreleri çalıştırmamaktadırlar. Bunlar da ciddi bir şekilde denetlenmemektedir. Filtre konusunda söylenenleri kabul etsek bile, filtre atmosfere yayılan karbondioksit ve kükürt dioksidin %90’ını tutsa bile, kalan %10 yıllar içerisinde bölgeyi tahrip etmeye yetmektedir. Bu durumda bile yılda atmosfere 200 bin ton karbondioksit ve 240 bin ton kükürt dioksit salınacaktır. Dolayısı ile bahsedilen filtre sisteminin kurulması bölgeye yıllar içerisinde verilecek tahribatı önlemekten uzaktır.
Bölgede özel firmaların enerji rantından pay almak için, termik santralleri yapım çalışmaları devam ederken son dönemde devletin de C-D ve E santralleri yapmak için, EÜAŞ marifeti ile çalışmalar yürüttüğünü biliyoruz. Devlet ya da özel fark etmez, yapılacak herhangi bir santral Elbistan’a ve bölgeye aynı zararı verecektir. Platform olarak her türlü termik yapımına karşı gerekli mücadeleyi yürütme kararlılığında olduğumuzu bildiriyoruz… Elbistan’a isteyen istediği kadar santral yapmak isteyebilir; bizce hiçbir mahsuru yoktur. Yalnız, ÇED raporunda var olan şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bugün ki şartlarda Elbistan ve bölgeye (Afşin-Ekinözü-Nurhak) yeni bir santralin yapımının uygun olmadığını bilmeyen yoktur. Böylesi bir durumda da platform olarak, gerekli anayasal haklarımızı kullanıp, Elbistan halkının itirazlarını sonuna kadar takip edeceğimizi, buradan duyurmak istiyoruz. Bugün dünya kirli enerjiden, kömür santrallerinden uzaklaşmaktadır. Hâl böyleyken Türkiye’nin kirli ve tehlikeli enerjiyi gündemden düşürmemesi anlaşılabilir bir durum değildir. Platform olarak devlet yöneticilerinin temiz enerji üretimini esas almaya davet ediyoruz… Enerjinin bir toplumsal ihtiyaç olduğu gerçeğinden hareketle, onun sadece bir rant aracı olarak görülmemesi, devletin halka temiz, sağlıklı, hızlı ve ucuz enerji temin etme görevini yerine getirmesini istiyoruz.
Biz platform üyeleri Elbistan ve bölgede yaşayanların siyasi görüş ve partilerine bakmaksızın herkesi bu ortak ve önemli konuda buluşturmaya çalışıyoruz. Platformumuzun bileşiminde de bu niyetteki samimiyetimiz ortaya çıkmaktadır. Biz işe siyaset karıştırmıyoruz. Siyasetin kendisini yapıyoruz; siyaset sadece partilerde yapılmaz… Biz bölgede ki enerji rantını halkın sağlığı ve çevrenin tahribatını öneme katmadan kapmak isteyenlere karşı en ciddî siyaseti yürüttüğümüzü düşünüyoruz…
Kısacası Elbistan artık eski Elbistan değildir. Halk çevre felaketlerinin sıkıntılarını görmüştür. Bu hassasiyeti görmeyenleri buradan uyarıyoruz. Önüne geleni Elbistan’da kanunlar ve anayasaya uygun olamayan işleri kafasına göre yapma anlayışının sona ermesi gerekmektedir. Bizce Elbistan’a termik santrali yapmak isteyen her kim olursa olsun, (devlet veya özel) ÇED kanunu gerekliliklerini gerçekten yerine getirmeleri gerekmektedir. Aksi durumda yeni bir termik santrali ancak ÇED kanunu ortadan kaldırılarak yapılabilir. Kanunlara rağmen, Elbistan’a zorla santral yapmak isteyen olursa, o zaman Elbistan’ı buradan kaldırıp başka yere taşıması zorunludur. Sonuç olarak, elimizde bulunan ve nihai imzalanan bu ÇED raporuna mahkeme yoluyla itiraz ediyoruz. Raporda sunulan her konu gerçek dışıdır. Mahkeme marifetiyle ulusal ve uluslararası bağımsız kuruluşlar vasıtasıyla ÇED’te mevzu edilen ölçüm ve değerleri kontrol ettireceğiz. Bu nedenle gelecek için, çok ciddî bir örnek teşkil edecek bu davaya herkesin desteğini bekliyoruz.
Siyasi partiler, kitle dernekleri, sivil toplum kuruluşları, yerel basın kuruluşları, muhtarlıklar, belediyeler, velhasıl resmi, sivil tüm Elbistan kurumları ve bölge halkını bu davaya destek vermeye, müdahil olmaya davet ediyoruz. Saygılarımızı sunuyoruz.”