Bu Evde “SEFALET” Yaşıyor!..

           Yokluk ve sefalet duruma göre, düşüncelere göre ve yaşam şekline göre değişir. Azı vardır, çoğu vardır! Beteri vardır, beterin beteri vardır! Tıpkı Karahüyük Köyünde yaşayan Yılmaz...

           Yokluk ve sefalet duruma göre, düşüncelere göre ve yaşam şekline göre değişir. Azı vardır, çoğu vardır! Beteri vardır, beterin beteri vardır! Tıpkı Karahüyük Köyünde yaşayan Yılmaz Ailesinin dramı gibi! Çalışan yok! Gelir yok! Varlık ve sahip yok! Nüfus çok! Hasta çok! Dert çok! Ev desen ev değil, yaşam desen yaşam değil! Yani kısacası manşette verdiğimiz gibi; Bu Evde SEFALET Yaşıyor!

                Yılmaz Ailesi bir kerpiç evin bir adasında 7 kişi ile birlikte yaşıyor, yaşamlarına yaşam denirse. Evin erkeği diyaliz hastası Süleyman Yılmaz, önce rahatsızlığı daha sonra böbrek nakli nedeniyle çalışamaz durumda. Bakıma muhtaç hasta yardımı böbrek naklinden sonra kesildiği için hatırı sayılır devlet desteği sona erdi. Buna rağmen eşine ve okula giden 3 çocuğuna, biri yatalak ve hasta ablalarına bakabilmek için bulabildiği işleri çevirip eve ekmek parası getirme çabasında! Aslında hasta bedenle çalışıp ta kazandığından değil, çalışmak zorunda olup ta yeteri kadar kazanamadığından büyük acı çekiyor.

                Yılmaz Ailesinin Gelini B. Y. ise kocasına destek, eve ek gelir (!) sağlamak adına bulabildiği gündelik işlere gidiyor. Ev işleri, öğrenci kız çocuklarına bakma zorunluluğu ve hasta kocası ile hasta görümcesine destek adına rast gelen günde 3-5 kuruş kazancını kar ve yeterli kabul etmek zorunda.

                Hasta ve yatalak evin ablası Kezban Yılmaz ise gazeteci olarak bizi gördüğünde, yarım bile yayılamayacak çökmüş bedeni, perişan ve hasta hali, konuşamayan ağzı ile, “Beni huzurevine götürmeyin” diye hassas, evine yuvasına(!) bağlı. Aslında huzurevinin kendisi için saray olduğunu bilse belki sevinçle gider ama o yaşam ona sevda dolu ve sadakatle bağlı kader olmuş artık. Engelli, yarım aklı, yarım bedeni ve çökmüş hali ile yuvasına sahip çıkıyor(!)

                Tek katlı 60 yıllık kerpiç evin tek ayakta kalmaya çalışanı ise evin en büyük ablası Zekiye Yılmaz ise şirket işçisi olarak çalışmasının dışında ne iş olsa ona gidiyor. Evin hem annesi, hem babası, hem kadını hem de erkeği konumunda. Yarım yamalak bulduğu gündelik işlerle 7 kişilik aileye destek olmaya çalışıyor. Ama en büyük derdi sağlıklı bir eve kavuşmak. Yıllar önce başka köyden geldiği Karahüyük’te kalan ana ve babasının onlara bıraktığı ev yaşanır olmaktan çoktan çıkmış durumda. Hayırseverlerden, devletten ve vicdan sahibi iş adamlarından destek ve sahip çıkılmayı bekliyorlar.

                Açlık, yokluk, hastalık ve sefaletin yanı sıra yaşanabilir bir yuvanın hasretini çekiyor Yılmaz Ailesi. Paylaşmamanın çalmakla eşdeğer olduğu düşünülürse bu aileye katkı sağlamak adına kim ne yapabilir diye sormayı uygun gördük. Çünkü “Bu evde SEFALET Yaşıyor!” Anlayana sivrisinek saz olsun, anlamayana davul zurna az olsun.

                Önemli not: Haber ile birlikte konu hakkında hayırlı yaklaşım içinde olmayı düşünen vicdan sahibi insanlarımız, iş adamlarımız ve yetkili birimler Elbistan Gündem Haber Kurucusu ve İmtiyaz Sahibi Hasanaki ile 0542 595 81 18 nolu telefon ile iletişim kurabilirler.

İlçe Haberleri Haberleri