1 Mayıs İşçi Bayramı Elbistan’da birçok sendika, dernek, siyasi parti ve gençlik kurumlarının ortak organizesi ile kutlandı. Malatya Caddesinden sloganlar eşliğinde yürüyüş yapan kurumlar, daha sonra Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması yaparak, 1 Mayıs İşçi Bayramını ortak coşku ile şölene çevirdiler.
KESK, CHP İlçe Başkanlığı, CHP Gençlik Kolları, HDP, Eğitim Sen, İşçi Köylü Dayanışması, ÇAN-DER, Liseli Öğrenciler Birliği, SES, DİSK Enerji-Sen ve Emek Partisi’nin yer aldığı 1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlamaları, Malatya Caddesinde başladı. Daha sonra çeşitli pankartlarla slogan atarak yürüyüşle Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtına gelen sendika, dernek ve siyasi partililer, kutlamalarına burada devam ettiler. “Emekçiyiz Haklıyız Kazanacağız” ve “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” sloganlarının atıldığı kutlamalarda saha sonra KESK Bileşenleri Eğitim Sen ve SES adına konuşma yapıldı.
Yapılan ortak açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:
“Bugün 1 Mayıs 2014’de kol kola, omuz omuza sözümüzü ve türkülerimizi söylüyor, 1 Mayıs 1977,1989 ve 1996’da yitirdiğimiz emekçileri anıyoruz. Hemen yanı başımızda, Afşin-Elbistan Termik Santrali’nde, Şubat 2011’de yaşanan iki göçükte vahşi kapitalizmin kâr hırsının kurbanı olan 11 işçi dostumuzu sevgiyle, saygıyla anıyoruz. 9 işçinin bedenleri halâ göçük altında olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Göçük alanında ki toprağın taşınmasının maliyeti yüksek olacağı bahanesiyle işçilerin bedenleri göçük altından çıkarılmaktan vazgeçildiğini biliyoruz ve bu durumu kınıyoruz. Artık ailelerin tek arzusu haline gelen göçük alanında anıt yapılması isteğini bizde güçlü bir şekilde destekliyor, talep ediyor ve bu çağrının gereğinin bir an önce yerine getirilmesini istiyoruz. Bugünkü etkinliğimiz sonrasında hep birlikte Afşin-Elbistan Termik Santralinde ki göçük alanına gideceğiz ve işçi dostlarımızı bir kez daha anacağız.
Peş peşe çıkarılan torba yasalarla kazanılmış haklarımız birer birer elimizden alınıyor, esnek, kuralsız, taşeron ve angarya çalışma yaygınlaştırılıyor. Sendikal haklarını kullandıkları için emekçiler her gün polis-işveren işbirliğiyle saldırıya uğruyor, işten atılıyor, sürgün ediliyor ve soruşturmalara maruz kalıyor.
Madenler ve elektrik santralleri başta olmak üzere geriye kalan birkaç kurum bile özelleştirilerek sermayeye peşkeş çekiliyor. Gelir dağılımı oranlarında ki ve vergi adaletsizliğinde ki uçurum her gün biraz daha büyüyor. Ancak bir savaşta yaşanabilecek sayıda insanımızı her gün yaşanan kaza süsü verilmiş iş cinayetlerinde yitiriyoruz. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve talan artık AKP’nin kıblesi ve siyaset felsefesi olmuş durumda"
