Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu işbirliği ile ‘Asılsız Ermeni İddialarını Kınama Ve Şehitlerimizi Anma’ programının beşincisi yapıldı.
Süleymanlı Mahallesi’nde bulunan Süleymanlı Şehitliği önünde gerçekleştirilen anma programı öncesinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı birbirinden güzel marşlar çaldı.
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile devam etti.
Programda açılış konuşmasını yapan Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek, Kahramanmaraş’ta bulunan tüm sivil toplum kuruluşları olarak burada toplandıklarını ifade ederek: “Bugün burada Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyemiz ve üniversitemizin katkı ve destekleri ile bir araya toplandık. Asılsız Ermeni İddialarını kınamak ve şehitlerimizi anmak üzere toplandığımız programımızın beşincisini gerçekleştiriyoruz. Bu programı yapmamızdaki amacımız, Ermenilerin dile getirdiği iddiaların asılsız olduğunu tüm dünyaya haykırmak ve gelecek nesillerimize bunu aktarmak içindir. Bugün burada bulunan herkese ve ayrıca bu programın gerçekleşmesinde destek veren ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Daha sonra söz alan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can ise, Kahramanmaraş’taki tüm sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile bir kınama ve basın açıklaması yapacaklarını ifade ederek kendisine verilen basın açıklamasını okudu.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can tarafından okunan basın açıklamasında: “Kahramanmaraş’ın kahraman evlatları, çok kıymetli basın mensupları, sivil toplum kuruluşlarımızın ve siyasi partilerimizin saygıdeğer temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler, hepinizi Allahın selamıyla selamlıyor, programımıza hoşgeldiniz diyor, saygılarımı sunuyorum.
Bugün burada sözde Ermeni soykırımı iddialarını kınamak ve Ermeni çeteleri tarafından tam da burada, Süleymanlı’da vahşice katledilen on binlerce şehidimizi anmak amacıyla toplanmış bulunmaktayız. Bu hem ecdadımıza olan saygı ve sevgimizin bir gereği, hem de milli birlik ve bütünlüğümüz açısından ortaya koyduğumuz toplumsal refleksin dünyaya ilanıdır.
Öncelikle hain terör örgütü tarafından şehit edilen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, Kahramanmaraş halkına ve Milletimize sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Her şehit haberi yüreğimizi dağlıyor, canımızı yakıyor. Ancak eli kanlı terör örgüt ve onun açık ve gizli destekçileri iyi bilmelidir ki, polis ve askerlerimizi şehit ederek halkımıza zulmederek, masum insanları öldürerek, kalleşçe pusular kurarak, kan dökerek ve araçları yakarak asla amaçlarına ulaşamayacaklar.
Kıymetli kardeşlerim,
Biliyoruz ki, tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini bilmeyen milletler geleceklerini doğru planlayamaz ve doğru inşa edemezler. Bundan dolayıdır ki, tarihimizi öğrenmek ve nesillerimize öğretmek en temel milli görevlerimizden biridir ve biri olmalıdır.
Ermeni Diasporası, Ermenistan devleti ve Türkiye’ye düşman ülkeler tarafından gündemde tutulan sözde soykırım iddiaları adeta modern bir Haçlı Seferine dönüşmüştür. Öyle ki, 1915 yılında Türk devletine haince saldıran Ermeni çetelerin hukuk çerçevesinde durdurulması için yapılan hareketler ve Osmanlı devleti tarafından tamamen güvenlik amacıyla alınan tehcir kararının, bu çevrelerce bir “soykırım” olarak adlandırılması ülkemize ve milletimize karşı topyekûn bir siyasi saldırı halini almıştır.
Avrupa parlamentosu 12 Mart 2015 tarihinde almış olduğu kararla,
Avrupa Birliğine üye devletlerden sözde soykırımın hukuksal planda tanınması istenmiştir. “Sözde soykırım” bahanesiyle başlayan bu saldırıların hiçbir bilimsel yanı bulunmamaktadır. Türkiye’nin, tehcirin ve beraberinde yaşanan olayların tarihçiler tarafından tartışılması yönündeki tüm girişimlerine rağmen, sözde soykırım iddialarıyla Türkiye’nin dış politikası sürekli baskı altında tutulmak ve sözde soykırımın tanınması için yoğun mücadeleler verilmektedir. Ancak şu bilinmelidir ki mahkeme niteliği taşımayan bu parlamentoların sözde soykırım iddialarını kabul etmelerinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Bu kararlar hukuk nezdinde, bizler nezdinde yok hükmündedir.
Değerli Kahramanmaraşlılar,
Uluslararası hukuk açısından soykırım, dini ya da etnik bir grubu, dininden yada etnik kökeninden dolayı bilinçli ve kasıtlı olarak yönetmektedir. Ayak bastığı her yerde adaleti, hakkı ve hukuku hakim kılan Yüce Milletimizin başı dik, alnı açıktır. Söz konusu dönemlerde cereyan eden olayların, vicdan ve ahlak sahibi tarafsız tarihçiler tarafından, bilimsel olarak resmi belgeler ve arşivler dikkate alınmak suretiyle araştırılması, tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılarak, tüm dünyaya ilan edilmesi asla vazgeçemeyeceğimiz haklı talebimiz ve çağrımızdır. Bu çağrımızı geçmiş yıllarda da zikretmemize rağmen, Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin bu çağrıları cevapsız bırakmaları ve kaçmaları, tarihsel gerçeklerle yüzleşmek istememeleri, soykırım suçlamalarının sadece siyasi amaçlarla uydurulmuş koskoca bir yalan olduğunun en büyük göstergesidir.
Söz konusu dönemlerde Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin bilinçli ve kasıtlı olarak yaptıkları Müslümanlara yönelik katliamlar, resmi belgelerde ve arşivlerde açık net olarak görülmektedir. Yüce Milletimiz söz konusu dönemlerde katliamlar maruz kalan evlatları ile ilgili hukuki haklarını saklı tutmakta kendi yapmış oldukları katliamları ecdadımıza yüklemeye çalışan şer odaklarını şiddetle kınamaktadır.
Değerli kardeşlerim,
Şunu biliyoruz ki, milletimizin hak davası olan, İlay-ı Kelimetullah mücadelesi devam ettiği sürece bu ve benzeri kirli oyunlar bitmeyecektir.
Bundan dolayıdır ki, millet ve devlet olarak sadece kendimiz için değil yüz yıllarca zalimlere korku, mazlumlara umut olan asil ecdadın torunları olarak ezilen, zulüm gören tüm mazlumlar için bir olmak, diri olmak ve güçlü olmak mecburiyetindeyiz.
Tüm dünya bilmelidir ki; yüz yıllarca mazlumların umudu, zalimlerin korkusu olmuş Milletimiz bu soykırım suçlamalarını, asil ecdadına küfür ve hakaret olarak görmekte bu suçlamada bulunanlara her zemin ve zamanda gereken cevabı misliyle vermekte kararlıdır.
Buradan Ermenistan devlet yetkililerine, diaspora çetelerine ve işbirlikçilerine tekrar sesleniyoruz; Yüce Milletimiz bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyecektir. Tarihi gerçekler apaçık ortadayken, yalanlar üzerine inşa etmeye çalıştığınız kirli yapı mutlaka çökecek ve tüm şer odakları inşallah altında kalacaktır.
ABD’nin 1911’de Kızılderililere karşı yaptığı “son katliam” olarak adlandırılan katliamda binlerce Kızılderili’yi, Fransa’nın, Cezayir ve Ruanda’da 2,5 milyondan fazla insanı nasıl acımasızca katlettiği, Ermenistan’ın 1992 yılında Hocalı’daki vahşi katliamını, Rusya’nın Kafkaslar, Orta Asya ve Doğu Avrupa’da yüz yıl boyunca Müslümanlara yönelik kitlesel katliamlarını, sürgünleri, insanlık dışı uygulamaları hafızalarımızdaki yerini hala koruyor. Kendi sicilleri temiz olmayan, tarihleri kan ve vahşet dolu ülkelerin Türkiye’yi soykırımla suçlamaları, kendi suçlarını örtbas etme çabasından başka bir şey değildir.
Değerli Kahramanmaraşlılar,
Tarih boyu bir çok devletler ve imparatorluklar kurmuş, hak, hukuk ve adaletin temsilcisi olmuş yüce milletimiz dininden ve töresinden aldığı terbiyenin bir gereği olarak kendi bünyesinde kin nefret duygularına asla yer vermemektedir. 800 yıl dostça, kardeşçe yan yana omuz omuza yaşadığı “Millet-i Sadıka” olarak adlandırdığı Ermeni milletine olan hoş görüsünü, yakın geçmişte yaşanan ve her iki tarafın da ciddi kayıplar vermesine yol açan tüm olumsuzluklara rağmen hala muhafaza etmekte, emperyalist odakların ve işbirlikçilerinin kirli dehlizlerinde yazdıkları kanlı senaryolarında figüran olmayan sağ duyulu Ermenileri bağrına basmakta asla tereddüt etmemektedir.
Ortak gelecek ve huzurlu yarınlar için Ermeni halkına 1918’de kurulan ilk Ermenistan Devletinin Başbakan Ovannes Kaçaznuni’nin “Emperyal güçlerin oyunlarına geldik, hayal gördük yazık ettik memleketimize. Aslını söylemek gerekirse, Türkler haklıydı.”sözlerini hatırlatıyor, emperyal odakların ve teröristlerin kanlı pençelerinden kendilerini kurtarmalarını ümit ve temenni ediyoruz.
Bizler Kahramanmaraşlı Sivil Toplum kuruluşları olarak Ermeni çeteleri tarafından on binlerce Müslüman Türk’ün katledildiği Süleymanlı’da,aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyor, kendi emperyalist çıkarları için Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile yüzyıllarca Türklerle barış içinde yaşamış Ermenileri kandırarak, Ermeni ihtilal Komiteleri eliyle katliamlar yaptıran Haçlı zihniyetini ve küresel emperyalizmi şiddetle ve nefretle lanetliyor, milletimizin bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyeceğini, bu konunun siyasetin ve siyasetçilerin değil, tarihçilerin konusu olduğunu bütün dünyaya en gür sesimizle haykırıyor, Türkiye’yi ve tüm Ümmet coğrafyasını kaosa sürüklemek isteyen bu karanlık, şer güçlerin ve emperyalistlerin heveslerinin kursaklarında kalacağına yürekten inanıyoruz” görüşlerine yer verildi.
Basın açıklamasının okunmasının ardından programa katılan protokol mensupları ve diğer katılımcılar Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı eşliğinde 150 metrelik Türk Bayrağı’nın altında Süleymanlı Şehitlik Anıtı’ndan Kanlıköprü’ye kadar yürüdüler.