Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü M. Fatih Karaaslan 12 Şubat kurtuluş bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Milletlerin hayatında, birlik ve beraberliklerinin devamında mahalli, milli ve dini bayramların çok önemli bir yeri ve misyonu vardır.
Fertlerin hayatında olduğu gibi toplumların hayatında da tarihin çok önemli bir yeri ve anlamı vardır. Onun için toplumlar tarihlerini doğru olarak bilmeli, gerekli dersi çıkarmalı ve bunu da gelecek nesillere mutlaka aktarmalıdırlar.
Bu nedenle her yıl 12 Şubat Bayramı kutlamaları çerçevesinde 05-12 Şubat tarihleri arasında şehrimizde, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve halk tarafından organize edilen anma ve kutlama etkinlikleri bu anlam ve önemde değerlendirilmelidir.
Bu anlamda Kahramanmaraş’ımızın düşman işgalinden kurtarılışının 93’üncü yıldönümünü her yıl olduğu gibi bu yıl da, büyük bir coşku ve heyecanla köylüden - kentliye ve 7 den 70’e hep beraber, 93 yıl evvel olduğu gibi, tek yürek halinde 12 ŞUBAT KURTULUŞ BAYRAMIMIZI kutluyoruz.
O sebeple her Kahramanmaraşlı için ve aslında her Türk için 12 Şubat demek, din ve vatan, özgürlük ve bağımsızlık, ezan ve bayrak için her şeye rağmen, herkese karşı başarılmış bir varoluş mücadelesinin adıdır.
Bu nedenle 93 yıl önce bu topraklarda verilen kavga sadece Maraşlının değil, Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir’in de kurtuluş sonrası çektikleri tebrik telgraflarında belirttikleri gibi, bütün Türk milletinin bir var oluş kavgasının hikayesidir aslında.
Fransız ve Ermeni işgalci askerlerinin Maraşlı Müslüman Türk kadınının örtüsüne el uzatması karşısında silahını ateşleyerek “durun bire densizler, yaptıklarınız yetti artık, bugün namus günüdür” diyen Sütçü İmam’ın, “Kalesinde Bayrağı dalgalanmayan ülkede Cuma namazı kılınmaz” diyerek halkı işgalcilere karşı harekete geçiren Rıdvan Hoca’nın, “Alem-i İslam’a Hitap” beyannamesini yazarak ve şehrin muhtelif yerlerine dağıtarak halkı bayrağın indirilmesine tepki göstermeye davet eden Avukat Mehmet Ali Kısakürek’in, kurduğu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile her mahallede çeteler kurarak halkı örgütleyip harekete geçiren Aslan Bey’in, “Bu din bahsidir, ben kardeşlerimin bağrına tokmak vurmam” diyen Abdal Halil Ağa’nın, Şeyh Ali Sezai’lerin, Zeki Karakız’ların, Şehid Evliya Efendi’lerin, Muallim Hayrullah’ların, Senem Ayşe’lerin, Şehid Yusuf Çavuş’ların, Mıllış Nuri’lerin, Rafet Hoca’ların ve “Maraş bize mezar olmadan düşmana Gülizar olmaz” diyen kahramanların varoluş mücadelesinin adıdır bu kavga.
21 Ocak 1920’de başlayan ve 22 gün 22 gece süren bu mücadelede, Maraşlı kadın erkek, 7 den 70’e tek yürek, tek bilek halinde, bütün varlığını ortaya koyarak kendisini yok etmek isteyen işgalci düşmanları yerli işbirlikçileriyle beraber mağlup eder ve büyük bir zafere imza atar. Maraşlı bu uğur da pek çok evladını şehid verir, pek çoğu da gazi olur. Maraş’ın düşman işgalinden kurtulması Türk Kurtuluş Savaşı’nın da ilk hareketini teşkil eder. İşte bu nedenleMaraş ve Türkiye için 12 Şubat’ların anlamı ve önemi aynıdır aslında.
Bu vesileyle Bağımsızlık ve Kurtuluş Savaşı’nda din, vatan, namus ve mukaddesat uğruna canını ortaya koymuş şehitlerimize Yüce Allah’tan Rahmet diliyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.