Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, Mısır'da darbecilerin yaptığı katliamları kınadı.
TPB Genel Başkanı Nevzat Pakdil, Mısır’da yaşananları vahşet olarak değerlendirerek, "İnsanlık bu vahşete sağır ve dilsiz. Türkiye ve Afrika Birliği dışında bu vahşete net bir şekilde ses veren yok. Dünya bu olayları seyrederek, ses çıkarmayarak bu cinayete ve suça iştirak etmektedir" dedi.
Türk Parlamenterler Birliği (TPB) Genel Başkanı Nevzat Pakdil, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Mısır'da yaşanan olaylara değinerek, "İnsanlık bu vahşete sağır ve dilsiz. Türkiye ve Afrika Birliği dışında ses veren yok. Dünya bu olayları seyrederek, ses çıkarmayarak bu cinayete ve suça iştirak etmektedir" diye konuştu.
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Nevzat Pakdil, Mısır'da insanlık dramının yaşandığını söyleyerek, Mısır'da darbe karşıtları insanlara yönelik tanklarla, helikopterlerden açılan ateşlerle, keskin nişancıların ateşleri sonucu baltacı denilen çeteler tarafından katledildiğini belirtti.
Yaşanan olaylara karşı Türkiye ve Afrika Birliği dışında ses veren olmadığını dile getiren Pakdil, "Ortadoğu'da Asya'dan, Afrika'dan ve dünyanın diğer yerlerinden halklar ayakta. Devletler sessiz kalsa da âlimler, STK'lar ve aydınlar bu katliama karşı sesini yükseltmektedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevinden alınarak, parlamentonun feshedildiğini ifade eden Nevzat Pakdil, " Mısırlılar oylarına sahip çıkıyor. Cumhurbaşkanının göreve iadesini istiyor ve derhal seçime gidilmesini istiyor. Demokrasi istiyor, sandık istiyor" şeklinde konuştu. Mısır halkının demokrasi isteğinin karşılığının katliam ve vahşet olduğunu belirten Pakdil, sözlerine şöyle devam etti:
“ABD, AB ve diğer ülkeler darbeye darbe, katliama katliam diyemiyor. Sessiz kalıyorlar. Darbeye direnen insanlar silahsızlar ve hiçbir şiddet içermeyen direnişlerini sürdürüyor. Mısır'da darbe yapanlar ve onların arkasındakiler halkı şiddete itmek istiyor. Ama direnişçiler binlerce ölümlere rağmen bu yola başvurmuyor. Darbeciler şehit ettikleri insanların cenazelerini bile sahiplerine vermiyor. Cenaze sahiplerinden intihar ettiğine dair düzmece belgeleri imzalamaları isteniliyor. Demokrasiye sahip çıkanlara karşı olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Ortada bir haksızlık var ve haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.
Dünya bu olayları seyrederek ve ses çıkarmayarak bu cinayete iştirak ediyor. Demokrasi havarisi geçinenler nerede? STK'lar ve İnsan Hakları Dernekleri nerede. Niçin seslerini yükseltmiyor.
Küresel güçlerin en büyük hedefi arkasında halk desteği olan liderlerdir. Mazlum halkların sözcüsü ve destekçisi olan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra 90 milyon nüfusa sahip Mısır’da da güçlü bir siyasi lider istemediler."