Hükümlülerden “Haneye Tecavüz-Kurtuluş Destanı” gösterisi

Kahramanmaraş E-tipi Kapalı ve Açık İnfaz Kurumu’nda Hükümlülerin oynadığı, eğitimci Salman Kapanoğlu’nun yazıp yönettiği “Haneye Tecavüz-Kurtuluş Destanı” tiyatro oyunu ayakta alkışlandı.Suzan ve Abdulhakim Bilgili...

Kahramanmaraş E-tipi Kapalı ve Açık İnfaz Kurumu’nda Hükümlülerin oynadığı, eğitimci Salman Kapanoğlu’nun yazıp yönettiği “Haneye Tecavüz-Kurtuluş Destanı” tiyatro oyunu ayakta alkışlandı.

Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından Cezaevi kurumunda bulunan hükümlülere eğitimci Salman Kapanoğlu yönetiminde 3 aylık bir kurs süresinde sahnelenen “Haneye Tecavüz-Kurtuluş Destanı”  isimli tiyatro oyunu izleyenleri büyüledi.

Tiyatro oyunu, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük, E-tipi Kapalı ve Açık İnfaz Kurumu  Müdürü İsmail Dal, 2. Müdürü İbrahim Bakır, Necip Cengiz, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Akküncü, cezaevi görevlileri ve hükümlüleri tarafından izlendi.

OYUN MARAŞ’I KAHRAMANLIĞA GÖTÜREN KURTULUŞ MÜCADELESİNİ ANLATIYOR

Tiyatro oyununda , Fransız kuvvetlerinin şehre girişleri yerli Ermeniler tarafından büyük bir coşku ve taşkınlıklarla karşılandı.Abdal Halil Ağa ilk mücadele ışığını yakıyor.  Fransızların gelişi yerli Maraş halkını çok rahatsız etti. Şehir içten içe kaynamaya başladı…

3l Ekim l9l9 Cuma. İkinci Fransız Kuvvetlerinin şehre girişinin ertesi günü. Bir başka ifade ile Fransız işgalinin başladığı ikinci gün. Fransız ve Ermeni askerleri birlik olup devriye geziyorlar, yolda-yolakta rastladıkları Türklere olmadık hakaretler ediyorlardı. Yani şehirdeki huzursuzluk had safhaya varmıştı. Bir grup Fransız- Ermeni devriyesi ikindi üzeri Uzunoluk Caddesinde kışlaya dönüyorlardı. O esnada Tarihi Uzunoluk Hamam´ın dan İki Müslüman Türk Kadınları çıkmışlardı. Askerler kadınlara yaklaşarak "Burası Tüklerin değildir. Burada artık bu şekilde gezemezsiniz" diyerek sarkıntılık yapmaya başlarlar. Olay yerine ilk yetişen Çakmakçı Sait isimli genç, mütecaviz askerlere karşı koymaya çalışır ise de gözü dönmüş düşman kurşununa hedef olarak ağır şekilde yaralanır. İşte tam o esnada Hamam´ın karşısındaki Sütçü dükkanında olayı seyreden Sütçü İmam, tabancasını çekerek olaya müdahale eder. "Durun bire densizler. Yaptıklerınız yetti artık. Bugün namus günüdür." deyip silahını ateşler. Bir işgalci askeri öldürür, ikisini de ağır biçimde yaralar. Türk Milletinin namus ve şerefine uzanmak istenen menfur eli daha orada kırıverir. Bu kurşun, aynı zamanda, Türk İstiklal Mücadelesininde ilk kıvılcımı, ilk müjdecisi olur…

İşgalci güçlerin şehirde yaptığı taşkınlıklar tam bir terör havası estirir. Olaylar bir türlü durmak bilmez. 27 Kasım l9l9 gecesi Ermenilerin ileri gelenlerinden Hırlakyan´ın evinde işgal komutanının şerefine bir balo tertiplenir. Baloda komutanın dansa davet ettiği genç ermeni kızı "Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi esarette hissediyorum Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece, sizinle dans edemem! " diyerek teklifini reddeder. Bunun üzerine askerlerine derhal emir veren komutan, Kaledeki Türk Bayrağını indirtir. 28 Kasım l9l9 Cuma günü Maraş´ın kara sabahıdır. Yatağından kalkan Maraş´lılar, asırlardan beri Kale burcunda dalgalanan Şanlı Bayraklarını göremezler. Bu olay şehri infiale sürükler. Savcı-Avukat Mehmet Ali Kısakürek derhal kaleme sarılarak "Alem-i İslam´a Hitap" beyannamesini yazarak şehrin muhtelif yerlerine dağıttırır. Halkı, Bayrağın indirilmesine tepki göstermeye davet eder. Bir Milletinin İstiklaline son verilmesi anlamına gelen Bayrağının indirilmesi karşısında Maraşlılar sesiz kalmazlar ve cuma namazı vakti Ulu Camii´ye halk toplanır. Ezan okunduktan sonra, camide toplanan halk "Bayraksız namaz kılınmaz" diye bağırır. O esnada Cami İmamı "Aziz Cemaat, Kalesinde düşman bayrağı dalgalanan bir Millet hürriyet´ini kaybetmiş sayılır. Hürriyet olmayan bir yerde cuma namazı kılmak caiz değildir." dağıtılan beyannamenin doğru olduğunu tasdik eder. Bunun üzerine Maraşlılar topluca Kale´ye hücum ederek, indirilen Bayrağı yeniden Kale burçlarına diker ve cuma namazı orada eda edilir…

Bayrak olayının ardından şehir adım adım savaşa sürüklenir. Aslanbey Başkanlığında kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, her mahallede kurularak faaliyete geçer. Bir taraftan da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile temasa geçerek direniş hazırlığına başlanır. 21 Ocak l920 günü şehir harbi başlar.  Aşıklıoğlu Hüseyin, "Maraş bize mezar olmadan düşmana Gülizar olamaz” der ve Maraşlılar 7 den 70´e silaha sarılarak tek yürek tek bilek halinde mücadeleye koşarlar. 22 gün ve gece süren bir mücadeleden sonra mevcudiyetini ortaya koyar. Sonunda kendisini yok etmek isteyen düşmanı yerli işbirlikçileri ile birlikte mağlup eder, büyük bir zafere imzasını atar. Bu uğurda pek çok evladını şehit verir. Maraş´ın düşman istilasından kurtulması, Türk Kurtuluş Savaşının da ilk hareketini teşkil eder. Maraşlılar, daha o tarihte "Kendini Kurtaran Şehir" ünvanı ile anılmaya başlamakla birlikte, çevre illerinde yardımına koşarak milli dayanışmanın en güzel örneklerini verir…

Oyunun sonunda eğitimci Salman Kapanoğlu’na  Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük tarafından plaket ve oyunculara da çiçek takdim edildi. Program hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle son buldu.

Gündem Haberleri