Bugünlerde, adaylar üzerindeki ayak oyunları tiksindirici hale geldi. Hele hele belediye meclis üyeliklerinin yüksek seçim kuruluna verilmeden, bazı belediye başkan adayları ile yola devam edilmemesi yolundaki Bizans oyunları, inanan insanlara, birkaç kez umreye, birkaç kez de hac’ca gitmiş Müslümanlara yakışmıyor.
Ortaya konan oyunlar, tiksindirici, mide bulandırıcı ve hiçbir zaman da şehir milliyetçiliği ile bağdaşmayan şeyler. Buna meyledenlerin, tevessül edenlerin kanından ve Müslümanlığından şüphe duyarım. Bırakın namazını, abdestini bir tarafa, insanlığından da…
*
Meselenin özüne gelecek olursak…
Kim belediye meclis üyesi olmuş, kim olmamış, kim küsmüş, kim kahretmiş, kim partiden istifasını vermiş çok da umurumda değil. Gidenin canı cehenneme! Gerçek seçmen, gerçek partili olsa, sığ ve basit düşünmez, sonuna kadar davasının arkasında olur.
“Ben varsam demokrasi var, yoksam demokrasi yok!” deyip ceketi alıp kapıya yönelene uğurlar ola! Senden gelen demokrasiye de yazıklar olsun!
*
Neyse…
Senaristler, senaryo yazdıkları için bu ünvanı alırlar. Kimisi Yeşilçam’a, kimisi televizyon dizilerine senaryo yazarken, şimdi siyasi senaryolar revaçta, daha çok ilgi görüyor, okunuyor, rağbet buluyor.
Karşılık da…
Lafı uzatmanın manası ve kimseye yararı yok. Balıklama dalacak olursak…
18 Şubat ve öncesi günlerde, Kahramanmaraş yerel siyaseti daha çok ısınmaya başlar. Bir dedikodu furyası başlattılar. Fısıltı gazetesinin tirajı yüksek ya, herkes de inandı. Bulanık suda balık avlamaya hevesli insanlar, cehennem azabından korkmayıp, siyasete kazanının altına attıkları odunla siyaseti ve çevreyi yakmaya, ısıtmaya çalışınca, foyaları da meydana çıktı neticede.
Mağazaya gidiyorsunuz, gömlek alacaksınız, beğenmiyorsunuz da, fingirdek tezgahtar kız illa ki bir şey satacak, “Gömlek olmadı, kravat uyduralım!”
Verelim diyecekti yani…
Olmadı, uymadı…
*
Fatih Erkoç kardeşimiz belediye başkan adayı gösterilince, hazmedemeyip, bir soda içmek yerine ayak oyunlarına yönelenler, tuttular bir anket yaptılar, yaptırdılar, kim söylediyse, akıl ettiyse, kim yapın diye talimat verdiyse..
Her neyse…
Kim anket yapın dedi, kim izin verdi, belli değil.
Bu paralel anket, bu paralel yapı, bu paralel zihniyet, Erkoç’u partililerin ve genel merkezin gözünden düşürmek, “Bununla yola gidilirse, Kahramanmaraş felaket yaşayacak, parti seçimi kaybedecek, AK Parti çuvallayacak!” denilecek, partinin en etkili ve yetkili, yani tepesindeki isimin de; “Madem öyle diyorsunuz, madem anketlerde Fatih yüzde 37 çıkmış, o zaman Poyraz ile yola devam edelim!” demesini beklediler.
Tabi tezgâh tutmadı. Fingirdek, şırfıntı tezgahtar kızın gömlek ve kravat arasındaki tercihi alıcıyı sarmadığı için, oyun da seyirci bulamadı.
Ha, AK Partinin kuzey ilçelerinde işinin zor olduğunu yazan benim. Bu benim düşüncem, gözlemlerim. Bu düşüncem, bu gözlemim, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı sayın Fatih Erkoç’u göz ardı etmem anlamına gelmez. Aksine bu oynanan, sahneye konan oyunlardan sonra,Erkoç’a olan desteğim daha da arttı, artacak.
Birine oy verirsiniz, vermezsiniz. O sizin demokratik hakkınız, tercihiniz. Kimsenin bir başkasının oyuna, tercihine müdahalesi söz konusu olmaz iken, kalkıp da kendi hemşehrinizi ayaklar altına almaya, onu çiğnemeye, küçük düşürmeye, genel merkezin tepesindeki isimler nezdinde şehrimizi de itibarsızlaştırmaya utanmadınız mı?
Bunu yaparken, nerede kaldı sizin insanlığınız, Müslümanlığınız?
Ayıp, iğrenç ve o kadar da çirkin!
Fatih Başkan, dikkatli ol, yoluna mayın döşemeye çalışıyorlar! Aman ha!
*
Tabi oyunları bozuldu. Morardılar… Şapşallaştılar, eşekten düşmüşten beter oldular!
Liderler gerçekleşmesi beklenen oyunu fark etti, Maraş’taki paralel anketçilere inanmadı.
Liderler kolay yetişmiyor. Kolay lider olunmuyor.
Bizim yerli anketçiler, mahalli paralel anketçiler, iç mihraklar, baktılar ki tezgâh tutmadı, genel merkez de itibar etmedi, hemen açılışlara, tanıtım programlarına yöneldiler.
Paçayı kurtarma operasyonu yani.
Neyse… Bu mesele uzadı, yarın devam ederiz.
NOT: Bendenizi arayan ve tam 12 dakika görüşen eski vekil sayın Avni Doğan ile neler konuştum, neler söyledim ve Erkoç için dillendirdiğim tavsiyem olan, “Oy’una sahip çık, oyun’a gelme!” pazartesiye…
Beni takip edin cancazım…