Türkiye genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş'ta da "24 Kasım Öğretmenler Günü" kutlamaları gün boyu farklı törenlerle devam etti.
İlk tören Atatürk Meydanında saat:9.30’da çelenk sunumu ile başladı. Tören öncesi öğretmenler davul-zurna eşliğinde halay çekerek eğlendiler. İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan’ın, Milli Eğitim Müdürlüğünün çelengini Atatürk anıtına sunumuna müteakiben saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşımız okunarak şanlı bayrağımız göndere çekildi.
Buradaki Törene Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan, Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri, okul yöneticileri, öğretmen, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.
NECİP FAZIL KISAKÜREK KÜLTÜR MERKEZİ’NDEKİ TÖREN
Anadolu Öğretmen Lisesi tarafından Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde hazırlanan "24 Kasım Öğretmenler Günü" töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başladı.
Milli Eğitim Eski Bakanı ve Kahramanmaraş Millet Vekili Mehmet Sağlam, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde devam eden kutlamalarda eğitim sisteminin her şeyden evvel bir başarı hikâyesi bulunduğuna ve tüm dünya da öğretmenlik mesleğinin fedakârlık ve gönül ve sevgi mesleği olduğuna ve onların özlük haklarının mutlaka iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Atatürk'ün kurtuluş zaferini kazanmadan Ankara'da sonradan eğitim şuraları olacak olan maarif toplantısını düzenlediğini, daha zafere erişmeden eğitimin ne kadar önemli bir iş olduğunu ve onu düzenlemenin gerekliliğini ortaya koyduğunu hatırlatan Sağlam, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet boyunca devam etmiş mevcut şartları dikkate aldığımız takdirde eğitmenlerimizin, öğretmenlerimizin ve öğretim üyelerimizin gayretleriyle Türkiye bu günlere kadar gelmiştir. Dolayısıyla bu gün 'Okullarımızda şu, bu eksik. Üniversitelerimiz dünya üniversiteleri arasında ilk beşin ya da ilk yüzün arasında değil' gibi değerlendirmeler her zaman bir anlam ifade etmemektedir. Asıl anlamlı olan mevcut şartlar içerisinde Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri yeni devlet ve yeni bir nesil yetiştirmek üzere bütün varlığıyla seferber olmuştur. Gerçek bir değerlendirme yapıldığı taktirde Türkiye Üniversitelerini ilk 5in’ün içerisine de girer, ilk 100’ün içerisine de girer"
Birleştirilmiş sınıflarda verilen eğitimlere değinen Sağlam, "hala birleştirilmiş sınıflarda eğitim veriliyorsa öğretmene eğitim kalitesinden söz edemezsiniz. Öğretmene bundan söz edebilmemiz için en az her sınıfa bir öğretmen vermemiz lazım. Türkiye bunun için elinden gayreti sarf ediyor. Son yıllarda bütçeden en fazla payı alan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesidir. Demek ki ülkeyi yönetenler bu işin farkındadır. Bu da insani gelişim endeksinde de ekonomik gelişmedeki oranı yakalayacağız demektir" dedi.
Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan’da yaptığı konuşmasında şöyle seslendi:
Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan
24 Kasım; Millet mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün başöğretmenliği kabul ettiği gün olarak, 1981 yılından itibaren “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır. Günümüz hepinize kutlu olsun.
Milletlerin hedefi; her alanda kalkınmış, her alanda müreffeh bir şekilde onuruyla yaşayan mutlu bir toplum oluşturmaktır. Bu hedefe ulaşmak ise; bilgili, kültürlü, teknolojik donanımlı, her türlü ideolojik saplantılardan uzak nesillerin varlığı ile mümkündür. Bu nesli yetiştirecek olanlar da; hiç şüphesiz, sevgi, şefkat ve fedakârlık timsali olan öğretmenlerdir.
Çünkü öğretmen;Çocuklarımızı büyük bir güvenle emanet ettiğimiz sevgiyle dopdolu bir anne, şefkat yüklü bir baba,ailesiyle bile paylaşmadığı sırlarını paylaştığı sırdaşı, arkadaşı, en güvendiği insandır.
Çünkü öğretmen; öğrencilerine sadece birtakım bilgileri aktaran değil, aynı zamanda onu hayata hazırlayan; duruşuyla, davranışıyla, kıyafetiyle konuşmasıyla,her haliyle rol model, örnek bir insandır.
Çünkü öğretmen, özveriyle çalışarak, hakka ve doğruya götüren, hakikat doktoru, toplum düzeninin mimarı, karakterimizin yapıcısı. ahlakımızın güzelleştiricisidir.
Öğretmenlik mesleği,mesleklerin en saygıdeğeridir. Öğretmenlik bir ihtisas mesleği olmasının yanı sıra, aynı zamanda manevi doyumu yüksek olan bir sevgi ve fedakarlık mesleğidir.İşte bunun içindir ki; toplum olarak öğretmene verdiğimiz değer büyük olmuş ve öğretmeni eli öpülesi insan yapmıştır. Bu konuda, hem milli hem de dini kültürümüzde güzel örnekler vardır.
Başöğretmen Atatürk “ Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmen ve Eğitimciden mahrum bir millet henüz millet adını bile almamıştır. Ona millet denemez basit bir kitle denir.” Sözü ile öğretmenin toplumdaki önemini ifade ederken;
“Cumhurbaşkanı olmasaydım Milli Eğitim Bakanı olurdum.” diyerek mesleğimize ne kadar önem verdiğini göstermiştir.
Peygamberimiz: “Toplumda iki sınıf vardır; bunlar düzelirse bütün insanlık düzelir, bunlar bozulursa bütün insanlık bozulur. Bunlar yöneticiler ve öğretmenlerdir.” sözleriyle, bu mesleğin kutsallığını ne güzel ifade etmişlerdir.
Fatih Sultan Mehmet vezirlerini ayakta bekletirken, öğretmenini oturtmuş ve kimsenin önünde eğilmeyen büyük hünkâr, sadece öğretmeninin elini öpmek için eğilmiştir.
Yavuz sultan Selim Han; Hocası İbn-i Kemalin atının ayağından kaftanına çamur sıçrayınca¸bir âlimin atının ayağının çamuru benim için şereftir, ölünce bu çamurlu kaftanı kabrimin üstüne örtün diye vasiyet etmiştir.
Değerli meslektaşlarım.
Öğretmenlik mesleğinin değeri ve önemini öncelikle bizlerin bilmesi, anlaması ve anlamlandırması gerekir. Önce kendi benliğimize, sonra tüm dünyaya haykırmalıyız ki; öğretmenlik mesleği kutsaldır. Zira, Dünyanın en zor ve en önemli işi, insanı eğitmek ve insan yetiştirmektir. Sizler bu zor işe talip olmuş ve üstesinden gelmiş insanlarsınız. Zoru başarmanın birinci şartı sevgidir. Ne kadar severseniz o kadar sevilirsiniz.
Öğretmenlik mesleği; bir gönül işidir, gönül mesleğidir. Sizler toplumun gönül erlerisiniz... İşin içine gönlümüzü katarsak; o kadar keyifli, bir o kadar da verimli olur.
Ülkemiz bugünlere kolay gelmedi, geçmişte yaptıklarımızın gururuyla, gelecekte neler yapmalıyız bilinciyle bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, çalışmaya devam edeceğiz.
Bu gün bu ülkede ne kadar yetişmiş insan varsa sizin eserinizdir.
Göreve yeni başlayan Genç meslektaşlarım!
Biraz sonra yemin ederek, çok önemli bir göreve asaleten ilk adımınızı atacaksınız. Artık sizler de; sizleri bu güne getiren öğretmenleriniz gibi, yeni nesiller yetiştireceksiniz. Görevinizi severek yapınız. Çünkü sevgi, her kapıyı açan bir anahtardır.
Eğer Toplum iyi insanlarla dolarsa, onun şerefi biz öğretmenlerin olacaktır Eğer toplum kötü insanlarla dolarsa, onun vebalı yine biz öğretmenlerin olacaktır.. Şunu unutmayın ki, bizler vebale değil şerefe talip olmalıyız.
Bu millet, bizlerden; bu ülkeyi dimdik ayakta tutacak bilgili, kültürlü, teknolojik donanımlı, ülke ve dünya gündemini takip edebilen, Atatürk ideallerine bağlı Cumhuriyet nesilleri yetiştirmemiz, içinde yaşadığı toplumla barışık, mensubu bulunduğu milletinin milli, insani ve ahlaki değerlerine bağlı; devletini, milletini ve bayrağını canından çok seven, sağlam karakterli bir insan olmamız ve bu tipte öğrenciler yetiştirmemizi istemektedir.
Eğitim ordusunun fedakar insanları
Birçok arkadaşımızın görev yaptığı yerler, sosyal imkanları yönüyle gönlümüzden geçen gibi olmayabilir. Bizler ülkemizi tanıyor, ülkemizin şartlarını biliyoruz ve bunun bir nöbet görevi olduğu bilinciyle buralarda görev yapıyoruz...
Öğretmenlik bir sevdadır, bir aşktır, heyecandır. Bu kutsal meslek sabır ister, fedakarlık ister,çalışma ister, gayret ister.
Çatısı karla kaplı bir evin içinde ateş yok sanmayın, bu uğurda saçını ağartmış öğretmenlerimizin içinde de mesleğe ilk başladığı günkü aynı heyecan, aynı sevda ateşi yanmaktadır.
Bu duygularla; başta ulu önder Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, emekli olan öğretmenlerimize sağlıklı uzun ömürler ve görevdeki öğretmenlerimize de sosyal hayatlarında sağlık, huzur, mutluluk ve meslek hayatlarında başarılar diler, saygılar sunarım. “ dedi.
Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Hacı Parlak ise yaptığı açılış konuşması
Şu ifadeleri kullandı:
“Sayın valim, değerli misafirler ve sevgili öğrenciler! 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne “Hoş geldiniz.” diyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bilindiği gibi 24 Kasım, Atatürk’e “başöğretmen” unvanının verildiği bir gün olup, 1981’den bu yana her yıl 24 Kasım’da “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır. Atatürk, eğitim ve öğretime son derece önem veren bir liderdi. Zira Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndan hemen sonra 1921’de Ankara’da “Maarif Kongresi”nin toplanmasını emretmiş ve Türk Milli Eğitim sisteminin ana ilkeleri bu kongrede masaya yatırılmıştır. Bu toplantıda Atatürk, öğretmenlere:”Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” diyerek öğretmenliğin ne denli üstün bir görev olduğunu vurgulamıştır.
Atatürk, öğretmenliğin yüce bir meslek olduğu konusunda bir başka konuşmasında ise şöyle diyor:”Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun, her ikisi de kıymetli ve yücedir.”
Değerli öğretmenlerimiz, hepimiz biliyoruz ki, öğretmenlik, insan yetiştirme sanatıdır ve mesleklerin en zorudur. Zira öğretmenlik sabır ister, şefkat ister, fedakarlık ister; sürekli okumak, araştırmak, teknolojinin yeniliklerine ayak uydurmak ister… Akşam mesaisinin bitmesiyle öğretmenin işi bitmez. Çünkü akşam evinde, ertesi günkü derslerin hazırlığını yapar, sınav döneminde ya sınav sorularını hazırlar veya sınav kağıdı okur.
Değerli eğitimciler, tüm bu zorluklara rağmen bizler, bize teslim edilen öğrencileri, gül yetiştirenlere mahsus bir hevesle yetiştirmeliyiz. Okullar bizim çiçek bahçelerimizdir. Bir öğretmen, tıpkı bir hahçıvan gibi her çiçeğin ayrı bir bakım, yaklaşım ve özen gerektirdiğinin bilincinde olmalıdır.
Öğrencilere, bir anne , baba; ağabey, abla şefkatiyle yaklaşan, onlara sadece teorik bilgiler aktarmakla yetinmeyen, davranış diliyle de onlara örnek olan öğretmenlere ne mutlu…. Okulun, sadece bir bilgi toplama yeri değil, öğrencilerimizin bireysel özellilerinin, güzelliklerinin de su yüzüne çıkarıldığı, yönlendirildiği, yönetildiği mekânlar olduğunu unutmayalım.
Öğretmenlik mesleği, aynı zamanda peygamberlerin de mesleğidir. Hz.Muhammet öğretmenliğin önemine vurgu yaparak şöyle diyor:”Ben, öğretmen olarak gönderildim.” Peygamberimizin hayatını incelediğimizde O’nun iyi bir eğitimci olduğunu görürüz. Zira O, adı üstünde “Cahiliye Dönemi”nin cahil insanlarını, iyi bir eğitim metodu ile eğitmiş ve o dönemin “bedevî” insanlarını, “medenî” hale getirmiştir. Hz.Muhammed’in eğitim alanındaki bu başarısı, büyük bir eğitim inkılabıdır.
Değerli Meslektaşlarım, Öğretmenler Gününü vesile kılarak, idarecilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz ve tüm eğitim camiamızla birlikte Türk Milli Eğitimini hedeflenen noktaya ulaştırmak için nelerin yapılması, nelerin yapılmaması gerektiği konusunda konuşup tartışmalıyız. Zira mesleğimizle ilgili bir iç muhasebesi yapmak, eğitimin sorunlarını ilgili mercilere iletmek, bizim, kendi işimize, mesleğimize duyduğumuz saygı ve sevginin bir gereği olarak düşünülmelidir.
Sözlerimi burada noktalarken, vefat eden tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet; emekli olan öğretmenlerimize bundan sonraki yaşamlarında sıhhat ve selamet; aramıza yeni katılan genç öğretmenlerimize ve şu an görevi başında olan tüm öğretmenlerimize görevlerinde üstün başarı ve mutluluklar diliyor, saygılar sunuyorum. “
Emekli öğretmenler adına konuşan Fatma Yuşan ise, "
Değerli öğretmen arkadaşlarım, sevgili öğrenciler, Atamızın bizlere armağan ettiği 24 Kasım öğretmenler gününün yeni bir yıl dönümü daha engin bir sevinç ve mutluluk içinde kutluyoruz 24 kasım öğretmenin şeref günü ona olan saygıyı yenileme günü ve onun yüceliğini anma günüdür ilk okuldayken evimize gelen rehber öğretmen ne olacaksın diye sorduğunda öğretmen demiştim belki bilinçsizce çocukca köyümün sarı tek odalı kerpiç öğretmen lojmanında öğretmenin ücra bir köyde tek başına görev yapmasının da etkisi büyük büyük tabii bu kararım hiç değişmedi öğretmen olup bende ana doluya gidecek bende lojmanda kalacak bende ders anlatacaktım hepsi gerçekleşti. Belki köyde değil ama buluştuk çeyrek asra yakın bir çok yerde görev görev yaptım. Manen olabileceğim benim için çok kıymetli olan öğrencilerimin notlarını her şeyden üstün tutarım her şey güllük gülistanlık mı ? tabiî ki hayır bazen kızdım , zorluk çektim mesleğe gereken değerin verilmediğini gördüm sinirlendim sonra dedimki sevmek zordur , bazı değerlerden vaz geçmektir. Zor olanın yüküde ağırdır. Öğretmen, kendi varlığından çok üstlendiği görevin büyüklüğünü ve önemini düşünür bunu ilke edindim, unutmadım, çocukları, gençleri çok severim bu yüce makam çucuk sevgisiyle filizlenir.
Öğretmenlik, çocuğa kişilik verme sanatıdır. Çocuk denen varlığı işleyerek ona bilgiyle beraber , ruh, heyecan kazandırmaktır. İnsana hizmet, hak ka hizmet hangi meslek bu amaca hizmet edebiliyor? Bu nedenle bu meslek değerli olduğu kadar kutsaldır. Öğretmenliğin değerini biraz daha yitirdiği bu günlerde fatihin hocamın atının ayağından sıçrayan çamur benim elbisemin süsüdür.
Atatürk ün Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir, öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Sözlerine biraz daha sıkı sarılalım. Dünyamız artık bilgi, teknoloji çağıdır öğretmen en yeni en çağdaş bilgilerle donanmalıdır. Öğrencilere verilecek eğitim her şeyden önce
Türk bağımsızlığına, birliğine, kültür değerlerine uygun olmalıdır. Bu duygu herkes tarafından benimsenirse o toplum düşmanlarına yıkılmaz kaledir. Sevgili öğrenciler, çağımız bilgi çağı öğrenimdeki amacımız üst sınıfa geçme,diploma alma olmasın sizler her yerde, her işte üstün bir kültür ve yeteneğe sahip olmalısınız okulumuzu, öğretmenlerimizi seviniz. Başarı el ve gönül birliğinden doğar, ailenizi de sevin onsuz mutlu olunmaz. Aile sağlam, mutlu olmazsa vatan, zayıf düşer, millet de gücünü kaybeder.
Yıllar öncesinden, çağları aşan sesiyle Mustafa Kemal şöyle diyordu bir ulusun yüzde sekseni, doksanı okuma- yazma bilmiyorsa bundan insanların utanması gerekir. Çocuklarımızın kız ve erkek birlikte öğrenecekleri bilgiler vardır. Orasıda okuldur. Okul, öğretmen adını hep birlikte saygıyla analım.
Değerli meslek taşlarım hepimizin bu anlamlı ve değerli gününü kutluyor, mesleğe devam eden, bu gönül mesleğine yeni başlamış genç arkadaşlarıma başarılar diliyor, sevgilerimi sunuyorum.
Teşekkür ederim saygılarımla. " dedi.
Törende öğrencilerinin hazırladığı şiir dinletisi sunuldu. Göreve yeni başlayan stajyer öğretmenlerin yemin etti, müzik öğretmeni Münir Dedoğlu yönetiminde okul korosunun sunduğu anlamlı eserlerden sonra ,24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle Lise ve dengi okullar arası Kompozisyon yarışmasında dereceye giren Alpaslan Ünal-Atatürk Anadolu Lisesi, Hatice Nur Göde - Kadriye Çalık Anadolu Lisesi, Meliha Kekeç- Anadolu Öğretmen Lisesi
Ortaokullar Şiir Yazma Yarışmasında dereceye giren Hatice Gül -Gazi Ortaokulu, Ahmet Nergiz-Cahit Zarifoğlu Ortaokulu, Berat Can Kurtoğlu-Cahit Zarifoğlu Ortaokulu
İlkokullar resim yarışmasında, Esila Fikirdeşçi-Hasan Balcı İlkokulu, Kemal Mete Akalın- Fatih İlkokulu, Ömer güzel-Albayrak İlkokulu
Anaokulu Resim Yarışması: Şehbel Özbağ-Senem Ayşe anaokulu, Begüm Ceren Babaoğlu-Şirinler Anaoku, Melek Tekiş Süleyman Demirel İlkokulu
Dereceye giren öğrencilere ödülleri Milli Eğitim Eski Bakanı ve Kahramanmaraş Millet Vekili Mehmet Sağlam, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu,Vali Yardımcısı ve 12 Şubat İlçesi Kaymakamı Mustafa Anteplioğlu, ve İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan verdi.
2013 yılında emekli olan tüm öğretmenleri temsilen emekli öğretmenlerden Emin Kahveci, Fatma Yuşan, Mehmet Purtaş, Muzaffer Suçatı ve Şaban Kaynar'a Hizmet Şeref Belgeleri Kahramanmaraş Valisi Şükrü KOcatepe tarafından verildi.
Törene Vali Şükrü Kocatepe, Milli Eğitim Eski Bakanı ve Kahramanmaraş Millet Vekili Mehmet Sağlam, Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Ak Parti Milletvekili Nevzat Pakdil, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Coşkun Doğan, Vali Yardımcısı ve 12 Şubat İlçesi Kaymakamı Mustafa Anteplioğlu, resmi kurum müdürleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.