Daha evvel temas ettiğim nekrofili, yâni ölüsevicilik teriminin, birkaç gündür Türkiye’de terör estiren kaatil PKK ve yandaşlarının şiddet ve öldürme eylemleriyle birebir örtüştüğü ortadadır.
Gayelerinin insanî bir hak olmadığı belli. Eylemlerinin hak arayışıyla ilgisi yok, ruh ve ideolojik bir hastalığa dönüştüğü açık.
Nekrofili, Batılı bir psikiyatri terimidir. Kişinin bir ölünün üzerinde cinsî arzularını tatbik etmesi ve bu sapık fiilini ölünün üstünde tekrar tekrar gerçekleştirerek bir fetiş hâline getirmesi, kötülük etme hastalığını sürdürmeye sürekli istek duymasıdır.
En azgın derecesinde bir şenîliği târif eden bu terim, huzur ve barıştan nefret edenlerin tavırları için de kullanılmıştır. Türkçe’ye ideolojik bir davranış terimi olarak ölü sevicilik veya ölümseverlik anlamıyla girmiş.
Ölüsevicilik, ölüme, yâni çürümeye hayranlıktır. Sürekli öldürme ve öldürülmelerin vukuundan ve şiddetten ideolojik haz duyma hastalığıdır. Ferdî olarak da seri katillerde görülen bir durumdur.
Psikiyatrı dışında “nekrofili”, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra barış ve demokrasi taraftarlarınca Avrupa’da savaşı ve saldırganlığı teşvik eden, bu yönde kitle kışkırtıcılığı yapan, ideolojilerinde “ölmek” ve “öldürmek” eylemini “ulusal bir dâva” gibi gösteren siyasî teşkilât ve militanların tavırları için menfî bir sıfat olarak kullanılmış.
Anlaşılan şu ki, nekrofili, yüreğinde insan sevgisi olmayan, kanla, şiddetle, nefretle, düşmanlık paranoyası ile beslenen, bu yönde siyaset yapan, insanları nesneleştirip ideolojik meta hâline getirerek onun ölüme gidişi üzerinden menfaat sağlayan bir zihniyettir.
Kürt etnikçi siyasîlerle PKK ve yandaşlarının tavırlarına bakıldığında nekrofilik yüzleri ortaya çıkmaktadır. Barbar PKK ve yandaşlarının eylem tarzları ve şiddetten haz duymaları, bu şenî örgütün nekrofil ideoloji ve eylemlerin münbit yatağı hâline geldiğini gösteriyor. Haz duydukları câniliğin ve şiddetin hiçbir insanî gerekçesi olmadığı gibi kendi etnik kökeni olan Kürtlere de zarar vermektedirler.
PKK’lı Kürtçü şovenistler, ölümseverliği rantı yüksek bir ulusalcı iktidar vasıtası aracı olarak görüyorlar. Kandil’deki Kürtçü ulusalcılar nekrofilinin merkezidir. Kürtçü ulusalcı cânilerin elebaşının en haz duyduğu anlar naklen ölümleri seyretmektir. Şuur altlarında biriken şu hezeyanı çok kusarlar: “Ölüleri çok seviyorum.” Şiddetin artması ve çatışmalarda ölenlerin çoğalması, nekrofil Kürt ulusalcının benliğinin en kabardığı anlardır.
PKK’YA GÖRE “EN İYİ KÜRT, ÖLÜ KÜRT’TÜR”
PKK şiddetle, terörle, ölülerle ve öldürmekle beslenen nekrofil bir örgüttür. Nekrofil yapıya sahip olan PKK ve yandaşları, meseleleri istişare ve hürriyet zemininde değil, şiddetle, yakıp yıkmakla, vandalca eylemlerle hallederler.
Nekrofil Kürtçü ulusalcılara göre “en iyi Kürt, ölü Kürt’tür.” Daima “bugün yeni bir cenaze yok mu, ölü yok mu?” bekleyişi içindedirler. Ölenler azaldıkça “hegemonik” varlıkları krize girer. Çünkü dostluğa, barışa, huzura ve medenî olana düşmandırlar.
Hegemonyaları için ölenler ve öldürenler çoğaldıkça neşelenir, iktidar şehvetleri çoğalır, nekrofilik hazları artar. Öldürmekten sürekli olarak ideolojik haz duymaya başlarlar ki bu, insanlık vasıflarının çürümesinin işaretidir.
Bundandır ki Türklerle bin yıldır din-i İslâm üzere kardeş olan, târih boyunca aynı İslâm medeniyeti dairesinde bir arada varlığını sürdüren dindar ve birlik taraftarı olan Kürtler nekrofil yapıya sahip PKK örgütünü telin etmeli, kovmalı ve “biz Kürtler sizden değiliz, siz bizden değilsiniz…” şeklinde toplu beyanlarda bulunup, bu kanlı örgütün yalnız kalmasını ve varlığının bitmesini sağlamalıdırlar. (Habervaktim.com)