Şimdi kalkıp da birileri öyle istedi, ya da Kahramanmaraş’a çok hizmet verdi, gitsin biraz da başka yerlere hizmet versin, oralarda da huzur toplantıları yaparak, insanların huzuru için çalışsın, denildiği için gitmiş olabilir.
Ya da, Kahramanmaraş halkı müdürü çok sevdi, emniyet mensupları da Metin Aşık’a aşık oldular adeta, ona çok değer veriyorlardı, ki müdür de sempatisi ile kendini aşan icraatlar içinde oldu, personeli onu sevdi, bağrına bastı, gitsin biraz da başkaları tarafından sevilsin, sayılsın, emniyet camiasını layıkı ile temsil etsin, şeklindeki düşüncenin ürünü olarak gitmiştir.
Kahramanmaraş’ta huzur yoktu(!), Metin Aşık geldi, insanların içine huzur doldu, büyüğü-küçüğü, erkeği kadını ve gençleri huzur içinde yüzmeye başladı, Kahramanmaraş huzur kenti haline geldi, Allah razı olsun da, biraz da başka yerlere huzur taşısın, denildiği için gitmiş olma ihtimali çok yüksek!
*
Hesap ettim, takvime baktım, sayın Metin Aşık, Kahramanmaraş’ta 18 aylık müdür. Hatırlayın, 18 ay önce Kırşehir’den geldiğinde, emniyetteki laçkalık, savrukluk, başıboşluk ve lakaytsızlık(!) almış başını gitmişti. Aşık, Maraş’a aşık oldu, emniyet teşkilatına çeki düzen verdi.
Biliyorsunuz, kentin trafiği arap saçı gibiydi, labirent gibiydi, insanlar nereden gidip, nereden çıkacaklarını bilmiyordu, iki karışlık yol için iki kilometrelik güzergahı dolaşmak zorunda kalıyordu, sağ olsun sayın Aşık geldi, meseleyi kökünden çözdü ve halkın da hayır duasını aldı. Bu hayırdualar nedeniyle gitmiş olabilir.
Gazeteci milleti emniyetin yolunu bilmezdi önceleri. Toplantılar, açıklamalar olur, basın cemaati emniyetin yolunu bilmezken kimse, Metin Aşık döneminde, özellikle huzur toplantılarında, emniyetin yolu Çarşıbaşı yoluna döndü. Medya onu çok sevdi, o da abasın mensuplarını. Bu sevgiyi gittiği yerde de aşılasın, göstersin, hayata geçirsin diye gitmiş olabilir.
Allah var, biz gazeteciler gününü kutlayan, gazetecileri ziyaret eden, gazeteciler cemiyetine yaptığı ziyaretlerde, basına övgü dolu sözler sarf eden emniyet müdürlerine pek rastlamadık. (Ali Kalkan Hariç) Sanki emniyet müdürleri uzaydan gelmişti, sanki gazeteciler başka dünyaların insanı idi, sanki emniyet ile vatandaş ve basın arasında gizli biri duvar vardı, birbirimizi göremezdik, duyamazdık.
Metin aşık geldi 18 ay önce, önce bu zinciri kırdı, duvarları yıktı, emniyeti gazetecilerin karargahı haline getirdiği gibi, kendisi de gazetecileri biri kardeş, bir dost bildi, neredeyse sanki bir gazete bürosunda çalışıyormuş gibi, gazetecilerle içli-dışlı oldu.
Gitsin, biraz da başka yerlerde, gazetecileri önemsesin, gazetecileri hatırlasın, onları ziyaret etsin, onların çayını içsin diye düşünüldüğünden gitmiş olabilir büyük bir ihtimalle…
*
Çok huzur toplantısı yapmak, çok STK’ları ile bir araya gelmek, demek huzuru kurtarmaya, sağlamaya kâfi gelmiyor.
Huzur huzur dedi, bak, kendi huzuru kaçtı, şu karda kışta, şu zemheri ayında soluğu Ankara’da, merkezde aldı.
Allah işine rast getirsin!
Yolun açık olsun sevgili müdürüm!
Maraş Kimlik Editörü