Çin Atasözü : Küçük insanların büyük gölgelerinin olduğu yerde, güneş batmak üzeredir.
İçinde yaşadığımız modern çağda; zaman da, emek de çok değerli. Özgürlük ve sorumluluk standartları zor ve yeni seçimler sunuyor hepimize. Gerçekten toplumca büyük bir sınavdan geçiyor, kime güveneceğimizi, ne yapmamız gerektiğini, hangisi doğruydu, hangisi yanlıştı seçimlerini anlamakta zorluk çekiyoruz. Hoşgörüsüz bir toplum olduk, bizleri değiştiren, ötekileştiren, insanları birbirinden uzaklaştırıp yabancılaştıran neydi? Sevginin yokluğu mu, paranın yokluğu mu, yoksa insanın yokluğu muydu? Kendisinden başka kimseyi düşünmeyen bencil bir çoğunlukla karşı karşıyayız, gemisini kurtaran kaptan misali…Birlik ve dirlik olmanın önemi bitti, varsa da yoksa da yalnızlık, etrafınıza şöyle bir bakın, birbirini seven insan kaldı mı? Herkesten şüphe eder olduk, tahammülümüz yok, sabrımız yok, anlayışımız hiç yok ve en önemlisi çıkarlar uğruna sevdiklerimizi de çok çabuk harcar hale geldik. Bakınız belirsizlik, endişe, korku, tatminsizlik, vicdani rahatsızlık ve tüm bu olup-bitenlere rağmen mutlu olmayı bekleyen bir insan topluluğu! Şu durumda mutlu olmayı beklemek doğru mu? İşe kendinizi eleştirmekle başlayın, yoksa siz sütten çıkmış ak kaşık mısınız?
Elbette değiliz hepimizin kusurları var, önemli olan kusuru bilip, önlem almak…
Yunus Emre’nin çok güzel bir sözü vardır;
“Cümle Alem Doğrudur Sen Doğruysan, Doğruluk Bulunmaz Sen Eğriysen”
Yani etrafımıza bir ışık yakalım ki, karanlığımız aydınlık olsun. İnanın buna, insanlar sevgisizlikten, ilgisizlikten, yapılan yanlışlıklardan hasta oluyor.Hayata sevgiyi sunmak, ilgi göstermek, yardım etmek, anlayışlı olmak, emek sarf etmek çok birşey mi? Acının umutları yok ettiği anda, umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsanız kalbinizin götürdüğü adrese gidin. Seviyorsanız sevdiğinizi söyleyin, hiçbir insan yoktur ki kendisine gösterilen sevgiye ve ilgiye kayıtsız kalsın! Kaybetmekten korktuğunuz ve itina gösterdiğiniz birşeyler olsun sizi hayata bağlayan. Anılar gerçekleşmemiş, hayaller yarım kalmış olsa dahi, rüyalarınızın şahididir masum duygular… Albert Einstein bir sözünde şöyle der;
“Genellikle İnsanlığın Kaderi, Hak Ettiği Olacaktır”
Kısaca, işe kendi adamızı düzeltmekle başlayalım, çünkü insanlar için en ideal düzen, onların huzur içinde yaşadığı düzendir. İnsanın özü AKILDIR, insan ancak aklını verimli ve etkin kullanırsa kendisi için mutlu bir ada yaratabilir. Materyalist dünyada sıkışıp kalmış ve hayatla denge kuramayan insan mutsuzdur, kendinizi olduğunuz gibi kabul edin! Mutluluğun tek yolu ya kendinizi kabul etmek, ya düşünerek hareket etmek ya da çok çalışmaktır. Birbirinize yardım edin, dayanışma içinde olun, saygıyı esas alın ki; insanlık ve toplum hep varolsun!