Erken devrede tedavi şansı bulunan akciğer kanserinin ameliyatında, küçük bir keşiden hasta hücreye ulaşılarak ameliyat gerçekleştirilebiliyor. Video yardımlı torakoskopik cerrahi (WATS) adı verilen bu yöntemin başarılı sonuçlar verdiği bildirildi.
Bu yöntemin başarıyla uygulandığı Başkent Üniversitesi Adana Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı uzmanı Doç. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, hastanede yılda 100-150 civarında akciğer kanseri ameliyatı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Doç. Dr. Fındıkcıoğlu, son yıllarda açık ameliyatların yanında bazı akciğer kanserinin bazı evrelerinde kapalı yöntemle de ameliyat gerçekleştirebildiklerini belirterek, ‘’ Genel olarak torakotomi (açık ameliyat) ile yapılan girişimlerin çoğu VATS ile yapılabiliyor. Bu yöntemde 3 santimetrelik bir kesi ile göğüs boşluğundan akciğere ulaşılarak kanserli akciğer dokusunu ve lenf bezlerini temizleyebiliyoruz’’ dedi.
Bu yöntemi daha çok erken evrede ve 5 santimetreden küçük olan tümörlerde uygulayabildiklerini vurgulayan Doç. Dr. Fındıkçıoğlu, şunları söyledi:
‘’Hasta açık ameliyat sonrasında hastanede bir hafta kalırken, u yöntemde 2-3 gün içinde taburcu edilebiliyor. Son derece başarılı sonuç veren bu yöntemde hastanın ameliyat sonrası şikâyetleri de daha az görülüyor.’’
Doç. Dr. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin en sık görülen kanser türleri arasında yer aldığını, erkeklerde daha sık görüldüğünü ancak, kadınlarda da sigara içiminin artmasının da etkisiyle kadınlarda görüle sıklığının da artış gösterdiğini bildirdi. 2020’de kadınlarda ve erkeklerde görülme sıklığının eşitleneceğinin tahmin edildiğini anlatan Fındıkçıoğlu, şöyle devam etti;
‘’Akciğer kanseri gelişmiş ülkelere oranla gelişmekte olan ülkelerde daha fazla görülüyor. Bunların yüzde 25’i ameliyat edilebilir düzeyde oluyor. Çok ilerlemiş vakalarda ya da hastanın başka rahatsızlıkları ameliyata engelse yapamıyoruz. Bu durumda kemoterapi uygulamak zorunda kalıyoruz.”
Doç. Dr. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin tek bir nedeni olmadığını, genetik faktörler, sigara içimi, hava kirliliği, yoğun bir şekilde odun ateşine maruz kalma gibi birçok etkenin rol oynadığını ifade ederek, ‘’Daha çok da 55-65 yaş arasında görülse de 30 ile 80 yaş aralığında da görülebiliyor. Genç hastalarda kanserli hücreler daha hızlı yayılıyor. Yaşlı hastalarda ise bu yayılma hücrelerin daha geç yayılması nedeniyle daha yavaş oluyor.’’
Akciğer kanserinde erken tanı ve tedavi için özellikle 40 yaşından sonra taramanın büyük önem taşıdığını anlatan Doç. Dr. Fındıkçıoğlu, ‘’Çoğunlukla belirti vermeyen bu kanser türünde, öksürük, kanlı balgam, nedensiz zayıflama, iştahsızlık, göğüs ağrısı ve halsizlik önemli bulgular olduğundan bu belirtiler mutlaka dikkate alınmalıdır’’ dedi.