Köşke Çıkan Kazanır

Cumhurbaşkanlığı seçimleri sona erdi. Vatandaş tercihini yineSayın Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı. Gerçekleşen sonuçinsanımızın bir bölümünü çok sevindirdi, bir bölümünü ise çok üzdü.Bence ortada ne üzülecek...

Cumhurbaşkanlığı seçimleri sona erdi. Vatandaş tercihini yineSayın Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı. Gerçekleşen sonuçinsanımızın bir bölümünü çok sevindirdi, bir bölümünü ise çok üzdü.Bence ortada ne üzülecek ne de sevinecek bir durum var. On iki yıldan beri Başbakanlık yapan Sayın Erdoğan bundan sonra Cumhurbaşkanı olarak görev yapacak. Şuan yürütmekte olduğu ve yapacağı görevde bence çok çok önemli, hangi görevde olursa olsun sevinmenin ve üzülmenin fazla bir anlamı yok diye düşünüyorum!

Sevinenlere de üzülenlere şu söylenebilinir; “İsteseniz de istemeseniz de Sayın Erdoğan artık Cumhurbaşkanı. Bence vatanımız, milletimiz ve tüm insanlık adına kendisine dualar etmeli ve yeni görevinde başarılar dilemeliyiz.” Neden mi? Etrafımızdaki ülkelerin yakılıp yıkıldığı ve paramparça edildiği şu günlerde vatanımızın, milletimizin ve tüm insanlığın bu başarıya gerçekten ihtiyacı var da ondan!

Her siyasi parti sonuçları kendince yorumlayacaktır. Seçimin tek galibi tek kazananı olmasına rağmen; “biz kaybettik” diyen yine çıkmayacaktır. Oysa kazanan gün gibi aşikârdır. AKP ve BDP oylarını ciddi şekilde artırmışlardır. Yapılan seçimlerin ardından Köşke çıkma yetkisini Sayın Erdoğan elde etmiştir. O halde “kazanan Sayın Erdoğan” olmuştur.

Devletimizi idare edenlerin son yıllarda bazı zaafları gözlense de, Cumhurbaşkanlığı için yarışan adayların şartları eşit olmasa da seçimler normal kurallar içerisinde, herhangi bir şaibeye meydan verilmeden yapılmış ve sonuçlarda herkes tarafından kabul edilmiştir. Kavgasız, gürültüsüz ve şaibesiz bir seçimin ardından tüm vatandaşlara derin bir ohh çektirmiş ve “Ülkemiz çok şükür ki demokrasi ile idare edilen bir ülkedir” dedirtmiştir.

Kaybedenler için elbette kazananı tebrik etmek, kutlamak, başarılar dilemek ve halkın iradesine saygı duymak izlenecek en doğru yoldur. Bu kardeşlerimiz hala siyaset yapacaklarsa ve akılları başlarında ise önce yiğidin hakkını yiğide teslim edecekler sonra; “biz niçin mağlup olduk?” sorusuna cevap arayacaklardır. Yani partilerine gönül vermiş ama kadre uğramış, teşkilattan dışlanmış arkadaşlarından özür dileyerek onları tekrar teşkilatlarına kazandırmalı ve onlara ilk fırsatta; “biz nerde yanlış yaptık” diye mutlaka sormalıdırlar.

Gururlarına ve kibirlerine yenik düşenler, kırdıkları, gücendirdikleri ve teşkilatlardan uzaklaştırdıkları arkadaşlarını tekrar kazanamayanlar, kısacası bu öz eleştiriyi yapamayıp hala “ben bilirim havalarında dolaşanlar” bilsinler ki 2015’de de kazanamayacaklardır.

Sürekli seçim kaybeden kardeşler bir kez olsun kazanmak istiyorsanız; “Dost acı söyler” atasözünün doğruluğunu lütfen kabul ediniz. Etrafınızı saran riyakârlardan, yağdanlıklardan, ucuz insanlardan biran önce kurtularak vatandaşın arzu ve istekleri doğrultusunda hızlı bir şekilde yeniden yapılanmalısınız. Davanıza gönül vermiş, proje üretebilen, çarşıya pazara çıktığında ilgi gören, sözü dinlenen, saygın insanlardan oluşan bir ekip kurmalısınız.

Halka tepeden bakmamalısınız. “Bu aptallar sürüsü yine bize oy vermedi!” diyerek halkı küçümsememelisiniz. “Bizi sevmeyenlerin bir suçu yok, suç bizde” diyerek kendinizi millete sevdirmeye çalışmalısınız. Sevgili seçim kaybedenler; “İnsanlar saygı duyduklarının değil sevdiklerinin peşinden giderler.” Bunu asla unutmayınız.

 EĞİTİME DESTEK VERİLECEK

Doğruysa eğer Özel okulda okumak isteyen öğrencilere destek verilecek. Yasa çıktı. Yönetmelik yayınlandı. Yasanın; “Kervan yolda düzülür” mantığıyla hazırlandığı her halinden belli.

Yasanın aksayan yönlerini sıralayacak olursak:

1-      Şu an herhangi bir özel okulda okuyanlara destek verilmeyecek.

2-      Devlet okullarında okuyan öğrencilerden şartları tutanlara destek verilecek.

3-      Her isteyene değil, belli sayıdaki öğrencilere destek verilecek.

Hiç olmamasından daha iyi, devlet ilkokulunda, ortaokulunda ve liselerinde öğrencisi olan ve destek verilirse ben çocuğumu bir özel okula yazdırırım diyen veliler, lütfen acele davranın.

18 Ağustos 2014 tarihine kadar çocuğunuzun bulunduğu okula müracaat ederek; “ben özel okul desteği almak istiyorum” deyin. Destek çıkarsa evladınızı bir özel okulda hayata hazırlayın. İnanın kazanan siz olursunuz.

Genel Haberleri