Bir gün” Nerede hata Yaptım?” demek İstemiyorsanız, başarılı bir insan olmak istiyorsanız; zamanı iyi değerlendirin. Zira giden zamanı geriye döndürme Şansınız yok.
Sevgili gençler; Benim öğrencilik yıllarımda elektrik yoktu. Odamızı aydınlatmaya çalışan gaz lambasının cılız ışığından faydalanarak ders çalışırdık. Bilgiye ulaşmak o kadar zordu ki.
Büyük şehirlerin dışında kütüphane olmazdı. (Gerçi şehirde yaşamayan için şehri görmek çoğunlukla asker uğurlarken, ya da resmî bir iş için gelindiğinde mümkün olurdu.) Bizler o yıllarda köy odalarında okuma yazmayı bilen büyüklerimizden Leyla ve Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat İle Şirin, Battal Gazi, Köroğlu, Dede Korkut hikâyelerini; Nasrettin Hoca Fıkralarını; Yemen ve Çanakkale ağıtlarını dinleye dinleye büyüdük.
Aradan yıllar geçti. O yıllardan günümüze gelinceye kadar çok şeyler değişti. Elektrik yaygınlaştı, teknolojik gelişmeler insanoğluna yeni imkânlar sağladı: Televizyon, bilgisayar, kamera, dijital fotoğraf makinesi, akıllı telefon, projeksiyon cihazı, VCD, DVD… Bunların hepsi yaşamı kolaylaştıran, eğitimi destekleyen önemli gelişmeler. Ama özellikle hızlı Internet ağının her alanda olduğu gibi eğitim ve öğretim alanında da yaygınlaşması, öğrenciler arasında yarışı hızlandırdı.
Sevgili gençler,
O yıllardan günümüze gelinceye kadar çok şeyler değişti; ama değişmemesi gereken bir şey vardı. O da güzel davranışlara sahip insan olabilmek.
Bizler örf ve adetlerimize bağlıydık. Vatan, bayrak ve inanç bizim için kutsal kavramlardı. Öğretmenimize, anne ve babamıza ve diğer büyüklerimize saygılıydık. Küçüklerimizi severdik. Çuvaldızı başkasına batırmadan önce, iğneyi kendimize batırırdık. Elimizdeki ekmeği başkalarıyla paylaşmasını bilirdik. Komşumuz aç ikin bizler tok yatamazdık. Acıları ve mutlulukları hep paylaşırdık. Ülkemizin başarısı için hiçbir fedakârlıktan kaçınmazdık. Bu davranışlarımızla mutlu olurduk. Birlik ve beraberlik bizim için çok önemliydi.
Peki, bu meziyetlere günümüzde herkes sahip mi?
Toplu taşıma araçlarında bir yaşlı, bir bayan, bir hasta ayakta dururken kurulduğu koltuktan kalkmayarak; hem de yüksek sesle alaycı tavırlarıyla şakalar yapan öğrencileri gördüğüm vakit onlar adına eğitimci olduğum için kendimden utanıyor, kahroluyorum ve sizleri potansiyel suçlu olarak görmüyorum, bütün suçu eğitim adına kendimde buluyorum. Bu ve benzeri hoş olmayan davranışları siz kendi kendinize öğrenmediniz. Bunları biz eğitimciler görevimizi tam olarak yapamadığımız için kazandınız.
Sevgili gençler,
Küçük yaşlarda ideal sahibi olunuz, hedefinize kararlı ve emin adımlarla yürüyünüz; mutlaka başarılı olacaksınız. Hangi okulu okursanız okuyun, hangi mesleğe sahip olursanız olunuz güzel davranışlar da kazanın; Tarihimizi ve kültürümüzü iyi öğrenin, bilginin sınırı yoktur, eğitiminizi sürdürün… Erdemli insan olabilmek için bu davranışları sergilemek zorundayız.
Bir gün “Nerede hata yaptım ?” demek istemiyorsanız, başarılı bir insan olmak istiyorsanız; zamanı iyi değerlendiriniz. Zira giden zamanı geriye döndürme şansınız yok. Ülkenizi ve kendinizi sevin. Kendinizi sevdiğiniz kadar çevrenizdekileri de sevin. Üretken olun, ürettiklerinizi başkalarıyla paylaşmayı bilin. Asla kıskanç olmayın. Verdiğiniz sözü mutlaka yerine getirin, kendi malınız kadar toplum malını da koruyun; zira ülkenizdeki topluma ait şeyin, kendinize ait olduğunu hatırlayın. Bizlere bu vatanı bırakan şehitlerimizi ve liderlerimizi kendinize rehber edinin. Az konuşun çok dinleyin; ama konuşmanız gerektiği zaman da susmayın, konuşun. Demokrasiye saygılı olun. Hiçbir zaman doğruluktan ve adaletten şaşmayın. Zararlı yayın, oyun ve içeceklere yaklaşmayın.
Bu davranışlara sahip olursanız gerisi kendiliğinden gelecektir. Hangi unvana sahip olursanız olunuz, itibar görmemeniz mümkün değildir. Siz sevgili gençlerimizi bu davranışlara sahip şekilde, en güzel yerlerde görmek dileğimle…