Şu son bir yıldır önceki dönemlere göre daha sık gittiğimiz Ilıca’da, gördüğümüz ve duyduğumuz bazı eksiklikleri, yanlış gidenleri sizlere ulaştırmak boynumuzun borcu.
Biz halkın gazetecisiyiz. Bir partinin, bir gurubun, bir cenahın değil.
30 Mart mahalli seçimleri ardından belde’den mahalleye dönüşen tatil, sağlık ve turizm yeri Ilıca, ne yazık ki eski temizliğinden uzak. Hoş belediye başkanı varken de bu pek belli olmuyordu. Dün, bugün neyse, yarın da o olacak gibi…
Sezon açıldı-açılacak, hararetli, hummalı bir çalışma var, dört bir yanda inşaatlar sürüyor, yeni pansiyonlar, apart oteller hizmete girmeyi bekliyor, lakin hafta sonları da olsa günübirlik gelen misafirlerin karşılaştıkları manzara, pek iç açıcı olmuyor.
Çöpler ciddi sorun olmaya devam ediyor. Çevre temizliği dersen, sıfır…
Birkaç örnek verecek olursak; sağlık ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Sağlık ocağında iki hekim var. 112 mevcut. Ancak, siz siz olun, saat 5’ten sonra, yani mesai bitimi, sakın ola ki hastalanmayın, hatta ve hatta bir iğne için dahi gelmeyin!
Gelmeyin, çünkü kimseyi bulamıyorsunuz.
İki hekim dedik. Birbirlerini idare ediyorlar. Biri olsa, biri olmuyor sürekli. Sezon geldi, açıldı açılmak üzere, bir acil polikliniği olması gerekiyor. Neden derseniz, yarın – bir gün buranın nüfusu 30 bini geçecek.
Geçecek de, bugün için söyleyecek olursak, hafta sonları kimse rahatsızlanmasın, hastalanmasın! Çünkü bir iğne dahi vurdurma, rahatlama şansınız yok!
Kimse sorumluluk almak istemiyor. Ne yapacaksınız, ver elini Kahramanmaraş. Peki, bu süre zarfında hastaya bir şey olursa… Bu sorunun muhatabı yok.
Ilıca artık beldelikten çıktı, mahalle… Bu mahallede yaşayanlar, duyarlı insanlar, sorunu Sağlık Müdürlüğüne ve BİMER’e ulaştırdılar. Ne sonuç aldılar bilmiyorum da, bize aktardıklarına bakılırsa, durum içler acısı.
İnanıyorum ki, Sağlık Müdürü İlker Çitil bir çözüm bulacaktır. Ve bu meselede söyleyeceği varsa, sayfamız emrinde…
Bir diğer mesele alkol…
Birileri, bu mahalleye alkol getirmeye çalışıyor. Bunun çabası içindeler. Aylar önce başvuruda bulunulmuş.
Sağlık merkezinde alkol… Ters bir durum. Şarküteri adı altında alkol satmak isteyenlerini dilerim uğraşları sonuçsuz kalır. Alkol tüketimi özendirilmeye çalışılır gibi… Burada huzur hakim, sükunet hakim iken, mahallenin huzurunu, sükunetini bozmaya kimsenin hakkı yok. Alkol tüketimini kolaylaştırma çabası içinde olanlar, içki ruhsatı için başvuranlar, huzura ve sükunete ihanet etmiş sayılacaklar ki, bunu da kimse istemez.
İki kuruşluk çıkar için, kazanç için, mahallenin huzuru kaçırmayın!
Sağlık için, turizm için, tatil için bu yöreye binlerce insan geliyor. Okullar kapansın, seyredin kaç kişi gelecek. Gençleri alkole alıştırmak, bağımlı hale getirmek çabaları belki birilerinin cebini zengin edecek ama, alkol tüketen bir nesil yetişecek. Bunun vebalinden korkmuyorsanız, Allah’tan korkun!
İlçe sakin, barış içinde. Bunu biraz da Jandarma’ya borçlu olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Bu bölgede senelerdir huzur hakimdi. Münferit birkaç küçük hadise dışında, bu yörede toplumu gerecek, panik yaratacak hadise olmadı.
Mahallede iki komutan var. Genç, pırıl pırıl subaylar. Halkla iç-içe… Onların da niyeti mahallede barışı, huzuru korumak. İsimlerini de vereyim; Jand. Astsubay Taner Özyıldız ve Uzman Çavuş Murat Dönmez. Kolay gelsin gençler!
Ilıca önce Allah’a, sonra size emanet!
Bir başka önemli mesele…
Beldelikten çıkınca, hamamlar Onikişubat belediyesine geçti. Daha düne kadar özel idare tarafından işletilen, ihaleye verilen hamamın sözleşmesi de bu sezon sonunda bitiyor. O da ihaleye verilecek, alanlar işletecek.
Belediyenin hamamı ihalesi bu ay sonlarında doğru yapılacak. Halen 4-5 ihaleye girecek aday var gözüküyor. Kim alır, kim çekilir, bilemem de, ciddi bir işletmecilik anlayışının hakim olması herkesin beklentisi.
Son söz…
Havlar ısındı. Mahalle sivri sinekten ve karasinekten geçilmiyor. İnsanlar rahatsız. Her yanın pislik içinde olması, havaların ısınması, sivrisineklerin yaratacağı hastalığa davetiye çıkartacak iken, bu yöreden, bu mahalleden sorumlu ve yetkili olduğunu ileri sürenler, acilen mahallenin ilaçlanmasını sağlamalı, hastalıkların önüne geçilmelidir.
Şayet, bu sezon Ilıca’ya yine 30-35 bin kişi bekliyorsanız, bunları yapmanız için vakit kalmadı. Yoksa yarın çok geç olabilir.
Mehmet FİSKECİ