Kahramanmaraş’ın ilk terzilerinden biri olan Terzi Ahmet Başkan, ilkokulu bitirdikten sonra çırak olarak başladığı terzilik mesleğini, hazır giyime ve zamana karşı direnerek sürdürüyor.
Terzilik mesleğinin gözde bir meslek olduğu yıllarda terzi olmayana kız vermezlerdi diyen Ahmet Usta, “1960’lı yıllarda bu mesleği yapanların çok paralar kazandığını söyledi.
ESKİDEN TERZİ OLMAYANA KIZ VERMEZLERDİ
Bir zamanlar ısmarlama terzilik mesleğinin çok gözde bir meslek olduğunu belirten Yılların ustası Terzi Ahmet Başkan günümüzde ise bu mesleğin rağbet görmediğini ve neredeyse bittiğini ifade etti. Ahmet Usta, eskiden; terzi olmayana kız vermezlerdi diyerek Ismarlama terzilik mesleğinin ne kadar popüler bir meslek olduğunu Manşet Gazetesi Muhabirlerinden Mücahit Dalkara’ya anlattı.
Kahramanmaraş’ın ilk terzilerinden biri olan Ahmet Başkan, ilkokulu bitirdikten sonra çırak olarak başladığı terzilik mesleğini, hazır giyime ve zamana karşı direnerek sürdürüyor.
69 yaşında ve 5 çocuk babası olduğunu söyleyen Ahmet Usta, “3 kızım 2 oğlum var. Bu mesleğe 1960’lı yıllarda Kahramanmaraş’ta başladım” dedi.
İlkokulu bitirdikten sonra babası tarafından bir terzi ustasının yanında terzi çırağı olarak işe başladığını ifade eden Ahmet Usta, daha sonra çalışmak için İstanbul’a gittiğini, birkaç yıl İstanbul’da kaldığını ve bu zaman zarfında mesleğinde daha da ustalaşarak Kahramanmaraş’a döndüğünü söyledi.
55 yıl severek, isteyerek, halen tadına doyamayarak, terzilik yaptığını ifade eden Terzi Ahmet Usta, halen o günlerin hayalini, yaşattığını, geçmişteki yılların özlemini çektiğini, yıllarca her kesimden insana giyinmeyi takım elbise giymeyi, sevenlere ısmarlama elbise dikerek hizmet verdiğini, bu zaman zarfında bir çok belediye başkanı, avukat, öğretmen, doktor ve üst düzey yöneticiyle tanışıp onlara elbise diktiğini söyledi.
TERZİ OLMAYANA KIZ VERMİYORLAR
Terziliğin çok popüler olduğu 1960’lı yıllarda bu mesleği yapanların çok paralar kazandığı ifade eden Ahmet Usta, “Kendi iş yerimde yanıma çırak aldığımda, yeni gelen çocuklara ilk, neden terzilik mesleğine geldiniz başka meslek mi yok derdim. Onlar da bana şunu derdi; ‘Terzi olmayana kız vermiyorlar.’ Yani önceden terzilik o kadar kıymetli bir meslekti ki, herkes terzilik yapmak istiyordu” dedi.
İstanbul macerasından da bahseden Ahmet Usta, “İstanbul’da dükkâna hiçbir ücret vermeden sahip oldum. Dükkân sahibi kavga etmiş ve eli kesilmiş doktorda iş yapamaz demiş. Bu yüzden dükkânı ücretsiz bana verdi. Uzun yıllar orada çalıştım. 1978’in sonlarına doğru işler kötüye gitti. Artık hazır elbise tercih edilmeye başladı ve dikili elbise alan kalmadı. Amcamın oğlu belediye meclis üyesiydi. Bana haber gönderdi, ‘gel seni belediyeye alalım, terziliğin ilerisi yok. Zaten işler de kötüye gidiyor, birkaç yıla kadar iş yapamaz hale gelirsin’ dedi terziliği bırakmak istemiyordum. Çok ısrar ettiler bende en sonunda kabul ettim ve İstanbul’daki iş yerimi kapattım tekrar Kahramanmaraş’a geldim. Amcaoğlunun sayesinde belediyede göreve başladım. Ama bu süreçte benden takım elbise dikmemi istiyorlardı boş zamanlarımda yine yapıyordum. 20 yıl belediyede çalıştıktan sonra emekli oldum ve mesleğim olan terziliği boş kaldığım zamanlarda değil de sürekli devam ettirmeye başladım. Memurlukla terziliği kıyaslayacak olursam, işlerim iyi giderken memurlukta 1 ayda aldığım parayı 3 takım elbiseden kazanırdım” dedi.
TEKNOLOJİ TERZİLİĞİ BİTİRDİ
Ismarlama terzi mesleğinin bittiğini belirten Ahmet Usta, “Günümüzde ısmarlama terzi mesleği bitmiş durumdadır. Kahramanmaraş’ta ısmarlama 10-15 terzi var. Onların iyi kötü müşterileri var. Benim dükkânım yol üzeri olmadığı için pek gelen olmuyor. Gelenler ise eski müşterilerim veya hısım akrabalar. Bu sayede para kazanıyorum. Ismarlama terziliği bitiren etken hazır elbiselerin çıkması oldu. En küçük fabrikada 50-60 kişi çalışıyor. En büyüğünde ise 500 kişi çalışıyor. Teknoloji başını almış gitmiş. Teknoloji bizim ısmarlama terziliği bitirdi. Teknoloji sayesinde fabrikalarda 10 bin pantolon bir günde dikiliyor. Ben bir pantolonu bir günde dikerim. Fabrikadan çıkan pantolonun fiyatı 6 lira oluyor. Ben bir günde diktiğim pantolonu 30 liraya satıyorum. Aslında teknolojinin ilerlemesi iyi oldu. Önceden yetiştiremezdik. Yetişmesi mümkün değildi. Vatandaş hazır elbiseyi 100 liraya alıyor. 50 liraya bana tamir ettiriyor. Ama bana 1 elbise diktirse 10 yıl giyer. Hazır elbiseyi ise 6 ay giyer” dedi.
Ahmet usta sözlerini şöyle tamamladı:
“Vatandaşın alım gücü zayıfladığı için hazır giyim çoğaldı. Bir ısmarlama elbise iyi ve mevsimlik kumaştan yapılır. Kışın yün kumaştan yapılan, yazında ketenden yapılan elbise giyilir. Şimdi böyle bir şey yok. Ne olursa olsun, hesaplı olsun diyorlar. Çünkü ısmarlama iyi kumaştan ve iyi dikimle olur. Bu da biraz masraflı. Şimdi hazır giyimin çoğu naylon. Hem fabrikasyon hem sentetik olmaları nedeniyle ucuz.” HABER : MÜCAHİT DALKARA