Dünkü yazımızda, Elbistan’da siyasetin tepesindeki isim sayın Mahir Ünal ile yerel yönetimin tepesindeki isim Durmuş Küçük arasında yaşanan tatsızlığa ve yerel gerginliğe, arkasından da müfettişlerin Belediyeye akınından söz etmiş, evdeki yangının komşuya, sonra da mahalleye sıçraması ile her iki tarafın da bundan zarar görebileceğini yazmıştım.
Elbistan’daki gazeteci-yazar arkadaşlarım bu meselede hangi haberi yaptılar, hangi yorumu getirdiler bilmiyorum da, sesi çok uzaklardan duyulan siyaset, belki de çıkar kavgası, belki masum ve küçük başlayan itiş-kakış, her geçen gün büyüyor, muhalefet de bundan nemalanmaya çalışıyor.
Biz dünkü yazımızda, her iki tarafı da itidalli olmaya, sükûnete ve uzlaşmacı olmaya davet etmiş, bundan çıkacak faturanın acı olacağını dostane bir dille izah etmiştik.
Ne kadar uyarlar, ne kadar dikkate alırlar, ne kadar etkili olur bilemem de, son aldığım bilgiye bakılırsa, İçişleri Bakanlığına bağlı müfettişi sayısı 13 iken, dün de 2 müfettişin dâhil edilmesiyle bu sayı 15’e çıktı ki, durum daha da vahametini sürdürüyor. Ortam daha da gerginleşecek gibi…
*
Bizde yerel bir söz var, “Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya”
Siyasetin tepesindeki isim ile yerel yönetimin tepesindeki isim arasında geçen gerginlik, muhalefet kanadı tarafından siyasi malzeme haline gelirken, anladığım kadarıyla yerel medya bu meselede suskunluğunu koruyor. Edindiğim izlenim ve kulağıma gelenler bunlar. Neden yazılmıyor, neden yorumlanmıyor, onu da oradaki arkadaşlara sormak lazım.
Sayın Mahir Ünal, etkili bir siyaset adamı. Ve yörenin insanı. İlçesine yaptığı hizmetleri kimse inkâr edemez. Hal böyle iken, Belediye Başkanı sayın Durmuş Küçük de biraz efevari, kimseyi takmayan, kimseye eyvallahı olmayan, amiyane deyimle kabadayı haliyle de olsa, ilçesine hizmet için çırpınan bir yerel yönetici iken, bu itiş – kakışın, kavganın, çatışmanın ve iç savaşın gerçek nedenini bilen yok aslında. Bu meselede bazı iddialar var ama kesinlik kazanmadan yazmak da bize düşmez.
Hele hele belden aşağı vurmak, hiç etik değil.
*
Kimin haklı, kimin haksız olduğu meselesine gelince.
Kim kimin kirli çamaşırlarını ortaya dökecek, kim kimin ipliğini pazara çıkartacak, kim kimin defterini dürecek, kim kimin ayağını yerden kesecek, kim kimin tekerine çomak sokacak, kim kimini yoluna mayın döşeyecek, bunu müfettiş raporları gösterecek.
Ha, müfettiş raporları gerçeği yansıtır mı, onu gidenlere sormak lazım.
Biz güçlünün değil, haklının yanındayız derken, kimi ya da kimleri kast ettiğimiz meselesi yanlış anlaşılmasın, dilerim kazanan hak ve hukuk, adalet ile Elbistan olur.
Maraş’ın bir önemi yok, zaten Elbistanlılar da kendilerini Maraş’tan saymıyorlar.
Bugünlük yine bu kadar.
Yarına yine bu meseleye değinir miyim, belki, ihtimal…
NOT: Kulağımıza gelen duyumlara göre, yakın ilçelerimizden birine de müfettişler gelecek. İddia tabi. Zira o ilçede dönen dolaplar, başkanın yediği naneler gün yüzüne çıktı da, ondan dedim.