Sizin bizi bizden daha çok sevdiğini, bize çok önem verdiğini biliyoruz. O bakımdan, her seçim döneminde yüzde 50’lerin üzerinde oy çıkar bizden. Zaten zat-ı âliniz de her fırsatta Kahramanmaraş’a çok büyük önem verdiğinizi, bizleri çok sevdiğinizi söylüyorsunuz. Biz de sizleri seviyor olmalıyız ki, her seçim döneminde Türkiye genelinde en çok oy veren 3 il’den biri oluyoruz.
Yine o bakımdan ki, “sizin bakanınız benim!” deyip bize bakanlık vermediğinizin de mutlaka bir hikmet-i sebebi olduğunu bildiğimiz için, biz de fazla ısrar etmedik Allah için!
Biz bir şey istemesini bilmeyiz. Milletvekillerimizin de sizden bir talepleri olduğunu sanmıyoruz. Ancak Allah var, bazı vekillerimiz kendi yöreleri için hizmet almayı başarıyorlar.
Allah razı olsun sizden ve onlardan!
Bir şey istemediğimizden olsa gerek, herhalde en çok o sebepten bizi çok seviyorsunuz.
En iyi seçmen, en iyi partili, hiçbir şey istemeyen, talep etmeyen partilidir.
Aklımıza başka bir şey gelmiyor vallahi…
Sayın Başbakanım, geçen hafta içinde, Gaziantep ve Kahramanmaraş üst düzey bürokratları, siyasetçileri, sivil toplun kuruluş kanaat önderleri ve sanayicileri Kahramanmaraş’ta bir araya geldiler ve Karabıyık’lıya uzun vadede bir havaalanı düşündüklerini söylediler.
Herhalde siz de geldiğinizde bu müjdeyi verirsiniz.
Her ne kadar sayın valimiz uzun vadede dese de, siz bunu kısaya çeviririsiniz elhamdülillah!
Yoksa vatandaş bu toplantının zamanlamasını ve yerini manidar bulacak, bu toplantının ağzımıza çalınan (kilosu 20 liralık, tamamı şeker) bal diye yorumlayacak, yoksa bizim Anzer balına gücümüz mü yeter gurban olduğum!
Lakin uzun, kısa veya orta fark etmiyor, düşüncesi bile insanlarımızı heyecanlandırdı. Her şeyden önemlisi, Kahramanmaraş’ın bu meselede ev sahipliği yapması, öncülük etmesi, bir adım atması bile büyük bir olay. Gerisi kolay!
Bir de hızlı tren muhabbetidir gidiyor. İnternete girmiş meraklıları, bizim çok uzağımızdan geçip Erbil’e kadar uzanıyormuş. Yani Maraş’ın kenarından bile geçtiği yokken, niye olmayan duaya âmin diyorlar, neden bu meseleyi gündeme getiriyorlar, vallahi anlamış değilim. Gözünü seveyim, gurbanın olayım, şu meseleye bir açıklık getir de, biz de rahatlayalım.
Biz trenin yavaşını görmüyoruz ki, hızlısını bulalım.
Bir pirinç çuvalı içinde bir taş aramaya, bulmaya benziyor bizim halimiz. Gözünü seveyim, geldiğinde bu meseleye bir açıklık getir! Vallahi ve keşke bir hayırlı müjde verseniz!
“Benim Kahramanmaraşlı dostlarıma yavaş tren neymiş, hızlı treniniz hayırlı olsun!” deseniz, vallahi emekli maaşımdan alacağım koçu ayağınıza kurban keserim.
Sayın Erdoğan. Kahramanmaraş ev sahipliği konusunda eşsiz bir şehir. Geldiğinizde bu halk sizi kucaklayacak, sizi bağrına basacak, sizi coşkuyla alkışlayacak.
Samimi düşüncem, halk sizi çok seviyor.
İnşallah gelişiniz hayırlara vesile olur.
İnşallah çantanızda bize göre bir şeyler vardır.
Bizi sevindirecek, mutluluğa gark edecek müjdeleriniz inşallah vardır.
Bugün sizi izlemeye, dinlemeye gelecem.
Belki göz göze gelemeyiz ama bizim ve insanlarımızın yüreğinin sizinle olduğunu lütfen unutmayın!
Bizi de görün, eliniz boş gelmediyseniz, daha çok seviniriz.
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz!
Allah yar ve yardımcınız olsun!